Cem Küçük Fatih Altaylı'yı yerden yere vurdu: Şizofren mi oldun?
Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük, Fatih Altaylı'yı yalancılıkla suçladı.
Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük, Fatih Altaylı'yı tam anlamıyla yerden yere vurdu.
Cem Küçük, daha önceki 12 valiyle ilgili yazdığı yazıdan çark ettiğini öne sürdüğü Habertürk Gazetesi yazarı Fatih Altaylı'ya bu kez şizofren benzetmesinde bulundu.
İşte Cem Küçük'ün bugünkü yazısından bir bölüm:
Fatih Altaylı şizofren mi oldun?
Geçtiğimiz haziran ayında "12 vali Bylock kullanıcısı" diyen Fatih Altaylı savcının kendisini çağırması üzerine çark etmişti. "Yazıyorum yazıyorum beni sallamıyorlar" diye ağlayan Altaylı, "Kim bu 12 vali" diye kendisine sorulunca suçu gazetedeki arkadaşlarına atmıştı.
Altaylı dün de 2019'da seçimlerin olmayacağını ima etmiş. Güya AK Parti'nin en önemli isimlerinden biri (çekirdek isimlerden biri dediğine göre öyle olmalı) şunları söylemiş:
“ABD ile bu krizler tırmanır ve derinleşirse, ABD’nin Türkiye siyasetine müdahaleleri devam ederse ve hatta artarsa, Avrupa Birliği, ABD’den de yüz bularak Türkiye’ye karşı tutumunu daha da negatif hâle getirirse, tüm bu gelişmeler sonucunda Türkiye, Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’de çatışmaların içine girmek, bekasını korumak için buralarda askerî güç kullanmak zorunda kalırsa, içerideki terör örgütleriyle mücadele hâlâ kazanılmamış ve risk sürüyorsa, Türkiye ekonomisi sıkıntılı bir dönemden geçiyorsa...”
2019'da seçimler olmayabilirmiş. Cumhurbaşkanımız Erdoğan seçimleri yapmayabilirmiş. Elbette böyle bir şey yok. Seçimler vaktinde yapılacak. Demokratik bir ülkede seçim yapılmayacak denmesi için aklı peynir ekmekle yemek lazım. Hele hele AK Parti'de böyle laf edecek biri hiç yok.
Fatih Altaylı'nın böyle bir kaynağı yok. Uyduruyor. Manipülasyon yapıyor. Şimdi kaynağını açıkla desek, arkadaşlarını suçlar. "Duydum" der. "Şoförümden duydum" der. "Simitçi dedi" der. En yakınındakini ateşe atmaktan çekinmez Altaylı.
Peki Altaylı niye yalana başvuruyor? Çünkü adamın geni böyle. Altaylı gündeme gelmek için her yolu mubah sayıyor. O yüzden olmayan kaynak uyduruyor. Medyada tam 2.5 yıl yazmamasının sebebi bendim. Yardımcısı Doğan Satmış Cumhuriyet gazetesinde 2015 Mayısı'nda bunu itiraf etmişti. Döndü, yazmaya başladı ama bir türlü etkili olamıyor. "Ne yapsam da beni konuşsalar" derdinde. Soyunması gerekse onu bile yapacak tıynette bir adam bu.
Medyada böyle yaşlanıp da etki gücünü yitiren ve hiç okunmayan adamlar var. Mesela Hürriyet'te benden başka kimsenin okumadığı Mehmet Yakup Yılmaz vardı. Hatta editörü bile okumuyordu onu. Şimdi kendisi uzunca bir tatile çıktı. Ne zaman döner meçhul. Geçen güya dedikoduları önlemek için bir yazı yazdı Mehmet Yakup Yılmaz ama kimse yemez. Seni izne çıkarttılar Yılmaz. Geri döner misin, emin değilim. Şayet dönersen 53 defa yazı yazdığın ve 15 Temmuz'un müsebbibi olarak gösterdiğin MİT Müsteşarımız Hakan Fidan hakkında bir daha böyle bir yazı yaz da göreyim. Aklından bile geçiremezsin...
Tekrar konumuza dönersek. Altaylı, merak etme, seni ben okuyorum ama sadece ben. Bu medyada etkin ve gücün artık sıfır. "Cumhurbaşkanımız 2019'da seçimleri yaptırmayacak" türü yalanlarla kimseyi kandıramazsın. Ve bu tür yalanlar golf sopasıyla kadın dövmeye benzemez. Beni de cilveleştiğin ezik sözde muhafazakârla karıştırma.