14 Ara 2006 11:38 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 12:46

CEM UZAN'IN SIRTINDA 'KEMAL UZAN'IN BAVULU VAR!...ENGİN ARDIÇ ESKİ PATRONU CEM UZAN'I YAZDI!..

Eski patronum ve sevgili dostumun en hoşuma giden yanı,Avrupa Birliği konusunda dürüst davranması.Sanki o salaş kasaba meydanlarında kokulu lumpenlere beleş pilav üstü döner ve kelek arabesk şarkılar dağıtan adam gitmiş, yerine başka biri gelmiş...

Kemal Bey'in bavulu

Eski patronum, artık yüzünü çok seyrek görsem de her zaman dostum ve arkadaşım (hatalarıyla birlikte dostum ve arkadaşım) Cem Uzan'ın 'iktidara gelince' Abdullah Öcalan'ı asacağı söyleniyor...

Kendisi dillendirmedi ama, sağ kolu Emin Şirin'in yaptığı bir açıklamada 'idam cezasının yeniden konması konusunda referanduma gidileceği' bildirildi.

Bunu çok açık söylemese, seçmende böyle bir 'izlenim ve kanaat' yaratsa bile oy toplayacağı kesin.

'Mazot bir lira, fındık sekiz lira' gibi vaatlerin de, şehirliler iplemezler de, köylüleri gıdıklamaması mümkün değil.

Apo'nun ölmesinin ya da kalmasının mala davara hiçbir faydası yoktur ama milyonlarca kişinin hiç olmazsa yüreğini soğutur. Bendeniz de Apo'nun hücrede ya da ipte ölümüne üzüleceğimi hiç sanmam, sonuçta her ikisi de İmralı adasında olacak.

Ama bütün bunlar Cem Uzan'ı iktidara getirir mi?

Hayır. O da bunu biliyor ve asıl amacı 'sağın önderliğine' oynamak. Belki bir koalisyonu, belki muhtemel bir birleşmeyi yönetmek.

Nitekim, eskiden aşırı sağcılık edip de Devlet Bahçeli'den 'iş çıkmayacağını' anlayınca Mehmet Ağar'a 'yazılmayı' deneyen bazı gazeteci arkadaşlar, şimdi artık ufak ufak Cem Uzan'a 'sıcak bakmaya' da koyuldular. Seçimi gazeteciler kazandıracak değiller ama bu bir göstergedir.

Dikkat ederseniz, iktidar da 'MHP'nin oylarını kırsın' diye Uzan'ın üzerine eskisi gibi gitmiyor...

(Bir de hergelelik etmeme izin verirseniz: Acaba Uzan'ın idam cezasını yeniden gündeme getirmek istemesi, yalnızca Öcalan'ı asmak için midir, yoksa ortadan kaldırmayı düşündüğü 'daha başka kişiler' de var mıdır?)

Bu sağ koalisyona CHP'yi de dahil edelim mi? Bence edelim.

Ne yakışık alırdı ha, Cem Uzan başbakan, diğer sağcı liderler Deniz Baykal, Mehmet Ağar, Devlet Bahçeli ve Erkan Mumcu da başbakan yardımcıları!... Recep Tayyip Erdoğan, referanduma kurban gitmediyse ana muhalefet lideri... Ya da Erdoğan cumhurbaşkanı olmuş, Uzan'ın gönderdiği kanunları sürekli veto ediyor!...

Olabilir mi? Olmaz demeyin, burası Türkiye.

2007 seçimleri sözkonu değil ama, 2012'de?... 2017'de?...

1971 yılında, muhtıranın hemen ardından 'Demirel politikaya dönebilir mi' soruna 'güldürmeyin beni' deyip de tarih önünde madara olan bürokratların durumuna düşmeyelim.

Eski patronum ve sevgili dostumun en hoşuma giden yanı, Avrupa Birliği konusunda dürüst davranması.

Sanki o salaş kasaba meydanlarında kokulu lumpenlere beleş pilav üstü döner ve kelek arabesk şarkılar dağıtan adam gitmiş, yerine başka biri gelmiş... Yalnızca Avrupa Birliği'ne girmekten kesin olarak vazgeçmek şöyle dursun, Gümrük Birliği'nin zararımıza işleyen maddelerini bile reddedeceğini söylüyor.

'İsterim ama...' deyip de sonradan kıvırtan birçok sahtekardan da böylece ayrılıyor.

Bu tutumu, Avrupa Birliği'nin dayatmalarına tepki olarak 'yükselen milliyetçi dalgada' ona belki aslan payını, belki pastanın önemli bir parçasını getirebilir...

Şimdilik sırtında, hani Orhan Pamuk'un Amin Maalouf'tan, iyimser bir yaklaşımla 'esinlenerek', kötümser bir yaklaşımla 'araklayarak' gündeme getirdiğine benzer bir 'baba bavulu' var... Kemal Uzan'ın bavulu...

Ama burası Türkiye, biz ne gümrüklerden ne bavullar geçirmiş adamlarız, hem de hiç açtırmadan!

Engin Ardıç/Akşamhttp://www.bnrad