Cem Küçük Rasim Ozan Kütahyalı'ya sahip çıktı: Asker bugün ROK'u tutuklarsa...
Star gazetesi yazarı Cem Küçük, TSK'nın dava açtığı ve "acil" koduyla askeri savcılığa çağırdığı Rasim Ozan Kütahyalı'ya sahip çıktı.
Star gazetesi yazarı Cem Küçük, TSK'nın dava açtığı ve "acil"
koduyla askeri savcılığa çağırdığı Rasim Ozan Kütahyalı'ya sahip
çıkarak "Eğer bugün Kütahyalı tutuklanırsa bu bir kamikaze
saldırısı olur." dedi.
Rasim Ozan Kütahyalı, bir süre önce Sabah gazetesinde, Rus uçağının
“Fethullahçı” pilotlar tarafından düşürüldüğünü ve F-16
pilotlarının yüzde 50'sinin “Fethullahçı” olduğunu iddia etmiş ve
“2016 yılında TSK'dan toplu şekilde atılacak bunlar. Hulusi Akar
direnmeye kalkarsa da istifasını verir. Bu kadar basit”
demişti.
Bu açıklamanın ardından sert bir bildiri yayınlayan Genelkurmay,
Rasim Ozan Kütahyalı hakkında da suç duyurusunda bulunmuştu.
Ardından harekete geçen Genelkurmay Askeri Savcılığı, "acil"
koduyla Rasim Ozan Kütahyalı'yı mahkemeye çağırmıştı.
CEM KÜÇÜK'TEN ROK'A DESTEK
Star gazetesi yazarı Cem Küçük, Kütahyalı'nın tutuklanma
ihtimalinin kulislerde konuşulduğunu aktararak "Kütahyalı ifadeye
gider mi giderse ne olur gitmezse ne olur bilmiyorum ama dün
Genelkurmay Askeri Savcılığı ve sonra da mahkemesindeki
Fethullahçılar tarafından Kütahyalı'ya bir tutuklama kumpası
olabilir mi diyen bazı yetkililer ile de konuştum. Bazıları ciddi
ciddi bu ihtimalden bahsetti. Böyle bir dönemde bile Fethullahçı
askeri yargı eliyle bir yazarın tutuklanma ihtimali konuşuluyorsa
Türkiye olarak daha büyük mesafeler almamız gerekiyor demektir.
Eğer bugün Kütahyalı tutuklanırsa bu bir kamikaze saldırısı olur."
diye yazdı.
"TEK SESSİZ KALAN KURUM GENELKURMAY"
Emniyet'in, MİT'in ve HSYK'nın Cemaat'le etkin mücadele ettiğini
söyleyen Cem Küçük, Genelkurmay'ın ise direndiğini belirterek "hem
3 kurumda hem de diğer tüm bürokratik kademelerde adını koyarak
FETÖ ile mücadele edilirken bu örgütün adını ısrarla koyamayan tek
kurum var o da Genelkurmay'dır. Bu mesele çok ciddidir..."
ifadelerini kullandı.
KONUŞTUĞUM KAYNAKLAR ORDUNUN KORKTUĞUNU
SÖYLÜYORLAR
Genelkurmay'ın sessizliğini "korku"ya bağlayan Küçük şöyle devam
etti:
"Ordu içinden konuştuğum kaynaklar 2008-13 arası FETÖ'nün kumpas
tutuklamalarının Türk ordusunda korkunç bir travma yarattığını
söylüyorlar ki, çok haklılar. Bu olaylar neticesinde TSK
mensuplarının Fethullah ve örgütünden korkar hale geldiğini ve
boyunduruk altına girdiğini söylüyorlar. Fakat bu kabul edilemez.
Türk subayı ve Türk generali hiçbir bahane sebebiyle Fethullah
denen teröristbaşından korkamaz. Emekli olanlar hür konuşuyor ama
muvazzaf olan hiçbir subay adını koyarak Fethullah Gülen'i dahi
eleştiremiyor ve korkuyor. Oysa Fethullahçı örgütün artık
korkulacak bir yanı da kalmadı. Kurmay eğitimi almış generaller
bunun da farkında değil mi?"
