ÇEK SENET MAFYASI ÇEMBERİNDE BİR ADET ŞERMİNELLA!..AKŞAM YAZARI ŞERMİN TOPÇU'NUN BAŞINA NELER GELDİ?
Vatan yazarı Mutlu Tönbekici hayatında tek bir senedin altına imza atmamış olan yazar arkadaşı Şermin Topçu'nun başına gelenleri yazdı.
Dolandırıcılık alemi boş durmuyor. Krizle beraber tam anlamıyla azmış durumdalar. Son ve en yaygın numaraları sahte senetler düzenlemek.
Benim başıma gelmez demeyin. Öyle bir şey ki nüfus kağıdı olan herkesin başına gelebilecek bir şey.
Hayatında tek bir senedin altına imza atmamış olan arkadaşım Şermin Topçu´ya iki hafta içinde iki tane "bankamızda senediniz var" ihbarı geldi.. Üstelik biri protesto edilmiş bile.
Akşam evine geliyor ve postasında şöyle bir ihbarname buluyor: "Sayın Topçu, bankamız nezdinde ödenmemiş, bu nedenle protesto edilmiş bir adet senediniz bulunuyor. Ödememeniz durumunda haciz işlemleri başlatılacaktır.."
Bütün bir gece "ben ne zaman nereye imza attım?" diye beynini patlattıktan sonra sabah ilk iş bankaya gitti. Tamamen sahte bir kaşe ve sahte imza ile adına düzenlenmiş, üç bin 200 TL´lik bir senet ile karşılaştı.
Bunları ben imzalamadım zaten imza da kaşe de sahte dedi,imza sirkülerini, şirket bilgilerini falan gösterip, haciz işlemlerini durdurdu. Ama bilen bilir bunu yapabilmek için senedin üzerinde yazan meblağın yüzde 15´ini teminat olarak yatırmak gerekiyor. Tamam sonra alacaksın o teminatı ama yatırmadan olmuyor. Çünkü senet protesto edilmiş. Bu arada git gel, savcılığa suç duyurusunda bulun, onu yap bunu yap en az bin liralık masraf, bir günlük de mesai yaptı. Paran yoksa ne olacak? Bilinmez.
İmza bilirkişiye gönderilir, sonuç beklenirken, iki hafta sonra dün bir ihbar mektubu daha geliyor bankadan. Bu sefer ki tam 30 bin liralık bir senet!
Kız delirecek! Bir uykusuz gece daha, bir sabah erkenden bankaya damlama daha... Sonuç: Yine sahte kaşe ve sahte imza ile düzenlenmiş bir senet. Tek fark: Bu seferkinin zamanı henüz dolmamış, protesto edilmemiş.
Fakat daha acıklısı, banka söz konusu şirketi tanıyor ve "temizdir, yapmaz böyle bir şey, kusura bakmayın, zamanı gelince senedinizi protesto ederiz" diyor! Umurunda bile değil yani burada çılgın bir dolandırıcılığın yapıldığı.
Yine koşturuyor adliyeye, savcıya, yine suç duyurusunda bulunuyor.
Bu arada Şermin senedin güya verildiği firmayı da arıyor. Adamlar bizim böyle bir şeyden haberimiz bile yok diyor.
Kimsenin haberinin olmadığı bir senet oradan oraya dolaşıyor! Sözde alacaklının haberi yok, sözde borçlunun haberi yok ama nasıl oluyorsa kabak Şermin´in başına patlıyor.
Peki Beykoz adliyesindekiler ne diyor dersiniz?
"Şermin Hanım Türk kanunları karşısında en zor durumda olan sizsiniz. Sahtekar, size on sıfır fark atmış durumda. Siz, kanun gözünde sadece borcunu ödemeyen durumundasınız. Dolandırıcılık dosyaları dağlar gibi. Her an her şeye hazırlı olun.."
Nasıl? Güzel hikaye değil mi!
Neydi Obama´nın lafı? "Hukuk vaadinde bulunmuş ülke..." Evet ama vaat sadece!
Bizim bir arkadaşımız vardı. Soyadı Umar. Çocuğu oldu, ismini hiç düşünmeden son model isimlerden Derin koydu. Biz de orta 1 ergen esprisi yapıp dalga geçerdik. Derin Umar, sığ bulur...
Bizim ülke de o hesap. Hukuk umar, sahte senet öder.
Mutlu Tönbekici/VATAN