CAN DÜNDAR'A BİR OKURDAN ÇOK SERT ELEŞTİRİ!
"Said-i Nursi'nin yaşamını anlatan belgeseli, ona da 'Bu benim Said-i Nursim, kime ne diyerek' rakı içirtirsen!"
Doğruları yazabilmek
Okurlarla kapışmayı sevmeyiz. Bu yüzden ağır eleştirilere bile dozunda cevapla yetiniriz. Kimi 'Hep, ben bilirim' havasındadır.
En acıtanlarıysa 'Ben sana bu kadar hizmet ediyorum. Üstelik parasız' kompleksine kapılandır. Hani içimizden ters bir tavır koymak gelse de susmayı tercih ederiz. Bazıları çok güzel yorumlar yollar. Ancak 'Manas Destanı' gibi. İki gün sırf bunu yayınlasanız, sığmaz.
Engin Balim'in Can Dündar'a cevabını yayınlamak zorundayız:
Merhaba Sayın Ayeri,
. İnanın uzun zamandan bu yana Can Dündar okumadığım için, o yazıdan habersizdim. Anlaşılan yaftalama ağırlıklı filminin yeterince finansal getiri yapmamasından, kuyruk acısı iyice artmış görünüyor. Emek'teki ofisini de 1 yıl kadar önce boşaltıp gitti. Yerinde yeller esiyor şimdilerde.
. Belgesellerinde istediği gibi çarpıtmayı kendine hak görenler, başkalarının onu ucundan azıcık eleştirmeleri karşısında 'Yandım Allah beni linç ediyorlar' diye feryadı basmayı iyi beceriyor. Bizler hiçbir zaman Dündar'ı, Gülenci ya da ajan olmakla yaftalamadık. Sadece beceriksiz bir araştırmacı ve biraz da paracan olmakla ilişkilendirdik.
. Ayrıca Dündar övünerek 'Bakınız bana Gülenci diyorlardı şimdi Zaman beni eleştiriyor' diyor. İyi de arkadaş; Said-i Nursi'nin yaşamını anlatan belgeseli, ona da 'Bu benim Said-i Nursim, kime ne diyerek' rakı içirtip, garip işlere kalkışırsın diye sana çektirmediler diye ters düşmediğini, nereden bileceğiz?
Burhan AYERİ / AKŞAM