Canlı yayında çağrı yapmıştı! Fatih Altaylı'dan Nedim Şener'e yanıt!
Nedim Şener'in canlı yayında işadamlarına yaptığı çağrıyı köşesine taşıyan Fatih Altaylı bunun kulağa hoş gelen popülist bir çağrı olduğunu fakat her zaman gerçeklerle örtüşmeyeceğini söyledi.
Gazeteci Nedim Şener, Türkiye - ABD ilişkilerini değerlendirirken
tırmanışı süren dolar kuruna ilişkin işadamlarına çok çarpıcı bir
çağrıda bulundu. AK Parti döneminde zenginleşen holding
sahiplerinin de döviz konusunda hassasiyet göstermesi gerektiğine
vurgu yapan Şener, şunları söyledi:
"Dolardaki hareketlenmenin siyasi sebeplerin sonucu olduğu bir
gerçektir. Ve bunu yükseltecekler. Şimdi geldik zurnanın zırt
dediği yere... AK Parti döneminde bir sürü iş adamı zengin oldu.
Döviz varlıkları, binaları ve plazaları var. Ben Nedim Şener olarak
her şeyimi kaybetmeye razıyım. Onlar ne kadarını kaybetmeye razı
göreceğiz. Dövize karşı sadece devlet mi mücadele edecek, yoksa bu
zengin iş adamları mı yapacak göreceğiz."
Şener'in bu çağrısına Habertürk yazarı Fatih Altaylı'dan yanıt
geldi. "Toptancı bir yaklaşımla işadamları demek, şu günlerde kan
ağlayan iş dünyasına haksızlık Nedimciğim, emin ol haksızlık. Adam
yatırım yapmış, dolarla borçlanmış bankalara. Onun canı senden,
benden daha çok yanıyor." diyen Altaylı durumu örneklerle
anlattı.
İşte Fatih Altay'lının bugünkü yazısından o
bölüm:
Koreliler krizde ne yaptı!
Ah Nedim ah…
Yabancı bir Nedim’den söz etmiyorum. Bizim Nedim Şener, yabancımız
değil.
Sevgili meslektaşım, onurlu arkadaşımız.
Önceki akşam Habertürk televizyonunda işadamlarına çağrı yaptı,
“Yurt dışına kaçırdıkları dolarları getirsinler. Vatandaş üzerine
düşeni 15 Temmuz’da yaptı, sıra işadamlarında” diyerek.
Kulağa hoş gelen popülist bir çağrı.
Popülizm iyidir ve etkilidir. Ancak gerçeklerle her zaman
örtüşmez.
Yurt dışına para kaçıran birkaç işadamı yok mudur? Vardır
elbet.
Biz de duyuyoruz bazılarını.
Kimi 50, kimi 100 milyon dolar kaçırmış.
Yatırım için değil, mevduat olarak.
Ama toptancı bir yaklaşımla işadamları demek, şu günlerde kan
ağlayan iş dünyasına haksızlık Nedimciğim, emin ol haksızlık.
Adam yatırım yapmış, dolarla borçlanmış bankalara. Onun canı
senden, benden daha çok yanıyor.
O batarsa, binlerce insan işsiz kalacak. Hepimizin canını yakacak
sonunda.
Bırak o işadamını. Bırak parasını zaten ekonomik sistemin içinde
tutan adamın yakasını.
Bak bu işler nasıl oluyor sana anlatayım.
İşkembeden atarak değil, örnekle.
Hatırlarsın, bundan önceki krizleri.
Hani şimdi diyorlar ya, “Küresel kriz türkiye’den patlayacak”
2001 Küresel Krizi de Uzakdoğu’dan, Uzakdoğu kaplanlarından
patlamıştı.
Merkez üssü Güney Kore idi o ekonomik depremin.
Peki biliyor musun o zaman Kore halkı ne yaptı?
Kore Devlet Başkanı “Dövizinizi bozdurun” çağrısı falan yapmadan
bankalara koştu.
Kimi evindeki dövizini, kimi kasasındaki altınını bankalara
yatırdı.
Hani bizim “Yastık altı” dediğimiz türden servetini.
Bunun faydası ne mi oldu?
Ekonominin dışında, atıl duran bir büyük kaynak ekonominin emrine
girdi.
Evde, kasada, yastık altında boş durup ABD ekonomisine kaynak olan
kağıtlar, birden bire Kore ekonomisine “Can suyu” oldu.
Bozdurmaya, kırdırmaya da gerek yok.
Doları dolar, altını altın olarak yatırdılar bankalara.
Evde, yastığın, yatağın altında duran parayı ekonomik sisteme
sokmak, yabancıdan borç bulmaktan daha ucuz, daha garantili
kaynaktır.
Hangi cinsten para olursa olsun fark etmez.
İşadamının zaten ekonomi içindeki parasını boşver Nedim.
Sen 15 Temmuz’da tankın altına yatana, yatmayana seslen.
Asıl çözüm onlarda.
Bankaya para yatırmak, tankın altına yatmaktan daha riskli
değildir.
Onu anlat herkese.
Bankaya yatırılacak her kuruş, tankın paletine tıkıştırılan bir
çaputtan daha etkilidir.
Emin ol.
***