23 Nis 2011 15:20 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:16

''CAN DÜNDAR YÜZÜNDEN TEKLİF GELMİYOR!'' O ÖPÜCÜK BAŞINA DERT OLDU!

Taies Farzan 'İçimdeki Sessiz Nehir'de ki tecavüz sahnelerinin abartılmasının kendisini yaraladığını dile getirdi.

Oyunculuğundan çok filmlerindeki öpüşme ve sevişme sahneleriyle konuşulan Taies Farzan dertli: Benim amacım kesinlikle kısa yoldan şöhret olmak değil! Magazinel olayları kullanmak bana çok ters geldiği için magazinden prim yapmayı bilemedim...

Dün vizyona giren ’İçimdeki Sessiz Nehir’ filmindeki tecavüz sahnesi ile gündeme gelen İranlı oyuncu Taies Farzan, "Bu sahnelerin ön plana çıkması beni çok yaraladı. Amacım kesinlikle kısa yoldan şöhret olmak değildi" dedi. Uzun yıllar Almanya’da yaşayan ve bir yıl önce İstanbul’a yerleşen Farzan, hakkında bilinmeyenleri anlattı...

DUDAKTA DEMOKRASİ!

Önce 2008’de çekilen ’Gölgesizler’ filmindeki öpüşme sahneleri ile adınızdan söz edildi, sonra da Can Dündar ile öpüşürken görüntülendiniz... Son olarak da ’İçimdeki Sessiz Nehir’ filmindeki tecavüz sahnesi... Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Türkiye’de yaşadığım süre içinde pek çok şey öğrendim, pek çok sıkıntı çektim. Karın ağrılarım ’Gölgesizler’ filmindeki öpüşme polemiği ile başladı. İnsanların bir öpüşme sahnesini neden bu kadar abarttığını anlamadım. Yok, alt dudaktan öpecekmiş de üst dudaktan öpmüş! Ben de en sonunda olayı ti’ye aldım ve "Dudakta demokrasi! Alt dudak, üst dudak ayrımı yapmam" dedim. İlk dersimi bu olayla aldım. ’İçimdeki Sessiz Nehir’ filmindeki tecavüz sahnelerimin konuşulması ise beni çok yaraladı. Benim amacım kesinlikle kısa yoldan şöhret olmak falan değil. Ben Almanya’da yıllarca oyunculuk yaptım ama demek ki Türkiye’de bu işler böyle oluyormuş! Nedense, bir film çekildiğinde önce sevişme veya öpüşme sahneleri haber oluyor. Bence bu çok kötü bir şey!

Bu eleştiriler sizi çok mu yıprattı?
Tecavüz sahnesinin basına yansımasından sonra ne yapacağımı bilemedim. Bir filarmoni sanatçısını götürüp pavyonda sahne almaya zorlasanız, şaşırır kalır; ne yapacağını bilemez! Ben de aynı durumda kaldım. Çok çaresizdim!

’İçimdeki Sessiz Nehir’de oynamaya nasıl karar verdiniz?
Beni bu filmde en çok senaryo etkiledi. Çünkü orada, acı çeken bir kadının felsefesi vardı. İlk defa uzun metraj çeken bir yönetmenle çalıştım. Filmi izlediğinizde o tecavüz sahnesinin filmin konusu ile hiçbir alakası olmadığını göreceksiniz. Hiçbir şekilde teşhircilik söz konusu değil.

YOLUMA ENGEL OLDU
Tecavüz sahnesinin çekimlerinde zorlandınız mı?

Bu sahneler insanı gerçekten çok zorluyor. Nihayetinde sevdiğiniz, kalbinizde yeri olan bir insanla sevişmiyorsunuz. Dikkat etmeniz gereken birçok ayrıntı var... "Işık nasıl gelecek?", "Mizansen nasıl olacak?" ya da "Ne konuşulacak?" gibi detaylarla ilgileniyorsunuz. Bu sahnelerde kesinlikle bir zevk söz konusu değil!

