Cem Küçük genç teğmenlere sert çıktı! ‘Muhalif dilidir, asla kabul edilemez…’
Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde teğmenlerin kılıçlarını çekip 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' sloganı atan genç teğmenleri köşesine taşıyan Cem Küçük, “‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ muhalif dildir. Asla kabul edilemez..!’ dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı Kara Harp Okulu'ndaki törende teğmenlerin bir araya gelip 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' sloganı eşliğinde kılıç çatması tartışma yarattı.
Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük de sosyal medya hesabından, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” muhaliflerin kullandığı dildir. Kabul edilemez. 1960 darbesine giden süreç 1954’de iki yüzbaşının sucuklu yumurta yemesiyle başlamıştı. Demokrat Parti bu gelişmeleri hafife almış, bedelini ağır ödemişti. AK Parti gereken soruşturmayı ivedilikle yapmalıdır.” diye yazdı. Küçük, bugün Türkiye Gazetesindeki köşesinde ise “‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ muhalif dildir. Asla kabul edilemez..!’ dedi.
Cem Küçük'ün ‘Yeni başlayanlar için teğmenler meselesi’ başlıklı yazısı şöyle;
İki gün önce eski askerlerden Mustafa Önsel bir videoyu dolaşıma soktu. O dolaşımda Kara Harp Okulu mezunu bir grup teğmen resmî törende ettikleri yeminden farklı bir yemin ediyorlardı. Mustafa Önsel ve Kemalistlerin hepsi bu yemine destek çıktı. Bunu normal ve rutin gördüler. Hâlbuki Kemalistlerin tamamı orduya tarikatçı ve cemaatçilerin alındığını iddia ediyorlardı. Öyle olmadıkları görüldü.
Muhaliflerin görmedikleri neler? Cumartesi günü Kara Harp Okulu’nda mezuniyet töreni yapılmış. Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan da katıldı. Dönem Birincisi Teğmen Ebru Eroğlu konuşmasını yaptı ve ant içtirdi. Andın tam metni şöyleydi:
“Barışta ve savaşta, karada, denizde ve havada her zaman ve her yerde milletime ve cumhuriyetime doğruluk ve muhabbetle, hizmet ve kanunlara ve nizamlara ve amirlerime itaat edeceğime ve askerliğin namusunu Türk Sancağının şanını canımdan aziz bilip icabında vatan, cumhuriyet ve vazife uğrunda seve seve hayatımı feda eyleyeceğime namusum üzerine and içerim.”
Devlet ekranı törenden ayrıldıktan sonra Teğmen Ebru Eroğlu bir grup teğmeni yanına topladı, kılıçları çektirdi ve şu yemini ettirdi:
“Ant içeriz ki laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız. Ne mutlu Türk'üm diyene!”
Bu yemin 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra kaldırılmıştı. “Laik, demokratik hukuk cumhuriyeti”ni korumak, “karşılarında bizi bulacaklar” türü sözleri bahane ederek bu ülkede 4 darbe yapıldı, birçok da girişim oldu. Bu "paralel" yeminini Ebru Eroğlu neden yaptırdı? Ona bu motivasyonu veren neydi? Bunun iyi incelenmesi lazım. Zaten törende ant içtirmişsin, ayrıca bir eski yemine neden ihtiyaç duyuyorsun? Sadece Atatürkçülük duygusuyla yaptılarsa sorun yok. İç Hizmetler Kanunu 35. madde 2013'te değişti.
Buradaki sorun Atatürkçü olmaları değil. Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyetimizin kurucusu. Ama onun adını kullanarak bu ülkede darbeler yapıldı. Halaslar zabitan, yani vatanı kurtaracağız diye millete silahlar doğrultuldu. Türkiye hâlâ onun çilesini çekiyor.
Teğmenlerin yaptığı disiplinsizliktir. Gereken soruşturma yetkililer tarafından yapılır. Türk Ordusu hiçbir kişi veya grubun değildir. Türkiye Cumhuriyeti devleti ve milletinin askerleridir. Orduda böyle bir yemin herhâlde en son 1962’de Talat Aydemir zamanında da edilmiştir.
“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” muhalif dildir. Asla kabul edilemez. Herkes kanunlarda yazılanlara uymak zorundadır.