27 Eki 2015 13:41 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 18:08

Cemaat'in en çok dava açtığı Cumhuriyet'ten Koza-İpek grubuna destek!

Gülen cemaatinin tarihinde en çok dava açtığı muhatap olan Cumhuriyet gazetesi bütün şirketlerine kayyum atanan Koza-İpek grubuna destek ziyareti yaptı.

Gülen cemaatinin tarihinde en çok dava açtığı muhatap olan Cumhuriyet gazetesi, Genel Yayın Yönetmeni ve yazı işleri ekibiyle toplu olarak cemaat operasyonunda gazete ve TV'leri dahil bütün şirketlerine kayyum atanan Koza-İpek grubuna destek ziyareti yaptı.

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, İpek Koza Grubu'na kayyum atanmasıyla ilgili "Pazar günü bu baskıların bedelinin ödendiği günler başlayacak. Zaten korkunun temelinde de bu yatıyor" dedi.

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven, Haber Koordinatörleri Murat Sabuncu ve Ayşe Yıldırım Başlangıç, Ankara Temsilcisi Erdem Gül ve Doğan Satmış'la birlikte yönetimine kayyum atanan İpek Medya Grubu'na destek ziyareti yaptı.

Cemaat'in en çok dava açtığı Cumhuriyet'ten Koza-İpek grubuna destek! - Resim : 1

BASKILARA KARŞI BİRLİKTE MÜCADELE EDECEĞİZ
Çıkışta açıklama yapan Can Dündar, “Bu baskılara karşı birlikte mücadele edeceğiz. Birlikte göğüsleyeceğiz. Hiçbir zaman yılmayacağız. Bu binalar geçici. Bu kanallar, gazeteler geçici. Biz hep burada olacağız. Hiçbir şekilde teslim olmayacağız. Hangi görüşten olursa olsun, daha önceki sicili ne olursa olsun, hangi hükümete, partiye destek verirse versin biz baskı karşısında sonuna kadar direnmeye kararlıyız” dedi.

Medya üzerindeki baskıları hatırlatan Dündar, “Uzun zamandır yapılan baskılar silsilesinin daha vahim bir aşaması. Uzun süredir Türkiye gerçekten diktatörlük gibi yönetiliyor. Ağır bir baskı ortamı her alanda hissediliyor ama galiba en çok medyada hissediyoruz. Dün gerçekleşen bu operasyon da onun hakikaten önemli bir aşaması. Artık sesini beğenmediği medya ortamına el koyup başına tamamen kendi yandaşını getirecek kadar pervasızlaşmış bir iktidarın yeni bir adımı. Haberi alır almaz hem gazetemiz adına hem bir yurttaş olarak dayanışma duygularımızı ifade etmeye geldik. Bu baskılara karşı birlikte mücadele edeceğiz. Birlikte göğüsleyeceğiz. Ve hiçbir zaman yılmayacağız. Bu binalar geçici. Bu kanalar gazeteler geçici. Biz hep burada olacağız. Hiçbir şekilde teslim olmayacağız. Hangi görüşten olursa olsun, daha önceki sicili ne olursa olsun, hangi hükümete, partiye destek verirse versin biz baskı karşısında sonuna kadar direnmeye kararlıyız.” diye konuştu.

'HERKESİN TEPKİ GÖSTERMESİ GEREK'
Hiçbir korkusu olmadığını ifade eden Dündar, şöyle devam etti: “Ben bütün bu yapılanların korku eseri olduğunu düşünüyorum. Bir korku sonucu bunları yapıyorlar zaten. Bu kadar korkutmuş olmaktan dolayı da memnunum. Siz de memnun olun. Bu korkuyu yaratabildiyseniz doğru bir iş yapıyorsunuz demektir. Beni asıl korkutan baskılar değil, baskı karşısındaki sessizlik. Bizim bazı medya organlarının bunu hala görmemesi, hala sıranın kendilerine gelmesini beklemesi. Artık o noktayı geçtik. Artık herkesin sıra bana geliyor demeden harekete geçmesi ve tepki vermesi gerekiyor. Biz o tepkiyi kendi adımıza vermeye geldik. Herkesin de bir an önce artık bu sahiplenmeyi yapması lazım.”

Birlik olunursa 1 Kasım seçimlerinden sonra daha özgür bir medya olacağını söyleyen Dündar, “Herkes biliyor ki Pazar gününden itibaren muhtemelen bu baskıların bedelinin ödenmeye başladığı bir dönem başlayacak. Zaten korkunun temelinde de bu yatıyor. Baskının hiçbir dönemde bu kadar yoğunlaştığına tanık olmadım. Hiçbir dönemde iktidarın iki dudağının arasında bir medya olmadı. Bu kadar pervasızlık ve hukuksuzluğu bir arada yaşamadık. Askeri dönemi de gördük. Ama bu kadar uzun sürmemişti. Sonuna yaklaştığını düşünüyorum. Sağlam durabilirsek, dayanışma sergileyebilirsek seçimden sonra özgür bir medya bekliyor bizi” ifadelerini kullandı.