Türkiye’de magazinel olaylar oyunculara genelde pozitif döner. Sizde de böyle bir durum oldu mu?
Tam tersine, bu olaylar yoluma engel olarak çıktı. Demek ki, ben bunları kullanmayı bilemedim! Magazini kullanmak bana çok ters geldiği için yapmadım. Ben en çok özel anlarımı yaşadığım bir olay için eleştirildim. ’Yuva yıkan kadın’ olarak anıldım. Sonuçta, ben bir insanla çok özel anlar yaşadım. Bir şeyler hissettim ve doğal olarak bu hislerin karşılığında bir eylem oluştu. Bunların deşifre edilmesi bana hep ters geldi. Hiçbir şekilde prim yapma düşüncem olmadı.

Özel hayatınızla ilgili önlem almayı düşünüyor musunuz? Kesinlikle hiçbir önlem almayı düşünmüyorum. İsteyen, istediğini düşünsün. Benim tek istediğim daha kaliteli haberlerle insanların karşısına çıkmak.

"Kalitesiz haberler" dediğiniz haberler size ne kaybettirdi? Çok şey kaybettirdi. Bir ilişkide iki taraf da eşit olarak olayın içinde ama kadın suçlanıyor! Oysa özgür olan benim... Ne evliyim, ne de çocuğum var. Bu olayda eşit olması gereken sorumluluk bana yüklendi. İnsanlar "Şöyle bir projemiz var, seni oynatacaktık ama senin de imajın çok kötü" diyor. Dolayısı ile tamamen cezalandırıldım. Kimse bu ilişkinin arka planını bilmiyor.

Siz konuşmazsanız insanlar gerçeği nasıl öğrenecek? Üç sene önce hayatımı yazmaya başladım. Bu yaşadıklarım da kitapta olacak, insanlar gerçekleri öğrenecek. Bu ilişkiden dersimi aldım ama pişman olmadım.

HÜLYA AVŞAR’IN TECAVÜZ SAHNESİ ABARTILMADI
Bundan sonra, beğendiğiniz bir film projesi gelse ve içinde sevişme sahneleri olsa ne yaparsınız?

Bu soruyu bir sene önce bana sorsaydınız "Senaryoyu beğenirsem oynarım" derdim. Ama bundan sonra oyunculuğum ile anılmak istiyorum. Benim Türkiye’de tanınmış bir isim olmamın da bu sahnelerin ön plana çıkartılmasında etkili olduğunu düşünüyorum. Mesela, Hülya Avşar’ın ’72. Koğuş’taki tecavüz sahneleri, benimki kadar çok konuşulmadı.

Hülya Avşar’ı beğenir misiniz?
Kendisine inanılmaz saygı duyuyorum. Sonuç itibarı ile kendisi, Türk sinemasının en erotik sahnesinde oynamış bir oyuncu. Bir mastürbasyon sahnesinde rol aldı (Berlin in Berlin) ve bu sahneyi inanılmaz bir profesyonellikle oynadı. Ben kesinlikle o sahneyi canlandıramazdım!

GHOBADI BENİ ARADI
Oyunculuk İran’da mı, Almanya da mı, Türkiye’de mi daha çok kazandırıyor?

Sinema ve tiyatro için konuşursak kesinlikle Almanya’da. Çünkü orada günlük para kazanılıyor. Türkiye’de ise, şayet tanınmış biriyseniz çok güzel paralar kazanıyorsunuz.

İranlı yönetmen Bahman Ghobadi geçtiğimiz ay Türkiye’de ’Gergedanın Son Şiiri’ isimli filmini çekti. Size teklif gelmedi mi?
Bahman benim çok yakın arkadaşımdır. Kendisi ile 11 yıldır tanışıyoruz. Türkiye’de film çekmeye karar verince beni arayıp "Taies senden çok özür diliyorum. Sana göre bir rolüm yoktu, o yüzden seni filmime dahil edemedim" dedi. Bu açıklama beni çok mutlu etti. Kendini bana açıklama yapmak zorunda hissetti...

