10 Nis 2010 09:20 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:13

"ÇETİN DOĞAN'I ANLADIK DA AYDIN DOĞAN'A NE OLUYOR?" STAR YAZARI SORDU!..

Balyoz soruşturması giderek ilginç bir hal almaya başladı. Birileri suçlanmakta olan kişileri kurtarmak için o dönemin komuta kademesini işin içine çekmeye çalışıyorlar.

Çetin Doğan’ı anladık da Aydın Doğan’a ne oluyor?

Balyoz soruşturması giderek ilginç bir hal almaya başladı. Birileri suçlanmakta olan kişileri kurtarmak için o dönemin komuta kademesini işin içine çekmeye çalışıyorlar. Bu çerçevede özellikle Hilmi Özkök’ü köşeye sıkıştırmak istiyorlar.

Dönemin Genelkurmay Başkanına “Çık konuş” diyorlar, ama Özkök konuşursa kendi dönemindeki darbe planlarından haberdar olduğunu söyleyemez.

Söylerse darbe hazırlıklarından haberdar olduğu halde bunu yargıya intikal ettirmediği için suçlu durumuna düşecek.

Hayır, bilgim yok dese bu sefer de “dönemin genelkurmay başkanı bile bu iddiaları yalanlıyor” denilebilecek.

Özkök’ü işte böyle bir köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlar.

***

Bu durumda Balyoz sanıklarının suçlamalarına bakıp “Aaa, doğru ya, Hilmi Özkök kendi dönemindeki darbe hazırlıklarını neden yargıya intikal ettirmedi” diye soranlar kötü niyetli değilseler çok saf olmalılar.

Bir defa yargının bugünkü hali bile ortadayken 2003 yılı şartlarında yargıdan medet ummak çok da akıllıca bir davranış olmazdı.

Üstelik Özden Örnek günlüklerinden de anladığımıza göre, Genelkurmay Başkanı Özkök darbelere karşıydı ama komuta kademesi içinde bu tavrıyla yalnız başınaydı. Günlüklere göre dönemin kuvvet komutanlarının tamamı mevcut hükümeti bir askeri darbeyle devirme eğilimindeydiler.

Özkök’ün elinde ne komuta kademesini tamamen tasfiye etme gücü vardı ne de komutanların bu niyetini engellemenin yasal veya yargısal çerçevede bir imkânı.

Bu durumda Özkök ne yaptı? Yine Özden Örnek’in günlüklerine inanacak olursak darbe taraftarı komutanlar üzerinde tek tek çalıştı. Kimisini ikna etti kimisini korkuttu, ayrıca aralarındaki anlaşmazlıkları kullandı.

Neticede konuyu kendi yöntemleriyle çözdü, darbe girişimlerine engel oldu. 1. Ordu’da hazırlandığı ileri sürülen Balyoz planı konusunda da benzer bir yöntem izlediği düşünülebilir.

***

Balyoz darbe planını hazırlamakla suçlanan Çetin Doğan’ın Hilmi Özkök’ten pek hazzetmediği, hatta bugün içinde bulunduğu durumdan da eski Genelkurmay Başkanını sorumlu tuttuğu anlaşılıyor.

Doğan geçtiğimiz günlerde GATA’dan yazdığı mektuplardan birinde Balyoz planıyla ilgili belgelerin 1. Ordu’nun kozmik kasasından dışarı çıkarılması konusunda dönemin Genelkurmay Başkanını suçladı.

Dolayısıyla Çetin Doğan’ın Hilmi Özkök’e yönelik duygularını anlamak mümkün. Ne var ki Aydın Doğan’ın meselesi nedir, onu bilmiyorum.

Neden derseniz, Aydın Doğan’a ait yayın organları özellikle bu son günlerde tabiri caizse bir “anti Hilmi Özkök” kampanya yürüttüler. Gazetelerin manşetlerinde emekli paşa aleyhindeki suçlamalar yer aldı, köşe yazılarında hakarete varan ifadeler kullanıldı, grubun televizyon kanallarında “çık konuş paşa” çağrıları yapıldı.

Neden, bilmiyorum.

İbrahim Kiras/Star