27 Şub 2013 12:19
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:03
ÇEVİK BİR'DEN ANDIÇ SAVUNMASI; BİZDEN HABERSİZ KULLANILMIŞ!
Saygı Öztürk'ün kaleminden çıkan "Belgelerle 28 Şubat" kitabında Çevik Bir'in Andıç ile ilgili sorulan soruya verdiği cevap da yeralıyor.
28 Şubat soruşturmasını yürüten Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili’ye ifade veren Çevik Bir, Cengiz Çandar ve Mehmet Ali Birand’ın hedef haline getirildikleri Andıç ile ilgili olarak sorulan soruya bakın nasıl yanıt verdi?
Savcının sorusu:
Yargılama safhası bölümlerinden oluşan belge gösterildi: Batı Çalışma Grubu’nun faaliyetleri kapsamında hazırlanan eylem planı basında deşifre olduktan sonra mecliste de gündeme gelmiş, bunun üzerine Genelkurmay Başkanlığı belgenin kendilerine ait bir karargah içi çalışması ve Andıç olduğunu açıklamıştır. İçerik açısından belge psikolojik harekat çalışması ve sonradan eklenen isim ve notlarla hedef haline getirilmiş siyasi, gazeteci, akademisyen ve bürokratları yıpratılarak saygınlığının düşürülmesi planlanmıştır.
Özellikle Andıç’ın yayınlanmasından sonra “İçimizdeki Alçakları Tanıyalım” başlıklı yazıdan sonra oluşturulan kamuoyu baskısı ve gergin ortam sebebi ile gazeteci yazar Cengiz Çandar’ın babası, oğlunun da adının terör örgütü yandaşlığı ve alçaklık-hainlik yaftasından sonra kalp krizi geçirerek vefat etmiştir. Adı geçen gazeteciler gazetelerinde ve çalıştıkları işyerlerinde herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin aforoz edilerek işten çıkartılmışlardır.
Bu belge Batı Çalışma Grubu Faaliyeti Kapsamında sizin faaliyetinizle mi hazırlanmıştır?
Çevik Bir’in cevabı:
– Söz konusu belgeler bizim askeri belgelere uymamaktadır. Şemdin Sakık olayında bazı gazetecilerin Andıçlandığı konusuna da değinmek istiyorum.
Şemdin Sakık PKK terör örgütünün yöneticisi iken Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yakalanmıştır ve ifadesi alınmıştır. Bu ifade alelacele Genelkurmay’a gönderildi. Bize Andıç şeklinde, “Şemdin Sakık yakalandı şunları söyledi”diye komutana ve bana arz edildi. Daha sonra Şemdin Sakık’ın ifadesini alanlarla Şemdin Sakık’ın imzası son sayfada bulunuyormuş.
Şemdin Sakık daha sonra bu ifadesinden vazgeçti, inkâr etti. Bunun sebebi de “her sayfayı imzalamadım” demiş. Biz de bu durumu öğrenince Andıç’ı yayınlamadık. Çünkü bize evrak geldi, imzalandı, komutana arz edildi fakat yayınlanmadı. Sebebi de her sayfası imzalanmadığı içindi. Daha sonra Semdin Sakık “bunlar ilave edilmiştir, ben söylemedim” demiş.
Emekli olduktan sonra bu belgeler bizden habersiz kullanılmış. Mehmet Ali Birand’ın da ismi olan gazetecilere bu haber servis yapılmış. Mehmet Ali Birand İstanbul’da Beyoğlu’nda Fransız Konsolosluğu’nda eğitim vakfının yararına düzenlenen piyano konserinin ara bölümünde benim yanıma geldi, “Paşam bizlerle ilgili Andıç yayınlanmış, orda da sizin ‘Sayın komutana arz’ diye yazınız var” dedi ve “Ben bu konuyu hiç büyütmüyorum, önemsemiyorum’ diye ekledi. Ben de kendisine evrakı hatırlamadığımı söyledim. Mehmet Ali Birand sonra bu evrakı basında çok kullandı, 28 Şubat ile ilgisi olduğunu söyledi. Bu olayın Batı Çalışma Grubu ile hiçbir alakası yoktur. Anlattığım gibidir. Kasıt yoktur, istismar edilmiştir.
