CHP – HEDEP flörtü başlamıştır! “Opera Buluşması” neyin başlangıcı?

Medyaradar siyaset analisti Atilla Akar, CHP ve HEDEP arasında birlikte “Opera izleme” gibi görünen yakınlaşma adımını analiz etti…

Efendim: biz gençliğimizde hoşlandığımız kızla daha ziyade muhallebicilerde buluşur ve orada ilan-ı aşk ederdik. (Sonu hüsranla bitse de çok eskilerde bendenizin de böyle bir girişimi olmuştu. Zaten o güzelim mermer masalı muhallebicilerde kalmadı. Yerini isimlerini bile telaffuzda zorlandığım abuk sabuk, batı kültüründen apartılmış “Cafe”ler aldı. Vay be iyice yaşlanmışız!) “Eski model aşklar” böyle başlardı. Ancak şimdilerde öyle değil galiba. Anlaşılan bu konuda da çağ atlamışız!..

Tabii işin şakası bu. Lakin daha “siyasi aşk”lar artık ilk operada başlayabiliyor galiba. (Gerçi daha resmi bir ilan-ı aşk olmadığına göre gönül alıcı “kur yapma” da diyebiliriz belki!) Bunu da nereden çıkartıyorsun derseniz? Çok basit!.. Efendim birde baktım Cumhuriyet Halk partisi (CHP) ve HEDEP’ten (“Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi”nin yeni ismiyle “Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi”) kimi isimler Kadıköy’de Süreyya Opera Sahnesi’nde buluşmuşlar. Burada beraberce soprano Pervin Chakar ve piyanist Paolo Villa’nın “Bir Opera Gecesi” dinletisine katılmışlar. Olabilir sanat güzel bir şey. Bence sakıncası yok!..

Dinletiye başta CHP’nin çiçeği burnunda yeni genel başkanı Özgür Özel, CHP Genel Başkan Yerdımcısı Koza Yardımcı, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı ve CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik katılmış bulunuyor. HEDEP Van Milletvekili Pervin Buldan, HEDEP - MYK üyeleri İlknur Birol ve Murat Mıhçı da dinletiye eşlik edenler arasında yer almışlar. “Operanın Kürt Divası” olarak da anılan Pervin Chakar’ın dinletisinde “Barış ve Kardeşlik” mesajları vermiş bulunuluyor. Bu da güzel. Barış ve kardeşlik iyi bir şey tabii ki. Kimse itiraz edemez!..

Sıcak Yakınlaşmalar!..

Elbette ki ortada henüz resmi veya ilan edilmiş bir ittifak yoktur. Daha ziyade bir sıcak yakınlaşma, nabız yoklama söz konusudur. Ancak bu girişim bile kendi başına anlamlıdır. Çünkü Kılıçdaroğlu döneminde -aday çıkarmayarak önüne takoz olmadıkları halde- hafiften bozulduğu anlaşılan ilişkiler (Ümit Özdağ’la yapılan gizli protokolün öğrenilmesi sonrası daha da soğuk bakılır olmuştu) Özgür Özel’in genel başkan seçilmesiyle yeniden canlanmışa benzemektedir.

Hatta Özgür Özel’in seçilir seçilmez Selahattin Demirtaş’a selam göndermesi “mavi boncuk” atımı gibiydi denebilir. Bu yaklaşımın ilk meyvesi “Opera buluşması” olmuşa benzemektedir. Bakalım sonraki adım ne olacak?

CHP’nin ve Özel’in Zorunlulukları!..

Şurası bir gerçek ki bütün partilerin yaklaşan seçimler dolayısıyla birtakım işbirliklerine, ittifaklara, partnerlere ihtiyacı var. Ancak bana kalırsa en çok da CHP’nin var. Bu birkaç nedenle böyle. Birincisi; ellerinde tuttukları başta büyük şehir belediyeleri ve başka belediyeleri kaybetmemek zorundalar. (Hiçbir şey çantada keklik değil çünkü!) Öte yandan bunlara ilave belediyeler eklemek durumundalar.