Dün vizyona giren ’İçimdeki Sessiz Nehir’ filmindeki tecavüz sahnesi ile gündeme gelen İranlı oyuncu Taies Farzan, "Bu sahnelerin ön plana çıkması beni çok yaraladı. Amacım kesinlikle kısa yoldan şöhret olmak değildi" dedi. Uzun yıllar Almanya’da yaşayan ve bir yıl önce İstanbul’a yerleşen Farzan, hakkında bilinmeyenleri anlattı...

DUDAKTA DEMOKRASİ!
Önce 2008’de çekilen ’Gölgesizler’ filmindeki öpüşme sahneleri ile adınızdan söz edildi, sonra da Can Dündar ile öpüşürken görüntülendiniz... Son olarak da ’İçimdeki Sessiz Nehir’ filmindeki tecavüz sahnesi... Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
Türkiye’de yaşadığım süre içinde pek çok şey öğrendim, pek çok sıkıntı çektim. Karın ağrılarım ’Gölgesizler’ filmindeki öpüşme polemiği ile başladı. İnsanların bir öpüşme sahnesini neden bu kadar abarttığını anlamadım. Yok, alt dudaktan öpecekmiş de üst dudaktan öpmüş! Ben de en sonunda olayı ti’ye aldım ve "Dudakta demokrasi! Alt dudak, üst dudak ayrımı yapmam" dedim. İlk dersimi bu olayla aldım. ’İçimdeki Sessiz Nehir’ filmindeki tecavüz sahnelerimin konuşulması ise beni çok yaraladı. Benim amacım kesinlikle kısa yoldan şöhret olmak falan değil. Ben Almanya’da yıllarca oyunculuk yaptım ama demek ki Türkiye’de bu işler böyle oluyormuş! Nedense, bir film çekildiğinde önce sevişme veya öpüşme sahneleri haber oluyor. Bence bu çok kötü bir şey!

Bu eleştiriler sizi çok mu yıprattı?
Tecavüz sahnesinin basına yansımasından sonra ne yapacağımı bilemedim. Bir filarmoni sanatçısını götürüp pavyonda sahne almaya zorlasanız, şaşırır kalır; ne yapacağını bilemez! Ben de aynı durumda kaldım. Çok çaresizdim!

’İçimdeki Sessiz Nehir’de oynamaya nasıl karar verdiniz? Beni bu filmde en çok senaryo etkiledi. Çünkü orada, acı çeken bir kadının felsefesi vardı. İlk defa uzun metraj çeken bir yönetmenle çalıştım. Filmi izlediğinizde o tecavüz sahnesinin filmin konusu ile hiçbir alakası olmadığını göreceksiniz. Hiçbir şekilde teşhircilik söz konusu değil.

YOLUMA ENGEL OLDU
Tecavüz sahnesinin çekimlerinde zorlandınız mı?

Bu sahneler insanı gerçekten çok zorluyor. Nihayetinde sevdiğiniz, kalbinizde yeri olan bir insanla sevişmiyorsunuz. Dikkat etmeniz gereken birçok ayrıntı var... "Işık nasıl gelecek?", "Mizansen nasıl olacak?" ya da "Ne konuşulacak?" gibi detaylarla ilgileniyorsunuz. Bu sahnelerde kesinlikle bir zevk söz konusu değil!

Türkiye’de magazinel olaylar oyunculara genelde pozitif döner. Sizde de böyle bir durum oldu mu?
Tam tersine, bu olaylar yoluma engel olarak çıktı. Demek ki, ben bunları kullanmayı bilemedim! Magazini kullanmak bana çok ters geldiği için yapmadım. Ben en çok özel anlarımı yaşadığım bir olay için eleştirildim. ’Yuva yıkan kadın’ olarak anıldım. Sonuçta, ben bir insanla çok özel anlar yaşadım. Bir şeyler hissettim ve doğal olarak bu hislerin karşılığında bir eylem oluştu. Bunların deşifre edilmesi bana hep ters geldi. Hiçbir şekilde prim yapma düşüncem olmadı.

