Celal Şengör'ü yerin dibine batırdı! Sineğin bile tenezzül etmediği gübre...
Yeni Yüzyıl gazetesinin aykırı yazarı Esra Elönü, verdiği röportajda, "Kenan Evren'in yaptığı her şeyi istisnasız onaylıyorum, insanlara dışkı yedirmek işkence değil" diyen Jeoloji Profesörü Celal Şengör'ü topa tuttu.
Pazar günü Radikal’de Armağan Çağlayan’a verdiği röportajda “Kenan Evren’in yaptığı her şeyi istisnasız onaylıyorum, insanlara dışkı yedirmek işkence değil. Ben bal gibi yerim” diyen Prof.Dr. Celal Şengör'e tepkiler dinmiyor.
Amacının işkence mağdurlarının tramvayı atlatmasına yardım etmek olduğunu belirterek özür dileyen Celal Şengör'e en sert tepki Yeni Yüzyıl gazetesi köşe yazarı Esra Elönü'den geldi.
Elönü "Sineğin bile tenezzül etmediği gübre …" başlıklı köşe yazısında Şengör'ü tam anlamıyla yerin dibine batırdı.
İşte o yazı:
Yo yo… İsim vermeyeceğim. Hani sineğin bile değmesin diye paça sıyırdığı, zihni gübre çarşısı şahsın, adını kullanıp kâğıdın onuruna leke sürmeyeceğim.
Öldüğünde üzülürsem Berfo Ananın gözleri sızlar dediğim ve Azrail’in tek darbeyle ruhuna el koyduğu Kenan Paşa hayranlığının gübresi çıktı.
12 Eylül darbesinde yaşananları kendi yediğinden zannedip “ İnsan dışkısı bal gibi yenir” diyen adam bence şimdiye kadar kitap kapağı değil rögar kapağı açmış.
Madem öyle bütün gider borularını sana bağlayalım sen gübre gurmeliği yap. Sen bu kafayla ancak Kenan Paşanın miras bıraktığı gübre çeşitlerinden menü listesi hazırlarsın deyip susuyorum.
Yazık! Sermayesi o kadar gübre ki işkembe salonları zinciri açabilir… İşte bu dar ağacında sallanan fidanlara sıçramaya çalışan bu adama entelektüel deniyor.
Mesela Darbe Anayasasına Hayır dedikleri için meydanda sakallarından birbirine bağlanmış iki mazlumun sakallarının copla nasıl yolunduğunu sarıklarının kahkahayla nasıl tekmelendiğini biliyor ama gübre atıyor…
650 bin kişi gözaltına alınmış, 517 kişiye idam cezası verilmiş, 50’si asılmış, 30 bin kişi sakıncalı olduğu gerekçesiyle işten atılmış, on binlerce kişi ülkeyi terk etmiş, 300 kişi şüpheli bir şekilde ölmüş, 171 kişinin işkenceden öldüğü belgelenmiş. Hepsi de “Ressam Cop”’un önderliğindeki cuntanın gerçekleştirdiği 12 Eylül darbesinin eseri. Yani yaptıklarını yazsa kalem iğrenirdi, çizmeye kalksa boyası yüzüne tükürürdü. İşte o paşanın yedirdiği gübrenin obezi olmuş, bal gibi ahır kapılarından bile içeri alınmaması gereken entelimiz, aydınımız, bilgemiz.
Pekii 12 Eylül İşkence odalarında hangi moda takip edilmiş bir bakalım Prof Şenkör …
Köpek saldırtma, Zincir, Ayaktan asma, Kule, Sehpa, Lağıma sokma tarzı, Dışkı yedirme!!!
Asmayalım da besleyelim mi diye soran vicdansızlığın canlı sloganı aydın.
Dar ağacına asılan yavrusunun yaralarını öpen annelere göre bu entel kadavra kim?
Sıra hesaplaşmada. O anneleri, kardeşleri bu adamla göz göze getirin, işte o zaman müebbet bir gübre olup kendi cerahatine gardiyanlık yapacak…
“Ressam Cop” öldü ve bu anneler Ey! Paşa yedirdiğini çiz ilk müşterin biziz der gibi hesap soracakları adamlığın son kalıntısıyla yeniden karşılaşıyor, bu aydın çağdaş gübrelik üslupla yeniden cezalandırılıyorlar farkında mısın?
Bir ülke düşünün ki, insanın adam fazlası görüp hapishane köpeklerine yedirildiği günlerden insanın adam yerine konulduğu günlere gelmiş.
Siz ülkenin hangi noktada olduğunu verilere bakarak değil o annelerin gözlerine bakarak okuyun.
Düşünün ki altı ölüm istifi bir toprağın üzerine çiçek resmi yaparak tampon ressamı olan bir adam artık Allah’ın elinde fakat dışkı sevicilerle imtihanımız devam ediyor.
Siz yeni başladınız lakin Allah zalimler için her gün yeni bir hesap açandır. Bir tane annenin bu uzman dışkılara, haklarını helal edeceğini bilsem sizi iyi yazardım. Evet, madem bu dış kapının dışkıcıları gündeme getirdi söyleyeyim. Aklıma her geldiğinde fatiha okuyorum ama size değil beslemeyip de astıklarınıza!!!