CHP ve DEM Parti'den ittifak sinyali: 'Arkadaşlarımız şehirleri çalışacak'
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tulay Hatımoğulları, beraberindeki parti yöneticileri ile CHP Genel Merkezi'ni ziyaret etti.
CHP lideri Özgür Özel'le ortak basın açıklaması yapan Bakırhan, yerel seçimde iş birliğine ilişkin, "Arkadaşlarımız kent uzlaşısının, yerel yönetimlerde iş birliğinin sağlanacak kentlerin hangileri olduğunu, hangi kentlerde bu çalışmanın yürütülebileceği konusunda bir çalışma yürütecekler." dedi.
CHP'yi ziyaret eden DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, yerel seçimde iş birliği mesajı vererek, "Arkadaşlarımız kent uzlaşısının, yerel yönetimlerde iş birliğinin sağlanacak kentlerin hangileri olduğunu, hangi kentlerde bu çalışmanın yürütülebileceği konusunda bir çalışma yürütecekler." ifadelerini kullandı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tulay Hatımoğulları, beraberindeki parti yöneticileri ile CHP Genel Merkezi'ni ziyaret etti.
Heyetler arasında basına kapalı gerçekleşen görüşme sonrası açıklamada bulunan CHP Genel Başkanı Özel, DEM Parti'nin kendilerine iadeiziyarette bulunduğunu belirterek, teşekkür etti.
"Bugünkü ziyaret bir nezaket ziyareti olmakla birlikte iki parti arasında partilerin genel merkezleri düzeyinde sürdürülen iletişimin ilk adımlarıdır." diyen Özel, "Bundan sonraki süreçte de Mecliste temsil edilen, Mecliste en çok sandalyesi bulunan üçüncü parti durumunda bulunan DEM Parti ile ilişkilerimizi bundan sonra da kamuoyunun önünde, açık ve şeffaf bir şekilde sürdürmeyi, karşılıklı ziyaretler yapmayı ve Türkiye'nin çok önemli meseleleri konusunda görüş alışverişinde bulunmayı sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.
"KAYYUM SİYASETİNİ NET BİR DİLLE REDDEDİYORUZ"
Görüşmede ülke meselelerini konuştuklarını dile getiren Özel, "Belki de en çok emekliler açısından yakıcı olan ekonomik krizi ve satın alma güçlüklerini, işsizliği, Türkiye'nin içinde bulunduğu tüm krizleri konuşma imkanı bulduk. Bu ziyarette ülke meselelerini konuşurken, işin hem ekonomik boyutunu hem de siyasi boyutlarını konuştuk. Tabii ki bugünkü toplantının gündemi, yerel seçimler bu kadar yakınken yerel seçimlerden bağımsız değildi. Daha önce de ifade ettiğim bir konuyu burada da ifade etmek isterim ki Cumhuriyetin 100'üncü yılında, Cumhuriyeti kurmuş ve çok partili rejimi getirmiş, ülkeye çok partili demokrasiyi getirmekle haklı olarak övünen bir siyasi partinin genel başkanı olarak, Cumhuriyetin 100'üncü yılında bazı seçmenlerin kendilerine yerel yönetici seçebildiği, bazılarının yerel yöneticilerini seçemediği, seçseler dahi yönetmelerine izin verilmediği bir ülkeyi kabul etmemiz mümkün değildir. O yüzden bu kayyum siyasetini bir kez daha kesin ve net bir dille reddediyoruz. Bu ülkenin 81 ilinde, bu ülkenin bine aşkın ilçesinde, bu ülkede her seçmen kendisini kimin yöneteceğini seçebilmeli, seçtikleri kişiler kendilerini yönetmeye devam etmelidirler." dedi.
