CHP heyeti Hidayet Karaca için Silivri'ye gidiyor!
CHP heyeti Silivri'ye 14 Aralık operasyonu kapsamında 'terör örgütü kurmak ve yönetmek" suçlamasıyla tutuklanan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'yı ziyaret için gidiyor.
Balyoz ve Ergenekon davaları sürecinde, Silivri'de tutuklu bulunan
pek çok ismi ziyaret eden CHP heyeti Silivri'ye bu kez Fethullah
Gülen Cemaatine yakınlığıyla bilinen Samanyolu Yayın Grubu'nun
Başkanı Hidayet Karaca ile görüşmek için gidiyor. Hürriyet'ten
Zeynep Gürcanlı'nın haberine göre Genel Başkan Yardımcısı Sezgin
Tanrıkulu ve savcı kökenli İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz'den
oluşacak CHP heyeti, pazartesi günü Silivri'de Hidayet Karaca'yı
ziyaret etmek için, Adalet Bakanlığı'na başvuruda bulundu.
TERÖR ÖRGÜTÜ KURMAK VE YÖNETMEKTEN
TUTUKLANMIŞTI
Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, 14 Aralık operasyonu
ile gözaltına alınmış, ardından "terör örgütü kurmak ve yönetmek"
suçlamasıyla tutuklanmıştı. Karaca, 54 gündür Silivri
Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor. 14 Aralık operasyonunda, aralarında
Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın da bulunduğu
çok sayıda kişi gözaltına alınmıştı. Dumanlı daha sonra serbest
bırakılmıştı. CHP heyetinin başvuru sonucunun, bugün öğleden sonra
alınması bekleniyor.
SEZGİN TANRIKULU : BU ZİYARETTEN SİYASET KAYGISI ÇIKARMAK
DOĞRU DEĞİL
Ziyarete ilişkin Radikal'e konuşan CHP'nin İnsan Haklarından
Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, yaşananları
Hidayet Karaca'dan da dinlemek için cezaevine gideceklerini
söyledi. CHP heyetlerinin bugüne kadar cezaevlerindeki birçok
tutuklu ve hükümlüyle görüştüğünü vurgulayan Tanrıkulu şunları
söyledi: " Bunlar arasında İBDA-C'liler de vardı, Hizbullah üyeleri
de. Ben olaya insan hakları yönünden bakarım. Başvurumuzu yaptık.
Basına yansıyan birçok şey var. Dosya gizli olduğu için ne olduğunu
öğrenmek istiyoruz. Yaşananları bir de kendisinden dinlemek
istedik. Yaklaşık 60 gün oldu dava açılmadı. Bir aykırılık varsa
ona göre hareket edeceğiz. Bunu siyasi olarak yorumlamak ve bundan
siyasi kaygı çıkarmak doğru değil. Biz her kesimden insanın
savunuculuğunu yaptık. Tayyip Erdoğan'ın duruşmalarını da takip
ettim zamanında. B u olayın adli bir vakanın ötesinde bir vaka
olduğu da açık."