CAN PAKER: ERDOĞAN'IN GÜCÜ ŞU AN OBAMA'DAN FAZLA!
SKYTURK360'ta yayınlanan “Şimdi Söz Sizde” programına katılan TESEV Yönetim Kurulu Başkanı Can Paker ilginç açıklamalar yaptı.
İşte Hilmi Hacaloğlu’nun sorularını yanıtlayan TESEV Yönetim Kurulu
Başkanı Can Paker’in açıklamaları;
Türkiye’yi asker-sivil bürokrasisi kurdu. Özal’ın politikaları
Anadolu’da bir orta sınıf doğmasına yol açtı. Özgürlük taleplerinin
niceliği ve niteliği giderek arttı toplumda. Eskiden eşitlik isteği
ön plandayken şimdi özgürlük talebi ön planda. Bugün Türkiye’de
mutlak ekseriyeti almış durumda. Başbakan Erdoğan’ın gücü şu anda
Başkan Obama’dan bile daha fazla. Başkanlıkta dar bölge
sistemi olmalı. Başkanlık gelecekse dar bölge sisteminin olması
lazım ki milletvekillerinin seçimi iki dudak arasında olmasın.
Şimdiki sistem toplumun ihtiyacını karşılamıyor. Dinsel özgürlük
mücadelesi daha yeni veriliyor. Türk halkı kamuda türbanı
destekliyor. Türkiye demokratikleşmede daha ileri gidiyor. Özgürlük
gelecekse federasyon da olabilir. Şu anda iktidarlar hem kanunu
yapıyor hem yürütmeyi yapıyor.. Kürt sorunu dokunulmazlığın
kalkması ile çözülmez. Eğer insanların beraberce yaşaması
federasyon sistemi ile olacaksa olsun, ben özgürlüklerden yanayım.
Dinsel özgürlük mücadelesi ise daha yeni veriliyor. Türkiye’deki
sendikal ve akademik özgürlüklerin mücadelesi çok önceden
yapılmıştır. Şemdinli’deki kucaklaşma hukuken suçtur. Fakat vekil
dokunulmazlıklarını kaldırmak siyasi olarak yanlıştır ve Kürt
sorununun çözümüne hiç yararı olmaz. 1915’in 100. yılında Türkiye
biraz sıkışacak. AB’nin yaptığı zikzaklar az değil. Türkiye
AB politikasından vazgeçmiş değil. Türkiye’de halkın AB’ye desteği
%40’lara düştü. Halk siyasi gücünü kendi lehine kullanabileceği
partiye oy veriyor, bunu göremediğinde de cezalandırıyor. Ak Parti
sağlık,TOKİ,yollar,okul yardımıyla oy aldı. Halk AB’yi istediğinde
Başbakan bunun önünde duramaz. AB’nin bu konuda adım atması lazım
fakat şu an kendi sorunlarıyla meşgul.. Azerbaycan’la
ilişkilerimizden dolayı Ermenistan ile olan sorunlarımızı düzeltmek
için adım atamıyoruz. 2015’te Türkiye Ermeni meselesinde
sıkışacaktır. Cemaatin destekleyici yönü olabilir, ama karar verici
yönü olduğuna inanmıyorum. 12 Eylül yargılaması semboliktir; ama 28
Şubat 12 Eylül’den daha vahimdir ve 28 Şubat TÜSİAD’ın dışında
cereyan etmiştir.