21 Nis 2016 16:59 Son Güncelleme: 20 Kas 2018 08:52

CHP Grup Başkanvekili Özel:

-"(Dokunulmazlıkların kaldırılması) CHP'nin ilk görevi teklifi anayasaya uygun hale getirmek. Biz Anayasa Komisyonunda Meclisi bu hatadan uzak tutmaya çalışacağız. CHP'nin 'benim fezlekem var, bana dokunmayın' demesini kimse beklemesin"-"AKP oyları istedikleri milletvekilinin dokunulmazlığını...

TBMM (AA) - CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin Anayasa değişiklik teklifini Anayasaya uygun hale getirmenin görevleri olduğunu belirterek, "Biz Anayasa Komisyonunda Meclisi bu hatadan uzak tutmaya çalışacağız. CHP'nin 'benim fezlekem var, bana dokunmayın' demesini kimse beklemesin." dedi.

Özel, CHP'nin kapalı gerçekleşen grup toplantısına ilişkin Mecliste gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Toplantıda güncel siyasi gelişmelerin, en çok da dokunulmazlıklar konusunun görüşüldüğünü ifade eden Özel, AK Parti'nin yapmaya çalıştığının bir anayasa değişikliği, dokunulmazlıkların kaldırılmasının sınırlandırılması değil, sadece algı operasyonu olduğunu öne sürdü.

CHP'nin, konunun en başından beri AK Parti Grubu tarafından kendilerine iletilen metinleri anayasaya aykırı bularak, değiştirilmesi teklifinde bulunduğunu anımsatan Özel, AK Parti'nin ilk metnini değiştirmeden anayasa değişikliği teklifinde bulunduğunu bildirdi.

Özel, değişiklik tekliflerini Anayasa Komisyonunda tekrarlayacaklarına değinerek, şöyle devam etti:

"Eğer orada 4 partinin uzlaşısıyla hem bakanlara hem Başbakana hem geçmiş hem bugün hem de yarına yönelik bir anayasa değişikliği konusunda anlaşılırsa dört başı mamur bir değişiklik Türkiye'nin yüzünü ağartabilir. 'Biz sadece fezlekeler üzerinden gidelim, bakanları, başbakanları bu işin dışında tutalım, ihaleleri düzenleyen bakanları, bütçe kullanan, ita amirliği yapan bakanları bu işin dışında tutalım, geçmişteki 4 bakanla ilgili süreci tamamen unutalım, onlarla ilgili hiçbir şey yapmayalım' yaklaşımının kamuoyuna AKP tarafından izahının zor olduğunu da değerlendiriyoruz.

Bugün toplantıda ortaya çıkan durum; AKP'nin iki yüzlü, anayasaya aykırı, eşitlik ilkesine aykırı samimi olmayan duruşunun kamuoyuna teşhir edilmesinin son derece yerinde olacağı yönündeydi. Bu konuda çok seslilik ama tek dillilik noktasındaki grubun ortak iradesi ortaya çıktı. Bundan sonra hem Anayasa Komisyonunda hem Mecliste CHP inandığı değerler ve kendi tezi üzerinden savunmaya devam edecek."

-"Bizim tavrımız son derece açık, net"

Özgür Özel, CHP'nin ilk görevinin teklifi Anayasaya uygun hale getirmek olduğunu vurgulayarak, "Biz Anayasa Komisyonunda etkin önerilerimizle Meclisi bu hatadan uzak tutmaya çalışacağız. CHP'nin 'benim fezlekem var, bana dokunmayın' demesini kimse beklemesin. Bizim tavrımız son derece açık, net. Burada yapılmaya çalışılanın Anayasaya aykırı bir öneriyle bir çaba, algı yönetimi olduğu açık." dedi.

Dokunulmazlıklar konusundaki Anayasa değişikliğinin bu hafta Anayasa Komisyonunda ele alınmamasını da manidar bulduklarını belirten Özel, şu ifadeleri kullandı:

"8 BDP'li milletvekilinin bayramlaşmasından, kucaklaşmasından sonra, Tayyip Erdoğan'ın 'bunların derhal dokunulmazlıklarını kaldıracağız' dedikten sonra parmağını bile kıpırdatmayan AKP'nin, 4 Ocak 2013'te baldıran zehiri hikayesini Türkiye'ye anlattığı ve sürecin sonunda baldıran zehirini Türkiye'deki herkese içirdiğinin anlaşıldığının altını çizmek istiyoruz.

