Cem Küçük Kanal 7'nin eski defterlerini açtı! Cemaat'in elindeki dosyada ne var?
Star Gazetesi yazarı Cem Küçük, bugünkü yazısında, Kanal 7'ye ve başındaki isim Zekeriya Karaman'a yönelik çok sert suçlamalar yöneltti.
Ethem Sancak ile Kanal 7 arasındaki Digitürk'te boşalan 29. sıraya
geçiş kavgasını yazan Cem Küçük, Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı
Zekeriya Karaman'ın Cemaat’in elindeki Deniz Feneri dosyasından
korktuğu için Ethem Sancak’ı hedef aldığını öne sürdü.
Ethem Sancak’ın 17-25 Aralık döneminde Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan’ın yanında olduğunu söyleyen Cem Küçük, Kanal 7’yi hedef
aldı.
Kanal 7’ye “Orası o şahısların kendi ekonomik birikimleriyle elde
ettikleri mülk değildir” siye seslenen Cem Küçük, “O grup bu
milletin dindar çoğunluğunun mülküdür. Yok Ethem Sancak TMSF’yi
tehdit etmiş, bilmem ne kanalının yerini almış. Yok Ethem Sancak
yine tehditle bazı kamu ve özel şirketlerin bazı kanallara giden
reklamlarını kesmiş. Bunlar külliyen yalan ve iftiradır” dedi.
CEMAAT’İN ELİNDEKİ DOSYA
Kanal 7’nin Cemaat ilişkilerine değinen Cem Küçük, “Ethem Sancak’a
iftira atan bu grup her şeyden önce 17-25 Aralık sürecinde
demokrasinin yanında dik durmamasının hesabını vermek zorundadır.
Bu yayın grubu o süreçte kesinlikle sağlam durmadı. Çünkü her gün
Fethullah kanalları Recep Tayyip Erdoğan ve ailesine alçakça
iftiralar atarken bu grubun resmi temsilcisi Mehmet Acet nerdeyse
sürekli Bugün TV denen ihanet kanalına çıkıyordu” iddiasında
bulundu.
“Mehmet Acet sonrasında hakkında tutuklama kararı çıktığı için
yurtdışına kaçan Fethullahçı militan Adem Yavuz Arslan ile kanka
muhabbetini hiç bırakmadı” diyen Küçük, “Bizim camiadan niye böyle
bir rezaleti yaptığını soranlara ise Zekeriya Karaman’ın kendisine
böyle bir talimat verdiğini, çünkü Deniz Feneri dosyasının cemaatin
elinde olduğunu söylüyordu Acet. Özürü kabahatinden büyük bir
gerekçe bu” diye yazdı.
NE OLMUŞTU
Hükümet medyasında son dönem yaşanan tartışma Digitürk'e sıçradı.
Kanal 7, Digitürk'te boşalan 28. sıraya geçişinin Ethem Sancak
tarafından baskıyla durdurulduğunu iddia etmişti. Olay bir süredir
Erdoğancı olarak bilinen medya ile Davutoğlucu medya arasında
başlayan tartışmanın devamı olarak yorumlanmıştı.