25 Tem 2017 16:01 Son Güncelleme: 20 Kas 2018 00:34

CHP TBMM Grup Toplantısı

- Genel Başkan Kılıçdaroğlu: (2)-"Senin kabul edeceğin içtüzüğü, tıpkı anayasada olduğu gibi kabul etmiyoruz ve kürsüye çıkıp sonuna kadar konuşacağız"-"Biz 12 Eylül, 1971, 20 Temmuz darbe hukukunu, hepsini gayrimeşru ilan ediyoruz, hiçbirini kabul etmiyoruz. Biz darbe ve darbecilere karşıyız"

TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Senin kabul edeceğin içtüzüğü, tıpkı anayasada olduğu gibi kabul etmiyoruz ve kürsüye çıkıp sonuna kadar konuşacağız" dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 15 Temmuz darbe girişimini endişeyle yaşadıklarını, "sokağın 15 Temmuz'unu gayet iyi bildiklerini" söyledi.

FETÖ liderinin "15 Temmuz'u ulusalcılar, Atatürkçüler yapmış olabilir." dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Sen Balyoz, Ergenekon davalarında ordudaki Atatürkçüleri, cumhuriyetçileri, demokrasiye bağlı paşaları, subayları ortağınla birlikte temizlemedin mi? Sen Balyoz, Ergenekon davalarının savcısıyla aynı menzile yürürken biz yine 'adalet, hak, hukuk' diye bağırmıyor muyduk?" diye sordu.

"Binlerce insana kan kusturulduğunu, binlerce ailenin mağdur edildiğini" savunan Kılıçdaroğlu, o dönemde de mazlumlara, mağdurlara sahip çıktıklarını söyledi.

Kılıçdaroğlu, "AK Parti size devleti teslim etti. Savcınıza kurşun geçirmez araba tahsis etti. Biz 'F tipi yapılanma var' derken, onlar size hürmetle 'hoca efendi' deyip yere göğe koymuyorlardı. Ankara'dan Pensilvanya'ya katar katar gidip, el etek öpüyordunuz, sofralarında oturuyordunuz. Biz bunları asla unutmadık." diye konuştu.

-"Bir ipte iki cambaz oynamaz"

Her istediklerinin verildiğini savunan Kılıçdaroğlu, vali, vali yardımcıları, kaymakam, general, rektör, emniyet müdürü, öğretmen, genel müdür, müsteşar, istihbaratçı, üniversiteler, dershaneler, bankalar, ihaleler istenildiğini ve verildiğini öne sürdü.

Kılıçdaroğlu, "Siz daha da ileri gittiniz, 'Türkiye'nin bütün sırlarını istiyoruz, kozmik odayı istiyoruz' dediniz kozmik odayı verdiler. Kozmik odayı bir terör örgütüne vermek vatana ihanettir. İhanet edenler de iktidardadır. Şimdi utanmadan, sıkılmadan 'Bu darbe girişimini Atatürkçüler, ulusalcılar yapmış' diyor. Asıl sorumlu, seninle birlikte sana devleti teslim edendir. Sana devleti teslim edenlerden er geç hesabını soracağız. Bir ipte iki cambaz oynamaz, iki cambazdan biri düştü diğeri duruyor. O da düşecek hesabını verecek. Aynı menzile gidiyorlar." dedi.

-"Flash diskin bir örneğini savcıya teslim edecek"

CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan'a, henüz milletvekili değilken 2007 başlarında, birinin, "İçinde ordudaki FETÖ yapılanmasının bütün ayrıntıları var." diyerek bir flash disk verdiğini anlattı.

Özkan'ın da bunu dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı'na gönderdiğini, Kara Kuvvetleri Komutanlığının, Genelkurmay Başkanlığına, oranın da Hava Kuvvetleri Komutanlığına ilettiğini belirten Kılıçdaroğlu, burada flash diskin içindeki bilgileri incelemek üzere Güneş Çalışma Grubu oluşturulduğunu ifade etti.

Kılıçdaroğlu, 9 Şubat 2009'da, bu flash diskteki bütün bilgilerin, dosyaya aktarıldığını, "Toplum nezdinde TSK'nın itibarını zedelemek ve intikam amacıyla üretilmiştir, gerçeği yansıtmamaktır." denilerek dosyanın kapatıldığını söyledi. Kılıçdaroğlu, bunu kapatan 5 subaydan 3'ünün şu an hapiste, birinin de Akın Öztürk olduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, bu flash diskin içinde, 15 bin subay, astsubayı içeren bilgi belge, 6 bin TSK mensubunun özel hayatı, siyasi yaşam biçimi, alışkanlıklarına ilişkin fişleme bilgiler, dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve sonrakiler ile 86 general hakkında özel fişleme bilgiler, binlerce FETÖ'cü subayın örgüt ilişkileri, himmet ödemeleri, fotoğraflı evlilik broşürleri bulunduğunu kaydetti.