AKP oyları istedikleri milletvekilinin dokunulmazlığını kaldırmaya yetiyor. Bugün de yetiyordu, dün de yetiyordu, geçmişte de yetiyordu. Salt çoğunluk gerekiyor. İster Genel Başkanımızı ister taziye çadırından dolayı hep gündemde tuttukları milletvekilini, herhangi birini, diledikleri milletvekilinin dokunulmazlık dosyasını çekip dokunulmazlığını kaldırabileceklerini vurguluyoruz."

-"Her şeyi bir lidere emanet ettiyseniz, gün gelir o da fişi çeker"

Özel, bir gazeteci tarafından sarfedilen "AK Parti, Davutoğlu ile devam edemez" sözünün hatırlatılması üzerine, başka partilerin içişlerine karışmayı siyasi nezaket olarak doğru bulmadığını bildirdi.

Özgür Özel, "Sayın Davutoğlu'na, yürütmeye karşı tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanının darbe girişimiyle karşı karşıyayız. Yani Karar gazetesi okuyanlarla Yeni Şafak okuyanlar arasındaki fikir ayrılığı... Sonuçta bu bir cadı avıysa, Cumhurbaşkanı elinde cadı avının son kurbanı Başbakan noktasına gelir mi hep beraber izleyeceğiz. Her şeyi bir lidere emanet ettiyseniz, gün gelir o da fişi çeker. Onların jargonuyla söylenirse deliğe süpürürler. Türkiye siyaseti bunları dikkatle takip edecek." dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "yeni anayasanın demlenmeye bırakılması" açıklamasını da değerlendiren Özel, "Sayın Davutoğlu'nun aklında uçuşan fikirlerin demlenmeye, demlenmeden önce çayın tozu çöküyor ya öyle bir çökmesine ihtiyaç var. 'Anayasa demleme' kavramı Sayın Davutoğlu'nun yeni kazandırdığı bir kavram olacak." ifadesini kullandı.

-Kahraman ile 23 Nisan resepsiyonu tartışması

Özel, bir soru üzerine de Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın 23 Nisan resepsiyonunu iptal etmesinin tüm Türkiye'de tepkiyle karşılandığını savunarak, CHP'nin vereceği resepsiyona ilişkin Kahraman ile telefonda konuştuğunu, aralarında uzunca bir tartışma yaşandığına değindi.

Kahraman'a, "çocuklara uygun ikramlarla ve ortak acılarımıza saygılı 23 Nisan resepsiyonu yapacaklarını" söylediğini anlatan Özel, ilk önce olumsuz bir yanıt almadıklarını, ancak daha sonra Kahraman'ın gayriresmi kanallarla "bunu uygun bulmadığını" bildirdiğini kaydetti.

İsmail Kahraman'ın "Meclis Başkanı olarak benim yetkim var, iptal ederim." dediğini, ancak Başkanlık Divanı toplanmadan Kahraman'ın böyle bir karar alamayacağını savunan Özel, "Bunu neye dayanarak yaptığını sorunca, 'ben milli iradeyim' diyor. Biz gayri milli irade değiliz, bizi buraya yollamış 10 milyonun üzerindeki seçmenimizin oylarını kendisine hatırlattık. Tek başına böyle bir karar alamayacağını söyledik. Meclisin sadece ona ve partisine değil, tüm partilere hizmet etmek gibi sorumluluğu olduğunu söyledik." ifadesini kullandı.

Özgür Özel, şunları kaydetti:

"O, bahçedeki ikramın kendi resepsiyonuna alternatif olmasından rahatsızlık duyduğunu söyledi. Biz, bir imkan tanımayacaksa dışarıdan getireceğimiz meyve sularımızı, çocuklar için ikramlarımızı getirebileceğimizi, kendisi garson görevlendirmiyorsa bu görevi kendimizin yapacağını, oradaki down sendromlu, engelli, her yaştan, Türkiye'nin her yerinden gelmiş cıvıl cıvıl çocuklara garson olarak hizmet etmenin bizim için gurur olacağını söyledik. Kendisi 'kendinize yakıştırıyorsanız yapın' dedi. Biz bunu Sayın Kahraman'a yakıştırmadık. Ama çocuklara hangi hizmet yapılacaksa CHP'nin herhangi bir milletvekili, genel başkanı dahil bunu büyük bir onur olarak kabul eder. Bizim partimizin kurucusu dünyanın tek çocuk bayramını çocuklara armağan etmiş. Biz bu bayramın, 23 Nisan'ın ne demek olduğunu, parlamenter demokrasinin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz, buna uygun davranmaya devam edeceğiz."