İkincisi; Özgür Özel ve “değişimci ekip” bundan sonra partide kesin hakimiyet kurmak istiyorlarsa muhakkak başarılı olmak zorundalar. (Üstelik daha büyük bir rüzgâr estirebilmiş değiller) Özel’in parti içi iktidarını sürdürüp sürdürememesi bile buna bağlı. En azından bir önceki yerel seçimlerden daha kötü bir sonuç almamaları lâzım. Üzerine ne katabilirlerse kârdır. Bunun için nereye kadar “taviz” verebilirler acaba?..

Üçüncüsü; belli ki İYİP ile ilişkiler biraz sallantıdadır. En azından şu aşamada bundan pek ümitli görünmemektedirler. (Belki atılan bazı adımlardan umdukları cevabı tam alamamış olabilirler!) Dahası İYİP’in içi karışmış görünmektedir. Bir “Partner” olma ihtimali zayıflamaktadır. Hele de bu HEDEP yakınlaşması işi iyice zora sokar. O yüzden İYİP’ten boşalabilecek yere HEDEP yedeklenmiş görünüyor.

HEDEP, CHP’ye Göre Daha Rahat!..

Hiç şüphesiz HEDEP’in işi çok daha kolay. Kimseye mahkum değil. Ayrıca Güneydoğu oyları zaten tasarruflarında sayılır. Ancak batıda da yer kapmak, en azından etkili olmak istiyorlar. Bunun için (Küçük sol partileri saymaz isek) en uygun partner CHP. Onlarda her zamanki hesapçılıklarıyla bunu bir “fırsata” çevirmek isteyeceklerdir. “Nasıl olsa elleri mahkum” diyebilirler!..

Şüphesiz bu bir genel seçim değil. O yüzden belki daha önceki “11maddelik deklarasyon” gibi paket öneriler getiremeyebilirler ama ileriye yönelik, örneğin “yerinden yönetim” türü sözler koparmaya çalışabilirler. (Ya da kayyum atamalarına karşı destek gibi) İlaveten belediyelerde bazı müdürlükler, belediye meclislerinde kontenjan, bazı komisyonlarda yer almak, vb gibi istemler öne sürebilirler. Ötesi bilinmez!..

CHP’nin ve Özel’in bugünkü konjonktürde bunlara kolay kolay “Hayır” diyebileceğini zannetmiyorum. (Hele de İstanbul özelinde) Pazarlığı yüksek tutmazlar ise bunda başarılı da olabilirler. Gerçi Özel görüşmelerini “şeffaf yapacağı” sözü vermişti ama “pazarlık”ların ne şekil alacağı hiç belli olmaz!..

Kaş Yapayım Derken Göz Çıkarmak!..

Ancak HEDEP ile yakınlaşma siyaseti, daha önce örneğini gördüğümüz gibi, iki ucu keskin bıçak gibidir. Bir yandan “Kürt oyları”na talip olayım derken bu sefer “Türk oyları”nı kaçırabilirler. (Bu defa sadece “Tayyip Erdoğan nefreti”ne dayalı strateji de işe yaramayacağına göre!) Özellikle de CHP’den umudu kesen Ulusalcı-Sol, Kemalist, Sağ ama Laik-Modernist milliyetçi ve HEDEP’ten hoşlanmayan sıradan vatandaş, vb oylarını kaçırabilir. Hatta böyle bir fire verilmesi garantidir bile denebilir. Oran hesabı yapıp bunu göze almış olabilirler o başka. Belli ki gözler kararmış!..

Öyle veya böyle, bu saatten sonra HEDEP’le flört ilerleyeceğe benzer. Söz kesilip, yüzükler takılır mı bilinmez. Bunu süreç gösterecek. Ama “opera buluşması” bu yönde bir “irade beyanı”nın ilk sinyali gibidir. Gerisini hep birlikte izleyip göreceğiz…

20. 11. 2023