02 Mar 2017 11:12
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 22:31
Canım acıdı...Biz Hürriyeti'mizi kaybetmek istemiyoruz! (Medyaradar/Özel)
Doğan Grubu'nda uzun yıllar üst düzey görevlerde bulunan deneyimli gazeteci Atilla Güner, "Karargah rahatsız" başlığından dolayı Hürriyet'te yaşanan 'sıkıntı'nın sebeplerini sosyal medyadan dile getirdi.
1980'lerin başında Hürriyet'te doğdum, hep Hürriyetçi duygularla
mesleğimi sürdürdüm. Ankara'da Rüzgarlı Sokak'ta başladım,
İstanbul'da Cağaloğlu'nda sürdürdüm.
Daha sonra çalıştığım diğer gazetelerde müdürlerim, amirlerim, hep 'İçindeki şu Hürriyet'çiliğe bir son ver artık' diye uyarırdı beni...
Erol Simavi'li yıllarda Cağaloğlu'ndaki Hürriyet binasına girerken gençtim ve mutluydum. Gazetecilik yapıyorduk. Köküne kadar bunu hissediyordu herkes, Ulaştırmadaki arkadaştan, teleksteki gençlere kadar.
Bu son Hürriyet krizinde canım acıdı.. Neler hissettiğimi samimiyetle yazıp, içimi dökmek istedim.
Olay, 'Genelkurmay'ı hedef alan bazı (muhalif) eleştirilerle ilgili komuta kademesinin kamuoyuna iletmek istediği' mesajı servis etmekti. Bunun için tarihsel olarak hep Hürriyet tercih edilirdi.(Çetin Emeç, 'devlet bir haber verecekse bunu hakkaniyetle üleştirir, Önce Hürriyet'e verir' derdi...) Yine öyle oldu.
Ankara Temsilciliğine, 15 Şubat gecesi gösterdiği refleks nedeniyle atanan Hande Fırat, askeri cenahın bu hassasiyetini bilinen kanallar aracılığıyla öğrendi. İletişimin başındaki general, soruları aldı, Genelkurmay Başkanı'nın bilgisi dahilinde kaleme aldı. İnce ayarlar yapıldı, yanıtlar Fırat'a iletildi..
Karargahın ' 7 eleştiri için 7 yanıt' Ankara Hürriyet'ten İstanbul'a gönderildi.Sabah toplantısında bu haberin özeti okundu.. Yazı işleri masasında enine boyuna bakıldı. Sedat Ergin,birinci sayfaya "7 eleştiriye 7 yanıt' başlığını uygun buldui. Makul.. İçeride ise 'Karargah rahatsız ' başlığı atıldı. Bilmeyenler için söyleyelim, bu iç sayfa başlığı sadece bir editörün tercihidir. Sonra Yazı Müdürü, kıdemli Müdür, Genel Yayın Müdürü bakar... Birisi şunu demeliydi: ' Arkadaşlar bu başlık yorgun bir başlık, Türk siyasi tarihinde sorunlu bir gazete başlığı. Bunu değiştirelim. 'Genç subaylar tedirgin' başlığı, davalara konu oldu...
İç sayfadaki başlık Bİr'deki gibi olsa, böyle bir gerekçeyle kimse Hürriyet'e yüklenemeyecekti. 'Tedirgin, rahatsız, öfkeli, tepkili' ..Bu sözlerin hepsi bir diğerinin yerine geçebilir. asıl olan, böyle bir vasatta gereksiz yere Hürriyet'i 'sıkıntı'ya sokma durumudur.. Referandum sürecinde bir tek el, 'Durun beyler' diye bağırsa bu gazete içinde sıradan bir olay olarak kalabilirdi.
Ama anlaşılan kimse bunu demedi, ya da dediyse bile önleyemedi başlığı. Sağduyu işlemedi. Gazete bu başlıkla çıktı. Herkes iç sayfa başlığını konuştu. 'karargah rahatsız.." ..
4 gün sonra gazete "editoryal hata'dan dolayı üzgün olduğunu söyledi. Ama çok geçti.. Gündem sayfası proofu, cuma akşamı yönetenlerin önüne geldiğinde bunu DMC'de öldürmek pek ala mümkündü.. Teslimiyet değil mühendislik; biat değil Hürriyet...Her şart altında amiral gemisini, demokrasi sularında yüzdürmek...
Öyle bir orta yapılmıştı ki .. Aydın Bey'i, Hürriyet'i çok zor duruma soktuğu gibi, 'evet' için gerekçe arayan iktidara muazzam bir enstrüman verdi. Yazık... Bir tek yürekli gazeteci bu krizi önleyebilirdi. Komplo aramayın. Senaryo üretmeyin. Bu tamamen mesleki bir erozyondur. 'Bu başlık olmaz' diyecek adam kalmadığı için bunlar olacaktır.
