14 Kas 2018 17:49
Son Güncelleme: 24 Kas 2018 02:59
Canice öldürülen müzisyen Deniz Değer davasında karar!
Değer Deniz'in tecavüz edilerek öldürdüğü iddiasıyla 45 yıl hapis cezasına çarptırılan C.M'ye Yargıtay'ın kararı bozmasının ardından yeniden yapılan yargılamada da aynı ceza verildi.
Beyoğlu'ndaki evinde üç yıl önce ölü olarak bulunan müzisyen Değer Deniz'in tecavüz edilerek öldürülmesi davası, Yargıtay'ın kararı usul yönünden bozmasının ardından yeniden görüldü. Mahkeme, olay tarihinde yaşı küçük olan C.M'yi yeniden "Cinsel saldırı", "Kasten öldürmek" ve "Nitelikli yağma" suçlarından yeniden toplam 45 yıl hapis cezasına çarptırdı.
İstanbul 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu Suça Sürüklenen Çocuk (SSÇ) C.M. getirilirken; şikayetçilerden ise Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı katıldı. Mahkeme Başkanı, 16 Mayıs 2018 tarihli Yargıtay 1.Ceza Dairesi'nin bozma kararını okudu. C.M'nin avukatı, Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasını talep etti. Mahkeme heyeti de usul ve yasaya uygun olduğu kanaatiyle bozma ilamına uyulmasına karar verdi. Daha sonra söz verilen C.M. savunmasında, "Önceki savunmalarımı tekrar ediyorum. İlave edeceğim bir husus yoktur" dedi.
AİLE BAKANLIĞI AVUKATI SANIĞIN CEZALANDIRILMASINI İSTEDİ
Katılan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Hatice Boz, "Biz suça sürüklenen çocuğun yaşının tespitini istiyoruz. Nitelikli saldırı suçu silahla işlenmiştir ve bu saldırı sonucu maktül hayatını kaybetmiştir. Adli tıp raporunda C.M., evden çıkmadan önce maktülenin hayatta olduğu tespit edilmiştir" diyerek C.M'nin cezalandırılmasını talep etti. Esas hakkındaki mütalaasını bildiren savcı da C.M'nin cezalandırılmasını talep etti.
TOPLAM 45 YIL HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI
Mahkeme heyetince, C.M., yaşının olay tarihinde küçük olması da indirim sebebi sayılarak "Cinsel saldırı" suçundan 12 yıl hapis cezası; "Nitelikli yağma" suçundan 9 yıl hapis; "Suçlarını gizlemek, delileri ortadan kaldırmak amacıyla maktüleyi öldürmek" suçundan da 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı. C.M'nin tutukluluk halinin devamına da karar verildi.
YARGITAY YEREL MAHKEMENİN KARARINI BOZMUŞTU
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 27 Nisan 2016 tarihli yerel mahkemenin kararını, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın bu suçların zarar göreni olduğu halde usulen dava ve duruşmalar bildirilmeden, davaya katılma olanağı sağlanmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması gerekçesiyle bozmuştu.
OLAYIN GEÇMİŞİ
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre, C.M., 5 Mayıs 2015'te Değer Deniz'in Beyoğlu'ndaki evinin penceresinden evine girdiği, camdan odaya giren C.M.'nin ayak seslerine uyanarak çığlık atan Deniz'in ağzını kapatıp boğazını sıkıp bayılttı. Baygınlık geçiren kadının ellerini telefon şarj kablosuyla bağlayan C.M., çanta askısıyla da Deniz'i boynundan sıkarak bağladı. Daha sonra yerde baygın olarak yatan Deniz'e tecavüz etti. Şüpheli C.M., masanın üzerinde bulunan cep telefonu ve odadaki klarneti alarak evin anahtarla açtığı kapısından kaçtı. İddianamede Değer Deniz'in iç çamaşırında şüpheli C.M.'ye ait olduğu belirtilen meni lekeleri bulunduğunun tespit edildiği, otopsiye göre Değer Deniz'in ölümünün bağla boğma sonucu meydana geldiği belirtiliyordu.
İstanbul 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu Suça Sürüklenen Çocuk (SSÇ) C.M. getirilirken; şikayetçilerden ise Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı katıldı. Mahkeme Başkanı, 16 Mayıs 2018 tarihli Yargıtay 1.Ceza Dairesi'nin bozma kararını okudu. C.M'nin avukatı, Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasını talep etti. Mahkeme heyeti de usul ve yasaya uygun olduğu kanaatiyle bozma ilamına uyulmasına karar verdi. Daha sonra söz verilen C.M. savunmasında, "Önceki savunmalarımı tekrar ediyorum. İlave edeceğim bir husus yoktur" dedi.
AİLE BAKANLIĞI AVUKATI SANIĞIN CEZALANDIRILMASINI İSTEDİ
Katılan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Hatice Boz, "Biz suça sürüklenen çocuğun yaşının tespitini istiyoruz. Nitelikli saldırı suçu silahla işlenmiştir ve bu saldırı sonucu maktül hayatını kaybetmiştir. Adli tıp raporunda C.M., evden çıkmadan önce maktülenin hayatta olduğu tespit edilmiştir" diyerek C.M'nin cezalandırılmasını talep etti. Esas hakkındaki mütalaasını bildiren savcı da C.M'nin cezalandırılmasını talep etti.
TOPLAM 45 YIL HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI
Mahkeme heyetince, C.M., yaşının olay tarihinde küçük olması da indirim sebebi sayılarak "Cinsel saldırı" suçundan 12 yıl hapis cezası; "Nitelikli yağma" suçundan 9 yıl hapis; "Suçlarını gizlemek, delileri ortadan kaldırmak amacıyla maktüleyi öldürmek" suçundan da 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı. C.M'nin tutukluluk halinin devamına da karar verildi.
YARGITAY YEREL MAHKEMENİN KARARINI BOZMUŞTU
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 27 Nisan 2016 tarihli yerel mahkemenin kararını, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın bu suçların zarar göreni olduğu halde usulen dava ve duruşmalar bildirilmeden, davaya katılma olanağı sağlanmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması gerekçesiyle bozmuştu.
OLAYIN GEÇMİŞİ
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre, C.M., 5 Mayıs 2015'te Değer Deniz'in Beyoğlu'ndaki evinin penceresinden evine girdiği, camdan odaya giren C.M.'nin ayak seslerine uyanarak çığlık atan Deniz'in ağzını kapatıp boğazını sıkıp bayılttı. Baygınlık geçiren kadının ellerini telefon şarj kablosuyla bağlayan C.M., çanta askısıyla da Deniz'i boynundan sıkarak bağladı. Daha sonra yerde baygın olarak yatan Deniz'e tecavüz etti. Şüpheli C.M., masanın üzerinde bulunan cep telefonu ve odadaki klarneti alarak evin anahtarla açtığı kapısından kaçtı. İddianamede Değer Deniz'in iç çamaşırında şüpheli C.M.'ye ait olduğu belirtilen meni lekeleri bulunduğunun tespit edildiği, otopsiye göre Değer Deniz'in ölümünün bağla boğma sonucu meydana geldiği belirtiliyordu.