Oyunculuğundan çok filmlerindeki öpüşme ve sevişme sahneleriyle konuşulan Taies Farzan dertli: Benim amacım kesinlikle kısa yoldan şöhret olmak değil! Magazinel olayları kullanmak bana çok ters geldiği için magazinden prim yapmayı bilemedim...
Dün vizyona giren ’İçimdeki Sessiz Nehir’ filmindeki tecavüz sahnesi ile gündeme gelen İranlı oyuncu Taies Farzan, "Bu sahnelerin ön plana çıkması beni çok yaraladı. Amacım kesinlikle kısa yoldan şöhret olmak değildi" dedi. Uzun yıllar Almanya’da yaşayan ve bir yıl önce İstanbul’a yerleşen Farzan, hakkında bilinmeyenleri anlattı...

DUDAKTA DEMOKRASİ!
Önce 2008’de çekilen ’Gölgesizler’ filmindeki öpüşme sahneleri ile adınızdan söz edildi, sonra da Can Dündar ile öpüşürken görüntülendiniz... Son olarak da ’İçimdeki Sessiz Nehir’ filmindeki tecavüz sahnesi... Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
Türkiye’de yaşadığım süre içinde pek çok şey öğrendim, pek çok sıkıntı çektim. Karın ağrılarım ’Gölgesizler’ filmindeki öpüşme polemiği ile başladı. İnsanların bir öpüşme sahnesini neden bu kadar abarttığını anlamadım. Yok, alt dudaktan öpecekmiş de üst dudaktan öpmüş! Ben de en sonunda olayı ti’ye aldım ve "Dudakta demokrasi! Alt dudak, üst dudak ayrımı yapmam" dedim. İlk dersimi bu olayla aldım. ’İçimdeki Sessiz Nehir’ filmindeki tecavüz sahnelerimin konuşulması ise beni çok yaraladı. Benim amacım kesinlikle kısa yoldan şöhret olmak falan değil. Ben Almanya’da yıllarca oyunculuk yaptım ama demek ki Türkiye’de bu işler böyle oluyormuş! Nedense, bir film çekildiğinde önce sevişme veya öpüşme sahneleri haber oluyor. Bence bu çok kötü bir şey!

Bu eleştiriler sizi çok mu yıprattı?
Tecavüz sahnesinin basına yansımasından sonra ne yapacağımı bilemedim. Bir filarmoni sanatçısını götürüp pavyonda sahne almaya zorlasanız, şaşırır kalır; ne yapacağını bilemez! Ben de aynı durumda kaldım. Çok çaresizdim!

’İçimdeki Sessiz Nehir’de oynamaya nasıl karar verdiniz?
Beni bu filmde en çok senaryo etkiledi. Çünkü orada, acı çeken bir kadının felsefesi vardı. İlk defa uzun metraj çeken bir yönetmenle çalıştım. Filmi izlediğinizde o tecavüz sahnesinin filmin konusu ile hiçbir alakası olmadığını göreceksiniz. Hiçbir şekilde teşhircilik söz konusu değil.

YOLUMA ENGEL OLDU
Tecavüz sahnesinin çekimlerinde zorlandınız mı?

Bu sahneler insanı gerçekten çok zorluyor. Nihayetinde sevdiğiniz, kalbinizde yeri olan bir insanla sevişmiyorsunuz. Dikkat etmeniz gereken birçok ayrıntı var... "Işık nasıl gelecek?", "Mizansen nasıl olacak?" ya da "Ne konuşulacak?" gibi detaylarla ilgileniyorsunuz. Bu sahnelerde kesinlikle bir zevk söz konusu değil!

Türkiye’de magazinel olaylar oyunculara genelde pozitif döner. Sizde de böyle bir durum oldu mu?
Tam tersine, bu olaylar yoluma engel olarak çıktı. Demek ki, ben bunları kullanmayı bilemedim! Magazini kullanmak bana çok ters geldiği için yapmadım. Ben en çok özel anlarımı yaşadığım bir olay için eleştirildim. ’Yuva yıkan kadın’ olarak anıldım. Sonuçta, ben bir insanla çok özel anlar yaşadım. Bir şeyler hissettim ve doğal olarak bu hislerin karşılığında bir eylem oluştu. Bunların deşifre edilmesi bana hep ters geldi. Hiçbir şekilde prim yapma düşüncem olmadı.