ROK TUTUKLANIRSA...
Genelkurmay içinden Rasim Ozan Kütahyalı'nın tutuklanabileceğine
dair bilgiler aldığını belirten Küçük şunları yazdı:
"Genelkurmay FETÖ bağlamında bir gazeteciye yönelik ilk resmi
bildirisini ve ardından ilk suç duyurusunu FETÖ ile mücadele eden
Rasim Ozan Kütahyalı'ya yönelik yaptı. Kütahyalı'nın Genelkurmay
Askeri Savcılığı tarafından acil koduyla Ankara'ya askeri mahkemeye
çağırılması çok tuhaf. Evet ilk kez bir köşe yazarı, yani bir sivil
birey acil koduyla tebliğ tarihinden 2 gün sonra askeri mahkemeye
getirilmek isteniyor. Kütahyalı'nın avukatının talimatlı olarak
İstanbul'da ifade vermek istemesinin Genelkurmay askeri savcılığı
tarafından reddedilmesi çok tuhaf. Kütahyalı'nın söylediği TSK'da
FETÖ yapılanmasının olduğunu herkes söylüyor. Rus uçağının
Fethullahçılarca düşürüldüğü de yine ben dahil birçoklarınca
söylendi. F-16 pilotları içinde FETÖ hiç yoktur diye kimse
söyleyemez. Devletin önemli kurumlarında da bu konuşuluyor. O zaman
Kütahyalı'ya özel bu bildiriler bu acil koduyla çağırmalar ne?
Konuştuğum ordu içi kaynaklar Kütahyalı'nın Hulusi Akar'a yönelik
"Hulusi Akar direnirse istifa eder. Bu kadar basit" cümlesinin
Genelkurmay'da infial yarattığını söylüyorlar ve Kütahyalı'nın
geçmişte ekranlarda karşı karşıya geldiği paşalara efelenerek "Sen
sadece memursun seçilmiş hükümetin emrindesin. Hizaya gireceksin.
Haddini bileceksin" diye bağırarak saygınlıklarına büyük zarar
verdiğini vurguluyorlar. Bu cümle tüm bu geçmişi hatırlatmış ve
işte bu askeri savcılık süreci doğmuş. Öte yandan askeri savcılık
ve yargıda Fethullahçıların bol olduğu biliniyor ve onlar da
Kütahyalı'dan nefret ediyor. Yani tuhaf şekilde ordu içindeki
Kemalistlerle Gülenistler, Kütahyalı karşıtlığında birleşiyor ve
işte bu sert Genelkurmay bildirisi ardından suç duyurusu ve şimdi
de askeri mahkeme süreci başlıyor.Yani bir yandan Gülenistler
Kütahyalı ile mevcut hesaplarını Kemalistler ise eski hesaplarını
görmek istiyorlar gibi bir manzara var...
Ordu içinde FETÖ'nün temizlenmesine Hulusi Akar'ın hayır demesi
durumunda istifa etmesi gerektiğinin söylenmesinin nesi suç
olabilir diye diğer devlet kurumları da merak ediyor açıkçası.
Kemalistlerin rahatsız olduğu "Hepiniz memursunuz. Seçilmiş
hükümetin emrindesiniz" tipi söylemler anayasal realiteler değil
mi? Bugün ne olur ne netice çıkar Kütahyalı ifadeye gider mi
giderse ne olur gitmezse ne olur bilmiyorum ama dün Genelkurmay
Askeri Savcılığı ve sonra da mahkemesindeki Fethullahçılar
tarafından Kütahyalı'ya bir tutuklama kumpası olabilir mi diyen
bazı yetkililer ile de konuştum. Bazıları ciddi ciddi bu ihtimalden
bahsetti. Böyle bir dönemde bile Fethullahçı askeri yargı eliyle
bir yazarın tutuklanma ihtimali konuşuluyorsa Türkiye olarak daha
büyük mesafeler almamız gerekiyor demektir. Eğer bugün Kütahyalı
tutuklanırsa bu bir kamikaze saldırısı olur."