Biz Hürriyeti'mizi kaybetmek istemiyoruz..
ATİLLA GÜNER KİMDİR?
Gazi Üniversitesi BYYO mezunu olan Atilla Güner, İstanbul Üniversitesi'nde ekonomi yüksek lisansının ardından 1981'de Ankara Barış Gazetesi'nde meslek hayatına başladı.Hürriyet Ankara Bürosu'nda sıkıyönetim mahkemelerini izledi. Adliye muhabirliği yaptı. Hürriyet, Milliyet ve Söz gazetelerinde çalıştı. Sabah, Vatan ve Milliyet'te Yazı İşleri Müdürü ve Yayın Koordinatörü olarak görev aldı. Kanal 6, Kanal D, NTV, Kanal E'de televizyon haber yöneticiliği yaptı. Milliyet Haber Ajansı Genel Müdürlüğü'nü sürdürürken Hürriyet Haber Ajansı ile birlikte DHA çatısında birleşme çalışmalarına katıldı. Kuruluşundan beri görev aldığı Vatan'dan Haziran 2011'de ayrıldı. 'Atilla Güner ile Akşam Postası' adlı radyo programını RS FM'de 3.5 yıl sürdürdü. Nisan 2015'te ayrıldı. Antalya merkezli VTV televizyonunda 'Atilla Güner ile Ayrıntılar' programını hazırlayıp sundu. 2015 Aralık sonunda "Yayın Danışmanı" sıfatıyla transfer olduğu Yeni Yüzyıl'dan 13 Mayıs 2016 tarihinde ayrıldı.Bersay İletişim Grubu'nda, siyasal iletişim biriminin sorumlusu olarak görev aldı, medya eğitimi konferasları verdi.
Ödülleri
1982'de ÇGD'nin 'Yılın Yerel Gazete Haber Ödülü'ne değer görüldü.
1992'de TGC'nin 'Yılın TV Haberi' ödülünü kazanmıştır. (Kanal 6'daki "İzlanda ile Türkiye'nin paylaşamadığı çocuklar" haberiyle.. )2011'de TGC'nin 'Yılın Radyo Haber Programı' ödülüne değer görüldü.
2012'de Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin 'Yılın Radyo Haber Programı' ödülünü “Atilla Güner’le Akşam Postası” programıyla kazandı.
2013- TGC Sedat Simavi Ödülleri'nin radyo dalındaki ödülünü aldı. (Gezi Parkı olaylarıyla ilgili yayınlarıyla..)
Daha sonra çalıştığım diğer gazetelerde müdürlerim, amirlerim, hep 'İçindeki şu Hürriyet'çiliğe bir son ver artık' diye uyarırdı beni...
Erol Simavi'li yıllarda Cağaloğlu'ndaki Hürriyet binasına girerken gençtim ve mutluydum. Gazetecilik yapıyorduk. Köküne kadar bunu hissediyordu herkes, Ulaştırmadaki arkadaştan, teleksteki gençlere kadar.
Bu son Hürriyet krizinde canım acıdı.. Neler hissettiğimi samimiyetle yazıp, içimi dökmek istedim.
Olay, 'Genelkurmay'ı hedef alan bazı (muhalif) eleştirilerle ilgili komuta kademesinin kamuoyuna iletmek istediği' mesajı servis etmekti. Bunun için tarihsel olarak hep Hürriyet tercih edilirdi.(Çetin Emeç, 'devlet bir haber verecekse bunu hakkaniyetle üleştirir, Önce Hürriyet'e verir' derdi...) Yine öyle oldu.
Ankara Temsilciliğine, 15 Şubat gecesi gösterdiği refleks nedeniyle atanan Hande Fırat, askeri cenahın bu hassasiyetini bilinen kanallar aracılığıyla öğrendi. İletişimin başındaki general, soruları aldı, Genelkurmay Başkanı'nın bilgisi dahilinde kaleme aldı. İnce ayarlar yapıldı, yanıtlar Fırat'a iletildi..
Karargahın ' 7 eleştiri için 7 yanıt' Ankara Hürriyet'ten İstanbul'a gönderildi.Sabah toplantısında bu haberin özeti okundu.. Yazı işleri masasında enine boyuna bakıldı. Sedat Ergin,birinci sayfaya "7 eleştiriye 7 yanıt' başlığını uygun buldui. Makul.. İçeride ise 'Karargah rahatsız ' başlığı atıldı. Bilmeyenler için söyleyelim, bu iç sayfa başlığı sadece bir editörün tercihidir. Sonra Yazı Müdürü, kıdemli Müdür, Genel Yayın Müdürü bakar... Birisi şunu demeliydi: ' Arkadaşlar bu başlık yorgun bir başlık, Türk siyasi tarihinde sorunlu bir gazete başlığı. Bunu değiştirelim. 'Genç subaylar tedirgin' başlığı, davalara konu oldu...
