ÇAYKUR'un ikinci sürgün yaş çay alımları
- ÇAYKUR Genel Müdürü Sütlüoğlu:-"Dün itibarıyla 5 bin ton yaş çay aldık. Toplamda da 16 bin 500 ton yaş çay almış olduk"- "Hedefimiz, ÇAYKUR'u demode bir kuruluş olarak devam ettirmek değil, ÇAYKUR'u en modern seviyede işletmecilik uygulamalarının yapıldığı iddialı modern bir işletme haline...
RİZE (AA) - Çay İşletmeleri (ÇAYKUR) Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, ikinci sürgün yaş çay alımlarının devam ettiğini belirterek, "Dün itibarıyla 5 bin ton yaş çay aldık. Toplamda da 16 bin 500 ton yaş çay almış olduk." dedi.
Sütlüoğlu, ÇAYKUR Brifing Salonu'nda düzenlendiği basın toplantısında, mayısta aldıkları 191 bin ton çay karşılığında üreticiye 338 milyon lira ödediklerini anımsatarak, haziranda ise yaş çay budama ve işçi giderleri olmak üzere 495 milyon lira ödeme gerçekleştirdiklerini söyledi.
İkinci sürgün yaş çay alımlarının 23 Haziran'da başladığını ifade eden Sütlüoğlu, "Bütün hızıyla devam ediyor. İkinci sürgün döneminde dün itibarıyla 5 bin ton yaş çay aldık. Toplamda da 16 bin 500 ton yaş çay almış olduk. Alımlarımızda her gün 1 ton seviyelerinde artış meydana geliyor. Çay bölgesinin tamamında vatandaş tarlaya girdi ve çayını topluyor. Sadece arife gününde fazla çay alacağız. Bayramın birinci günü çay almayacağız. İkinci günü yine alımlara devam edeceğiz." diye konuştu.
Sütlüoğlu, organik çayın kendileri için çok önemli olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Organik çay üreticilerimiz bizim için çok değerli. Onları her zaman el üstünde tutuyoruz. Organik ürün olarak birinci sürgünde 9 bin 442 ton yaş çay aldık. Yaş çay taban fiyatı kilogram başına 1,77 lira. Biz buna 1,73 lira daha ilave fiyat verdik. Toplamda organik çaya 3,50 lira fiyat vermiş olduk. Bu çok güzel bir fiyat. Bu kadar yüksek bir fiyatı organik ürünlerde veren bir ülke yok. ÇAYKUR olarak, organik çay üretiminde olağanüstü bir fedakarlık yapıyoruz. Sadece birinci sürgün olarak organik üretim yapanlara ilave 16 milyon 300 bin lira vereceğiz. Bu, sürgün boyunca 50 milyon liraya yaklaşacak destekleme demektir."
- "Yaptığımız uygulamalarla oluşturduğumuz bir huzur
ortamı var"
Üreticiyi rahatlatacak ve sıkıntılarını giderecek şeyler yaptıklarını vurgulayan Sütlüoğlu, ÇAYKUR'un yıllardır günlük 6 bin 600 ton olan yaş çay alım kapasitesini 9 bin tona yaklaştırdıklarını söyledi.
Randevulu çay alım sistemini getirdiklerini belirten Sütlüoğlu, "Çay tarihinde olmayan huzur, çay bölgesine geldi. Vatandaş çaya sırtını dönmek üzere iken, tekrar umutla çaya yüzünü döndü. Herkes artık hevesle çayla uğraşıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Sütlüoğlu, yaptıkları uygulamalarla özel sektörü de dizayn ve terbiye ettiklerini dile getirerek, "Özel sektör artık eskisi gibi kötü çay almıyor. Şimdi peşin para veriyorlar. Eskiden ne zaman para ödeyeceklerdi belli olmazdı. Bir ve iki sene ödemezlerdi. Şimdi kimsenin parası batmıyor. Yaptığımız uygulamalarla oluşturduğumuz bir huzur ortamı var." dedi.
Geçmişte yapılan yanlışları sürdürmeyeceklerini anlatan Sütlüoğlu, şunları kaydetti:
"Vatandaşı mağdur eden uygulamalara devam etmeyeceğiz. Biz doğru olanı yapacağız. Bizim hedefimiz ÇAYKUR'u demode bir kuruluş olarak devam ettirmek değil, ÇAYKUR'u en modern seviyede işletmecilik uygulamalarının yapıldığı iddialı modern bir işletme haline getirmektir. Biz bunu yapıyoruz. ÇAYKUR'u, bir dünya şirketi yapmak için çalışıyoruz. Dünyanın en üst seviyelerindeki şirketlerle ve en iyi derecede rekabet ediyoruz."
- Yaş çayda su firesi uygulaması
Sütlüoğlu, su firesi uygulamasına ilişkin olarak ise su kesintisi uygulamasını alay ve istismar etmeye çalışanlar olduğunu söyledi.
Doğru olanı herkesin desteklemesi gerektiğine işaret eden Sütlüoğlu, "Alımlarda, çay bezleri açılmadan alınsın isteniyor. Ben bu mala para veriyorum tabii ki görüp alacağım. Çayın içinde yüzde 70-80 su var. Biz bunun bünyesindeki suyu almıyoruz. 'Bünyesindeki su kaybolmasın' diye ısıtıcı kullanmadık." diye konuştu.
Sütlüoğlu, çayı fabrikalarda soldurarak ve bünyesindeki suyu yüzde 50-60'lar seviyesine çektikten sonra üretime başladıklarını anlatarak, "Başka türlü üretim olmaz. Biz yağmur suyu ile ıslanan çayın harici suyunu tespit edip, bunu düşüyoruz. Bu uygulama başladıktan sonra su firesi olarak çaydan kesilen fire yüzde 8,5'tir. Eski yöntemle yapılsaydı yüzde 10 kesecektik. Vatandaş mağdur olacaktı. Vatandaşın lehine olan bir uygulama yapıyoruz. Şu an vatandaş yüzde 1,5 karlı. Yüzde 3, 4 ve 6 firesi olan var. Yüzde 10 kesiliyor." ifadelerini kullandı.
Vatandaşın mağdur edilmemesini istediklerini dile getiren Sütlüoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz diyoruz ki vatandaşın hakkı bize, bizim hakkımız da vatandaşa geçmesin. Adil bir uygulama olsun. Hassas tartı ile bu işlemi yapıyoruz. 5 dakikadan az bir sürede işlemi tamamlıyoruz. Bu terazi, adaleti sağlıyor. Su firesi neyse o olsun. Bu uygulama, doğru bir uygulamadır. Hijyenik temizlik malzemesi olan kağıt havluyu bu yöntemde kullanıyoruz. Kağıt havlu uygulamasını alay konusu yapmaya çalışan gafiller var. 'Peçete ile çayı kurutuyorlar' diyorlar. Elini, yüzünü ve ağzını sildiği peçete ile çayı kurutsak ayıp mı? Müstahsilin avukatı ve savunucusu biziz. Bu politikalarımızın odağında üreticilerimiz var. Onların mağdur olmamasını esas alırız."