Savcının sorusu:
Yargılama safhası bölümlerinden oluşan belge gösterildi: Batı Çalışma Grubu’nun faaliyetleri kapsamında hazırlanan eylem planı basında deşifre olduktan sonra mecliste de gündeme gelmiş, bunun üzerine Genelkurmay Başkanlığı belgenin kendilerine ait bir karargah içi çalışması ve Andıç olduğunu açıklamıştır. İçerik açısından belge psikolojik harekat çalışması ve sonradan eklenen isim ve notlarla hedef haline getirilmiş siyasi, gazeteci, akademisyen ve bürokratları yıpratılarak saygınlığının düşürülmesi planlanmıştır.
Özellikle Andıç’ın yayınlanmasından sonra “İçimizdeki Alçakları Tanıyalım” başlıklı yazıdan sonra oluşturulan kamuoyu baskısı ve gergin ortam sebebi ile gazeteci yazar Cengiz Çandar’ın babası, oğlunun da adının terör örgütü yandaşlığı ve alçaklık-hainlik yaftasından sonra kalp krizi geçirerek vefat etmiştir. Adı geçen gazeteciler gazetelerinde ve çalıştıkları işyerlerinde herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin aforoz edilerek işten çıkartılmışlardır.
Bu belge Batı Çalışma Grubu Faaliyeti Kapsamında sizin faaliyetinizle mi hazırlanmıştır?
Çevik Bir’in cevabı:
– Söz konusu belgeler bizim askeri belgelere uymamaktadır. Şemdin Sakık olayında bazı gazetecilerin Andıçlandığı konusuna da değinmek istiyorum.
Şemdin Sakık PKK terör örgütünün yöneticisi iken Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yakalanmıştır ve ifadesi alınmıştır. Bu ifade alelacele Genelkurmay’a gönderildi. Bize Andıç şeklinde, “Şemdin Sakık yakalandı şunları söyledi”diye komutana ve bana arz edildi. Daha sonra Şemdin Sakık’ın ifadesini alanlarla Şemdin Sakık’ın imzası son sayfada bulunuyormuş.
Şemdin Sakık daha sonra bu ifadesinden vazgeçti, inkâr etti. Bunun sebebi de “her sayfayı imzalamadım” demiş. Biz de bu durumu öğrenince Andıç’ı yayınlamadık. Çünkü bize evrak geldi, imzalandı, komutana arz edildi fakat yayınlanmadı. Sebebi de her sayfası imzalanmadığı içindi. Daha sonra Semdin Sakık “bunlar ilave edilmiştir, ben söylemedim” demiş.
Emekli olduktan sonra bu belgeler bizden habersiz kullanılmış. Mehmet Ali Birand’ın da ismi olan gazetecilere bu haber servis yapılmış. Mehmet Ali Birand İstanbul’da Beyoğlu’nda Fransız Konsolosluğu’nda eğitim vakfının yararına düzenlenen piyano konserinin ara bölümünde benim yanıma geldi, “Paşam bizlerle ilgili Andıç yayınlanmış, orda da sizin ‘Sayın komutana arz’ diye yazınız var” dedi ve “Ben bu konuyu hiç büyütmüyorum, önemsemiyorum’ diye ekledi. Ben de kendisine evrakı hatırlamadığımı söyledim. Mehmet Ali Birand sonra bu evrakı basında çok kullandı, 28 Şubat ile ilgisi olduğunu söyledi. Bu olayın Batı Çalışma Grubu ile hiçbir alakası yoktur. Anlattığım gibidir. Kasıt yoktur, istismar edilmiştir.
