“DNA İNCELEMELERİ KİMLİĞİ DOĞRULADI”
Habertürk yayınında konuşan Koç, “Fiziksel benzerlik ve diğer bütün hususlar gözümüzün önünde gerçekleşti.” dedi. O dönem aileden alınan örneklerle yapılan DNA incelemelerinin, Garipoğlu’nun kimliğini doğruladığını anlatan Koç, iple boğulma iddialarını da yalanladı.
“BAYILINCA ÖLÜM GERÇEKLEŞTİ”
Garipoğlu’nun başına poşet geçirip, kendini havasız bırakarak bayıldığını ve ölümün de böyle gerçekleştiğini söyleyen Koç, otopside kamera kaydı yapıldığını ve fotoğraflar çekildiğini de anlattı.
DÖNEMİN SAVCISI İLK KEZ KONUŞTU
Garipoğlu’nun ölümüne ilişkin dönemin Silivri Cezaevi’nden sorumlu Cumhuriyet Savcısı Metin Arda ise intiharın ardından yıllar sonra ilk kez konuştu.
Arda, intiharın sabah sayımını yapan personel tarafından fark edildiğini söyledi.
“ELLERİ SERBEST HALDEYDİ, NEDEN POŞETİ ÇIKARMADI?”
Haberi almalarıyla birlikte kurum müdürüyle beraber koğuşa gittiklerini anlatan Arda, savcı gelene kadar Garipoğlu’nun başındaki poşete hiç dokunulmadığını ifade etti.
Garipoğlu’nun ellerinin serbest halde olduğunu, havasız kaldığında can havliyle poşeti neden yırtmadığını olay yerinde görevli Adli Tıp personeline sorduğunu anlatan Arda, “Uyuşma ve baygınlık diye anlattı bana.” ifadesini kullandı.