Cem Özer'in eşi hastane sürecini anlattı! - Sayfa 5

“Sonra minicik uyandıracağız ama hortum bağlı konuşamaz dediler. Cemre’yle girdik yanına. Bizi görünce heyecanlandı. Gözlerinden yaş geldi. Ellerinden öptük, konuştuk, iyi olacaksın geçecek bitanem dedik. Sonra Cuma, Cumartesi derin uyutulmaya devam... Olsun!!! Uyusa da gireceğim yanına dedim. Uyuyordu oracıkta o dev adamım, uyuyordu. Elini tuttum, öptüm öptüm öptüm. Saatlerce gözümü ondan ayırmadan orada kalabilirdim. Beş dakika ne kadar değerli bir zamanmış. Hiç geçmesin istedim. Konuştum hep onunla, duyacağına inandım. Her anı dua ederek geçirdim. Sen nelere göğüs gerdin, bunu da atlayacaksın dünyam. “

511
Cem Özer'in eşi hastane sürecini anlattı! - Sayfa 6

“Pazar oldu Cem’i uyandırdık dediler. Yeniden doğdum. Gerçekten çok mutlu olmak nedir o an öğrendim. Yanına girdik Cemre’yle. Elini kaldırdı. Bana yine hımım dedi. Cemre’ye, bana uzun uzun gözlerini ayırmadan baktı. Bilinci çok şükür yerindeydi. Hortum çıktığı için yavaş da olsa konuşabiliyordu. Bizi sevdiğini söyledi. Yanında ağlamamak için Cemre’yle zor dayandık. “

611
Cem Özer'in eşi hastane sürecini anlattı! - Sayfa 7

“Gece saat 22.00 bana telefon geldi. Cem Bey sizi istedi diye. Koştum yanına. Sesi daha tok çıkıyordu. Hımım seni çok seviyorum, beynimin içindesin, minik ellim, yanağını uzat öpe-yim dedi. Sıcacık dudakları yanağımı öptü, ellerini öptüm. Seni çok seviyorum, her şey çok güzel olacak, sen çok güçlüsün çok az kaldı çok iyi olacaksın yine de-dim. “

711
Cem Özer'in eşi hastane sürecini anlattı! - Sayfa 8

“Evet dedi iyi olacağım. Dostlarımıza, sevenlerine çok selam söyledi. Bugün Pazartesi hastane odamızdayım. Cemim alt katta yoğun bakımda. Bizi her çağırdığında iniyoruz yanına. Sevgiliyle ilk randevu gibi kalbim çarpa çarpa gidiyorum yanına. Dünden beri bizimle konuşuyor. Her konuşmasında bilincinin parlaklığı mutluluk veriyor yüreğimize. Dostlarım, Cem’in arkadaşları, Cem’in sevenleri ne telefondan, ne de sosyal medyadan yazacak takatim vardı. Bir tek Cem Cem Cem Cem Cem’di. Yüreğim yanıyordu. İlk günler diyazem, dil altı ve serumla durabiliyordum. Dünyam kararmıştı. Çok kötü bir travma yaşadım. Sabah sapasağlam yolladığım kocam öğleden sonra hayatıyla savaş veriyor-du.”

811