İç sayfadaki başlık Bİr'deki gibi olsa, böyle bir gerekçeyle kimse Hürriyet'e yüklenemeyecekti. 'Tedirgin, rahatsız, öfkeli, tepkili' ..Bu sözlerin hepsi bir diğerinin yerine geçebilir. asıl olan, böyle bir vasatta gereksiz yere Hürriyet'i 'sıkıntı'ya sokma durumudur.. Referandum sürecinde bir tek el, 'Durun beyler' diye bağırsa bu gazete içinde sıradan bir olay olarak kalabilirdi.
Ama anlaşılan kimse bunu demedi, ya da dediyse bile önleyemedi başlığı. Sağduyu işlemedi. Gazete bu başlıkla çıktı. Herkes iç sayfa başlığını konuştu. 'karargah rahatsız.." ..
4 gün sonra gazete "editoryal hata'dan dolayı üzgün olduğunu söyledi. Ama çok geçti.. Gündem sayfası proofu, cuma akşamı yönetenlerin önüne geldiğinde bunu DMC'de öldürmek pek ala mümkündü.. Teslimiyet değil mühendislik; biat değil Hürriyet...Her şart altında amiral gemisini, demokrasi sularında yüzdürmek...
Öyle bir orta yapılmıştı ki .. Aydın Bey'i, Hürriyet'i çok zor duruma soktuğu gibi, 'evet' için gerekçe arayan iktidara muazzam bir enstrüman verdi. Yazık... Bir tek yürekli gazeteci bu krizi önleyebilirdi. Komplo aramayın. Senaryo üretmeyin. Bu tamamen mesleki bir erozyondur. 'Bu başlık olmaz' diyecek adam kalmadığı için bunlar olacaktır.
Biz Hürriyeti'mizi kaybetmek istemiyoruz..
ATİLLA GÜNER KİMDİR?
Gazi Üniversitesi BYYO mezunu olan Atilla Güner, İstanbul Üniversitesi'nde ekonomi yüksek lisansının ardından 1981'de Ankara Barış Gazetesi'nde meslek hayatına başladı.Hürriyet Ankara Bürosu'nda sıkıyönetim mahkemelerini izledi. Adliye muhabirliği yaptı. Hürriyet, Milliyet ve Söz gazetelerinde çalıştı. Sabah, Vatan ve Milliyet'te Yazı İşleri Müdürü ve Yayın Koordinatörü olarak görev aldı. Kanal 6, Kanal D, NTV, Kanal E'de televizyon haber yöneticiliği yaptı. Milliyet Haber Ajansı Genel Müdürlüğü'nü sürdürürken Hürriyet Haber Ajansı ile birlikte DHA çatısında birleşme çalışmalarına katıldı. Kuruluşundan beri görev aldığı Vatan'dan Haziran 2011'de ayrıldı. 'Atilla Güner ile Akşam Postası' adlı radyo programını RS FM'de 3.5 yıl sürdürdü. Nisan 2015'te ayrıldı. Antalya merkezli VTV televizyonunda 'Atilla Güner ile Ayrıntılar' programını hazırlayıp sundu. 2015 Aralık sonunda "Yayın Danışmanı" sıfatıyla transfer olduğu Yeni Yüzyıl'dan 13 Mayıs 2016 tarihinde ayrıldı.Bersay İletişim Grubu'nda, siyasal iletişim biriminin sorumlusu olarak görev aldı, medya eğitimi konferasları verdi.
Ödülleri
1982'de ÇGD'nin 'Yılın Yerel Gazete Haber Ödülü'ne değer görüldü.
1992'de TGC'nin 'Yılın TV Haberi' ödülünü kazanmıştır. (Kanal 6'daki "İzlanda ile Türkiye'nin paylaşamadığı çocuklar" haberiyle.. )2011'de TGC'nin 'Yılın Radyo Haber Programı' ödülüne değer görüldü.
2012'de Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin 'Yılın Radyo Haber Programı' ödülünü “Atilla Güner’le Akşam Postası” programıyla kazandı.
2013- TGC Sedat Simavi Ödülleri'nin radyo dalındaki ödülünü aldı. (Gezi Parkı olaylarıyla ilgili yayınlarıyla..)