Özkan'ın bu flash diski teslim etmesinden bir yıl sonra, 23 Eylül 2008'de Ergenekon davasından gözaltına alındığını, 6 yıl hapishanede yattığını anımsatan Kılıçdaroğlu, "Özkan yargılanırken dönemin Başbakanı, 'Bu davaların savcısıyım' diyordu. Güneş Çalışma Grubu, iktidarın bilgisi dahilinde mi kuruldu? Bilgisi dahilinde kurulmuşsa bu dosya kapatılırken Başbakan, Adalet ve Milli Savunma bakanları kimdi, tamamının açığa çıkması lazım. Eğer o bilgiler ciddiye alınsaydı, dönemin hükümeti MGK kararlarını yok saydığı gibi flash diskteki bilgileri de yok saymasaydı bugün ne 250 şehidimiz ne 2 bin 193 gazimiz olacaktı." diye konuştu.

Özkan'ın, aldığı bilgileri sadece bir flash diskte değil, birden fazla yerde tuttuğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz'dan sonra İstanbul'daki bir savcının bu dosyayı yeniden açmak istediğini dile getirdi. Kılıçdaroğlu, Özkan'ın, ülkesini seven, her türlü teröre karşı çıkan insan olarak o flash diskin bir örneğini bugün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edeceğini bildirdi. Kılıçdaroğlu, "Bu savcı arkadaş, bu bilgileri aldıktan sonra geriye dönüp Güneş Çalışma Grubu ve onun kurulmasına onay veren, dosyayı kapatan dönemin Başbakanı, Adalet, Milli Savunma bakanlarına soru sorma cesaretini gösterecek mi? Darbenin siyasi ayağını ortaya çıkaracak mı?" sorusunu yöneltti.

-"Ya koltuğundan ayrılacaksın ya onurunla duracaksın"

Kılıçdaroğlu, hükümetin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra bunu fırsata çevirdiğini, darbenin olacağının bilindiğini ancak önlenmediğini iddia etti. Kılıçdaroğlu, 20 Temmuzda "sivil darbe gerçekleştirildiğini, OHAL'in ilan edildiğini, parlamentonun yetkilerinin elinden alındığını, terörle yakından uzaktan ilgisi olmayan pek çok düzenlemenin hayata geçirildiğini" ileri sürdü. Kılıçdaroğlu, buna izni Anayasa Mahkemesinin verdiğini savunarak, mahkeme üyelerinin, "Ya bizi de FETÖ'cü ilan ederlerse" diye kendi geleceklerinden korktuğunu iddia etti. Kılıçdaroğlu, "Sen Anayasa Mahkemesi üyesiysen, anayasaya sadakat yemini ettiysen, 'Beni de FETÖ'cü ilan ederlerse' korkusunun egemenliğine teslim olmuşsan o koltuktan ayrılacaksın kardeşim ya da onurunla duracaksın." dedi.

-İçtüzük

Şimdi sıra Meclis İçtüzüğü'ne geldiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, parlamentoların konuşma yerleri olduğunu, burada vatandaşın sesinin dile getirdiğini anımsattı.

Kılıçdaroğlu, "Şimdi Meclis İçtüzüğü'nü değiştiriyoruz, muhalefet konuşmayacak" denildiğini belirterek, "Senin kabul edeceğin içtüzüğü, tıpkı anayasada olduğu gibi kabul etmiyoruz ve kürsüye çıkıp sonuna kadar konuşacağız." dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "20 Temmuz darbesinden sonra kollektif suç ilan edildiğini, bir kişinin, annesinin, babasının, beşikteki çocuğun suçlandığını" savundu. Kılıçdaroğlu, 1 milyon üzerinde masum ailenin hepsine sahip çıkacaklarını, kendilerinin suçlanamayacağını çünkü temiz, ak olduklarını söyledi.

Kılıçdaroğlu, "Biz bu darbe hukukunu, 12 Eylül darbe hukukunu, 1971 darbe hukukunu, 20 Temmuz darbe hukukunu, hepsini gayrimeşru ilan ediyoruz, hiçbirini kabul etmiyoruz. Biz darbe ve darbecilere karşıyız. 20 Temmuz sivil darbesinden sonra Türkiye, süratle parti devletine dönüştü. Vali, kaymakamı, emniyet müdürü, paşası partili, herkes partili... Partiden olursan her şey serbest, çocuklara tecavüz bile serbest. O bile var." dedi.

(Bitti)