Cemaat hiç görülmemiş bir operasyon yapacak!
AK parti Genel Başkan yardımcısı Numan Kurtulmuş AK Parti'ye yönelik hiç denenmemiş bir operasyon için düğmeye basacağını iddia etti.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş son dönemde
yaşanan cemaat – AK Parti gerginliğine ve kendisinin olduğu iddia
edilen seks kaseti üzerine açıklamalar yaptı.
Güneş Gazetesi'nin Ankara Temsilcisi Talat Atilla'ya konuşan
Kurtulmuş cemaatle ilgili olay yaratacak iddialarda bulundu.
İşte Kurtulmuş'un cemaat iddiaları;
"Muhtemelen başka meseleler ortaya çıkarabilirler. 2014’teki
Cumhurbaşkanlığı seçimi Türkiye için önemli bir sistem
değişikliğinin başlangıcıdır. Artık doğrudan doğruya
cumhurbaşkanını halk seçecek. Bu nasıl halk için sevinilecek bir
durumsa eski Türkiye’yi yöneten birtakım çevreler içinse rahatsız
edici bir durumdur. Eski Türkiye’de kapalı kapılar ardında
Türkiye’nin iktisadi ve siyasi elitleri kimi cumhurbaşkanı yapmak
istiyorsa onu yaptılar. Artık, halkın istediği birisi doğrudan
doğruya halkın oylarıyla cumhurbaşkanı olacak.
Bunun için birtakım operasyonlar yapacaklarını tahmin edebiliyorum.
Ama bunun halk tarafından görülmüş olması belki başka yollara
tevessül ettirecektir.
Mesela Türkiye’nin terörist gruplarla bağlantılı bir devlet olduğu
imajını doluşturmak isteyen dışarıda çok sayıda mihrak var. Onlarla
işbirliği içerisinde olan içerideki mihrakların olduğunu da
görüyoruz. Özellikle Suriye’deki terörist gruplarla Türkiye’yi
irtibatlandırarak Türkiye’yi Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesine
çıkarmak gibi bir senaryoyu dahi kurguluyor olabilirler."
Numan Kurtulmuş'un görüntüsünün monte edildiği bir seks kaseti
sosyal medya üzerinden yayınlanmıştı. Görüntülerin kurgu olduğu ve
Kurtulmuş'un resminin bir seks filmine monte edildiği ortaya
çıkmıştı. Montajlı kaseti görünce ne hissettiği sorulan Kurtulmuş
şunları söyledi;
"Görünce şaşırdım ama kendimden emin olduğum için böyle bir
meselenin gerçeğinin çok kısa sürede ortaya çıkacağını biliyordum.
Ama çok adice, insanlık dışı, insanın şahsiyetine yapılan açık bir
iftiraydı. Allah yardım etti, Diyor ya şair; 'yardımcısıdır
doğruların hazreti Allah', 1.5 saat içinde meselenin aslını ortaya
çıkardı. Bu iftirayı kim attıysa, komployu kim düzenlediyse eline
yüzüne bulaştırmış oldu. Doğrudan doğruya Allah’ın teyidinin,
desteğinin açıkça görünmesidir. Allah biliyor, şaşırmadım değil.
Ama deşifre edileceğini biliyordum.
Kimin yaptığını bilmiyorum ama çok profesyonel bir şekilde yayıldı.
Kısa bir sürede TT haline getirildi. Yurt dışından 5-6 site
üzerinden aynı anda görüntüler yayına sokuldu.
Organize bir çalışmanın olduğu görülüyor. Hem tweeter üzerinden,
hem telefonla arayan yüzlerce insan oldu. Bunların bir çoğu bizimle
aynı siyasi görüş içinde olmayan insanlar. Hepsi 'Böyle bir
komploya inanmıyoruz' dediler."
17 Aralık sandığa nasıl yansıyacak sorusuna ise, "Son kamuoyu
araştırmaları da gösteriyor ki, hiçbir tesiri olmadı. Bundan sonra
bu operasyonu yapan çevrelerin bunu bir kez daha düşünerek başka
şeyler yapabileceğini tahmin ediyoruz. Halkın yüzde 70’inden
fazlası bunun dış kaynaklı bir operasyon olduğuna inanıyor. Millet
diyor ki ‘kardeşim yolsuzlukların sonuna kadar üstüne gidilsin.’
Ama bunu yaparken hiçbir şekilde Türkiye devleti zayıflatılmasın.
Bu operasyon dış kaynaklı operasyondur. Asıl hedefi hükümete zarar
vermek, Türkiye’ye zarar vermektir. Dolayısıyla, milletimiz
yolsuzluk meselesiyle dış kaynaklı operasyonu birbirinden
ayırmasını bildi. Halkın böyle bir feraseti var. Bizim bu halka
meftun olmamızın nedeni de bundandır.
Bu aslında 7 Şubat’tan bu yana devam eden bir süreç.. Bu süreci,
Gezi ile başlatmak değil de 7 Şubat’la başlatmak daha doğru olur.
TIR olayı ve muhtemelen benzer gelebilecek başka olaylar da bu
sürecin devamıdır. Doğrudan doğruya siyasi iradenin, sayın
Başbakan’ımızın MİT üzerinden hedef alındığı aşikardır. Ama
bunların hiçbirinin sökmeyeceği belli" cevabını verdi.
Kurtulmuş son olarak cemaatle AK Parti arasında yaşananların ne
zaman biteceğine dair yorumuysa, "Demokrasilerde bir numaralı soru,
demokratik meşruiyetin kaynağı nedir? Demokratik meşruiyetin
kaynağı halkın iradesidir. Bir hükümet halkın iradesiyle iş başına
geldikten sonra demokratik meşruiyeti hiçbir iç ve dış vesayet
odağı ile paylaşmaz. Bir STK ya da lobi olarak herkesin kendi
görüşlerini hükümetle paylaşmasına eyvallah. Bundan memnun da
oluruz. Ama bunun dışında her kim demokratik meşruiyetin paydaşı
olmaya kalkarsa buna meşru hiç bir hükümet müsaade etmez. Bugün
olan şey de budur. Herhangi bir yapı hükümetin koalisyon ortağı
değil. Seçimle almadığı bir gücü kimse kullanamaz" şeklinde oldu.