ÇEKİLMEMİŞ FİLMİN SENARYOSU KİTAP OLDU! KANALTÜRK YÖNETMENİNDEN BİR İLK!

Kanaltürk haber merkezinde görev yapan yönetmen Mustafa Şahin’den bir kitap denemesi: Helikopter Düştü...

Peki senaryoda neler var? İşte cevabı...

Her şey Kahraman Maraş’ın Keş dağlarında bir Helikopterin düşmesi ile başladı…

Kazayı önemli kılan Helikopterin yolcusuydu….
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu…

Muhsin Yazıcıoğlu sadece bir Parti Genel Başkanı mıydı?..
Hayır..

O bilgisi , birikimi , güvenilirliği , sadakati , ilişkileri ile adeta devletin Kara Kutusu’ydu…

Başbakanı suikastten kurtaran da oydu..

Süleymaniye’de ki Amerikan karargahında yapılan büyük toplantının amacı neydi ve o toplantının özel konuğu kimdi?..

Devlet bölücü örgütle gerçekten sözleşme yaptı mı?. Yaptıysa o sözleşmenin altında kimlerin imzası var?..

Bir tarafta CİA , diğer tarafta İngiltere için çalışan Tapınakçılar, hepsi Muhsin Başkan’ın peşindeydiler..

Tapınak Şövalyeleri Türkiye’de kimin çıkarları için savaşıyor?. Dünyanın en gizemli örgütü , Muhsin Başkandan ne istiyordu?..

Sekiz ölümcül trafik kazası geçirdi , bazılarından ufak tefek yaralarla , bazılarından yara almadan kurtuldu..
Soranlara kaza işte dedi, takdiri ilahi!..
Acaba öyle miydi?.. Kazaların arkasındaki sır neydi?.

Amerika’nın bölgedeki yeni hedefi ne?.. Bölücü örgütün iki numarası Fırat Çıyan , örgütün liderliğine mi soyunuyor?.Fırat Çıyan’ı kullanarak bölgede şiddeti tüm ülkeye yayarak tırmandırmayı hedefleyen İngiltere ve İsrail , Amerika’nın destek verdiği Apo’ya karşı Fırat Çıyan kozunu mu oynuyor?.. Fırat Çıyan Apo’yu öldürecek mi?.

Muhsin Başkanı ölüme götüren büyük sır neydi?.

İbrahim Doruk dakikalarca telefonda 112 ile görüştüğü halde yeri neden tespit edilemedi?.

Helikopterin enkazını gören korucu ilgili makamları arayıp bilgi verdiği halde,
enkaz neden günlerce tam ters yönde arandı?.

Helikopterin kaza yaptığı sırada bölgede uçan F-16’ların sırrı ne?..

İbrahim Doruk 112 ile telefonda konuşurken söylediği ‘Birileri geliyor.. ’ cümlesi.
O gelenler kimlerdi?.Köylülerin enkaza yakın bölgede dolaşırken gördüğü takım elbiseli adamlar kim?.

Helikopterde bulunması gereken ve İbrahim Doruk’un fotoğraflarında görünen GPRS cihazını kim neden aldı?..

Kayseri Valisi neden Helikoptere ulaşıldığı , Muhsin Başkanın yaralı hastaneye kaldırıldığı açıklamasını yaptı?.

Muhsin Başkanın çantası, cep telefonunun sim kartı nasıl kayboldu?. Kim aldı?

İbrahim Doruk’un fotoğraf makinesindeki resimleri kim neden sildi?.

Muhsin Başkanları ilk bulan eski muhtar Yılmaz Tilki’nin telefonundaki görüntüleri kim neden sildi?..

Ulusal bir haber kanalı Muhsin Başkanın telefonunu helikopter düşmeden ve düştükten sonra onlarca kez neden aradı?..

VE EN ÖNEMLİSİ HELİKOPTER NASIL DÜŞÜRÜLDÜ?..

Sorular…Sorular…Sorular…

Bütün bu soruların cevabını biliyor musunuz?..

Muhsin Başkan Helikopter Kazasında öldü?…

Ne dersiniz?..

Sizce de Muhsin Başkan’ın Helikopterinin düşmesi; Eşref Bitlis’in uçağının , Isparta uçağının düşmesi gibi bir kaza mıydı?..

Ve bugünlerde tartışma olan PKK ile görüşmeleri aylar öncesinden bakın nasıl yazmıştık?

ALPER- İmralı’da yatması gereken adamı birden karşınızda görürseniz sizde aynı tepkiyi verirdiniz.
TALAT- Evet Öcalan’la görüşüyoruz. Ama bu yeni değil ki, yıllardır görüşüyoruz.
ALPER- Siz orada onunla bir sözleşme İmzaladınız, Türkiye’yi bölecek, Güneydoğuda özerklik taleplerini kabul edecek en önemlisi o bebek katilini serbest bıraktıracak bir anlaşma hem de devlet adına.
TALAT- Devleti temsilen gönderildim oraya kendi adıma mı imzalayacaktım…..

BU FİLM SİZE BİLDİKLERİNİZİ UNUTTURACAK !.…


KAPAK YAZISI

Bu kitapta yazanlar bir film senaryosu değil de gerçekse… Bizler vatandaş rolünde figüranları oynuyoruz.

Bu kitapta yazanlar gerçekten senaryo ise biz niye bu filmi sinemalarda değil de ana haber bültenlerinde izliyoruz.

Kitap bu açmazı hemen çözüyor, cevabı veriyor ve sizi yakaladığı gibi her sorunuzun cevap bulduğu bir paralel evrene götürüyor.

Müthiş bir yolculuk yapıyor, zehir zemberek bir zeka sayesinde her şeyin aslını anlıyorsunuz ama ne fayda...

Odada kocaman bir yılan var!
Panzehir de kitapta, sayfaları yıldırım hızıyla çeviriyor, kitabı yutar gibi okuyorsunuz!

Ve yılan duruma uyanıyor, dikilip size bakıyor.

İnanmıyorsunuz değil mi? Yani bu kitabı okuyunca odanın ortasında kocaman bir yılan göreceğinize inanmıyorsunuz…

Demişti dersiniz!
Eğer bu kitap size hediye ediliyorsa karşınızdaki insan neden bahsettiğimi gayet iyi biliyor ve sizi çok seviyor.

Bu kitaptan iki tane alıp birini en yakın dostunuza hediye etmenizi tavsiye ederim. Bunu samimi bir dost tavsiyesinden başka değerlendirenler pişmanlıklarıyla baş başa kaldıklarında çok geç olacak:

Kitap değil, tek yön bilet. Dönüşü yok!

Murat Birsel