CAN ATALAY MESELESİ
Ülkenin büyük bir anayasa krizi yaşadığını savunan Özel, "Biz bu meseleyi sadece Can Atalay meselesi olarak görmüyoruz. Anayasa Mahkemesinin kararlarının yasama, yürütme ve yargı açısından, gerçek ve tüzel kişiler açısından bağlayıcı olduğuna ilişkin Anayasa metninin kabul edilmemesinin bir anayasayı ihlal girişiminden öte, bir tek adam anlayışının anayasa ve anayasal düzene karşı darbe girişimi olarak görüyoruz." dedi.
CHP lideri Özel, şunları kaydetti: "Bugün Anayasa Mahkemesini yok sayan, yarın Meclisi yok sayacak. Bir diğer gün diğer mahkemeleri yok sayacak. Bunun tüm toplum için mal ve can güvenliğinin de ihlal edildiği bir noktaya evrilmesi muhtemel olacaktır. Bunun için biz CHP olarak bu hafta pazar günü saat 13.00'te Tandoğan Meydanı'na bir çağrıda bulunduk. Bu çağrıyı da tüm siyasi partilerle paylaştık. Bu çağrıyı tüm demokratik kitle örgütleri, sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri ve siyasi görüşü ne olursa olsun anayasaya, özgürlüklere, demokrasiye, örgütlenme özgürlüğüne, gösteri ve yürüyüş hakkına, emeğine ve ekmeğine sahip çıkan herkesi mitingimize davet ettik. Bir kez daha tüm vatandaşlarımızı bu vesile ile mitingimize davet ediyoruz. Önümüzdeki yerel seçimlerin ülkenin ortak geleceğine sahip çıkma seçimleri olduğunun bir kez daha altını çiziyorum. Nazik ziyaretleri için kendilerine teşekkür ediyorum."
Tulay Hatımoğulları da ev sahipliğinden dolayı CHP'ye teşekkür ederken, görüşmede çok sayıda başlığı konuştuklarını dile getirdi. Türkiye'de yaşanan ekonomik kriz, yargı krizi ve antidemokratik uygulamaları değerlendirmeye çalıştıklarını ifade eden Hatımoğulları, "Yargı krizi öyle derin bir boyuta gelmiş ki şu anda sevgili Can Atalay, bir deprem kentinin milletvekili olarak parlamentoda olması gerekirken, cezaevinde. HDP'nin eş genel başkanları şu an kendi görevlerinde olmalıyken, tamamen siyasi gerekçelerle, bir kumpas davasıyla yargılanıyorlar." dedi. Yerel seçimler nedeniyle ekonomik krizin konuşulmadığını söyleyen Hatımoğulları, bu duruma müsaade etmeyeceklerini vurguladı.
YEREL SEÇİMLERDE İŞ BİRLİĞİ AÇIKLAMASI
Tuncer Bakırhan da Türkiye'nin önemli sorunları bulunduğunu ve iki partinin bunları konuşması kadar doğal bir şey olamayacağını söyledi.
DEM Parti'nin yerel yönetimleri çok önemsediğine dikkati çeken Bakırhan, şunları kaydetti: "Önümüzdeki günlerde, kent uzlaşısı çerçevesinde Türkiye'de demokrat, halkçı, şeffaf, toplumcu belediyeciliği esas alan yöneticilerin seçimi için bir hassasiyet içinde olacağız. Yerel yönetimler anlayışımızın Batı'da da karşılık bulması için işbirliği, güç birliği dahil olmak üzere bu seçeneklerin tartışılması gerektiğini bugün dile getirdik. Arkadaşlarımız kent uzlaşısının, yerel yönetimlerde işbirliğinin sağlanacak kentlerin hangileri olduğunu, hangi kentlerde bu çalışmanın yürütülebileceği konusunda bir çalışma yürütecekler. Önümüzdeki dönem yerel seçimlerde, emekçilerin, yoksulların iradelerinin yansıdığı halkçı, toplumcu belediyecilik anlayışının kazanması için biz parti olarak elimizden gelen bütün çabayı ortaya koyacağımızı belirtmek isterim."