CHP saatli bomba gibi... Kılıçdaroğlu 'tek adam demokrasisi'ni mi tercih etti?

Başkalarıyla helalleşmenin ve iyi ilişkiler kurmanın derdine düşen Kılıçdaroğlu’na, partisinin öz evlatlarının tepkisi büyüyor.

Siyaset sahnesinde herkes altılı masanın cumhurbaşkanı adayına kilitlenmişken, özellikle CHP’nin kulisleri şimdiden fokurdamaya başladı.

Partinin mevcut yönetimine muhalif bazı isimler, seçimlere üç ay gibi kısa bir süre kalmasına rağmen milletvekili adaylığı için önseçimin gündeme bile getirilmemesini kısık sesle eleştiriyor.

Başta Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere mevcut yönetimin her fırsatta adaletten ve demokrasiden söz ettiğini, bu konularda mangalda kül bırakmadığını söyleyen muhalif isimler, CHP’nin bir parti geleneği olan önseçimler konusunda kör-sağır ve dilsizi oynamasından yakınıyor.

Mevcut parti yönetiminin hiçbir haklı neden olmamasına ragmen önseçim yapmadığını söyleyen bu isimler, her fırsatta rahatsızlıklarını dile getiriyor ama “seçim öncesi kavga çıkarmakla” suçlanmamak için şimdilik konuyu parti kulislerinin dışına taşımıyor.

Kılıçdaroğlu’nu, “Ülkücülere bile kucak açıyor, CHP’nin içinde ülkücülerin de olmasıyla övünüyor ama kırk yıllık partililerin sesini nedense duymuyor” diye eleştiren parti içi muhalefetin temsilcileri, altılı masayla yapılacak görüşmelerin sonuçlanmasını bekliyor. Partinin en döneyimli isimlerinden olan haber kaynağım bu konuda aynen şunları söylüyor:

“Herkes altılı masanın cumhurbaşkanı adayının belirlenmesini bekliyor. Yatıyoruz, kalkıyoruz cumhurbaşkanı adayı kim olacak? İyi de ‘Ana muhalefet partisinin milletvekili adayları kim olacak?’ diye kimse sormuyor! Kimse önseçimden söz etmiyor! Zaten buna zaman da kalmadı. Şimdi altılı masada hangi partiye ne kadar kontenjan ayrılacağının pazarlığı yapılacak, kalan yerlere de Kemal Bey’e ve parti iktidarına yakın isimler yerleştirilecek. İyi de AKP’den, MHP’den ne farkımız kaldı? Hani biz bu partiler gibi antidemokratik eylemlere karşıydık. Hani tabanın sesine kulak veriyorduk? Hani hak ve adalet bizim için kutsaldı? Ne yazık ki Kılıçdaroğlu yönetimi, ön seçimli gerçek demokrasi yerine tıpkı Erdoğan’ın yaptığı gibi ‘tek adam demokrasisi’ni tercih etti. Partiye zarar vermemek ve her ne olursa olsun mevcut iktidardan kurtulmak için şimdilik sesimizi yüktseltmiyoruz ama elbette bunun da zamanı gelecek. Mahalle, ilçe ve il örgütlerinde çalışan gerçek CHP’liler, patlamaya hazır saatli bomba gibi. Kimse bu dayatmayı yutmuyor ama sabrediyor. Korkarım ki bu sabır taşı, milletvekili listelerinin açıklandığı gün büyük bir öfkeyle çatlayacak.”

*

Laf olsun diye yazmadım bunları… Başkalarıyla helalleşmenin ve iyi ilişkiler kurmanın derdine düşen Kılıçdaroğlu’na, partisinin öz evlatlarının tepkisi büyüyor.

Ön seçim yapılmaması da bu öfkenin en büyük ve haklı nedeni…

Çok değil, iki ay içinde ortalık fena halde karışırsa, ‘Demedin’ demeyin ve bu yazıyı hatırlayın!