Özel hayatınızla ilgili önlem almayı düşünüyor musunuz? Kesinlikle hiçbir önlem almayı düşünmüyorum. İsteyen, istediğini düşünsün. Benim tek istediğim daha kaliteli haberlerle insanların karşısına çıkmak.

"Kalitesiz haberler" dediğiniz haberler size ne kaybettirdi? Çok şey kaybettirdi. Bir ilişkide iki taraf da eşit olarak olayın içinde ama kadın suçlanıyor! Oysa özgür olan benim... Ne evliyim, ne de çocuğum var. Bu olayda eşit olması gereken sorumluluk bana yüklendi. İnsanlar "Şöyle bir projemiz var, seni oynatacaktık ama senin de imajın çok kötü" diyor. Dolayısı ile tamamen cezalandırıldım. Kimse bu ilişkinin arka planını bilmiyor.

Siz konuşmazsanız insanlar gerçeği nasıl öğrenecek? Üç sene önce hayatımı yazmaya başladım. Bu yaşadıklarım da kitapta olacak, insanlar gerçekleri öğrenecek. Bu ilişkiden dersimi aldım ama pişman olmadım.

HÜLYA AVŞAR’IN TECAVÜZ SAHNESİ ABARTILMADI
Bundan sonra, beğendiğiniz bir film projesi gelse ve içinde sevişme sahneleri olsa ne yaparsınız?

Bu soruyu bir sene önce bana sorsaydınız "Senaryoyu beğenirsem oynarım" derdim. Ama bundan sonra oyunculuğum ile anılmak istiyorum. Benim Türkiye’de tanınmış bir isim olmamın da bu sahnelerin ön plana çıkartılmasında etkili olduğunu düşünüyorum. Mesela, Hülya Avşar’ın ’72. Koğuş’taki tecavüz sahneleri, benimki kadar çok konuşulmadı.

Hülya Avşar’ı beğenir misiniz?
Kendisine inanılmaz saygı duyuyorum. Sonuç itibarı ile kendisi, Türk sinemasının en erotik sahnesinde oynamış bir oyuncu. Bir mastürbasyon sahnesinde rol aldı (Berlin in Berlin) ve bu sahneyi inanılmaz bir profesyonellikle oynadı. Ben kesinlikle o sahneyi canlandıramazdım!

GHOBADI BENİ ARADI
Oyunculuk İran’da mı, Almanya da mı, Türkiye’de mi daha çok kazandırıyor?

Sinema ve tiyatro için konuşursak kesinlikle Almanya’da. Çünkü orada günlük para kazanılıyor. Türkiye’de ise, şayet tanınmış biriyseniz çok güzel paralar kazanıyorsunuz.

İranlı yönetmen Bahman Ghobadi geçtiğimiz ay Türkiye’de ’Gergedanın Son Şiiri’ isimli filmini çekti. Size teklif gelmedi mi?
Bahman benim çok yakın arkadaşımdır. Kendisi ile 11 yıldır tanışıyoruz. Türkiye’de film çekmeye karar verince beni arayıp "Taies senden çok özür diliyorum. Sana göre bir rolüm yoktu, o yüzden seni filmime dahil edemedim" dedi. Bu açıklama beni çok mutlu etti. Kendini bana açıklama yapmak zorunda hissetti...

Dün vizyona giren ’İçimdeki Sessiz Nehir’ filmindeki tecavüz sahnesi ile gündeme gelen İranlı oyuncu Taies Farzan, "Bu sahnelerin ön plana çıkması beni çok yaraladı. Amacım kesinlikle kısa yoldan şöhret olmak değildi" dedi. Uzun yıllar Almanya’da yaşayan ve bir yıl önce İstanbul’a yerleşen Farzan, hakkında bilinmeyenleri anlattı...

DUDAKTA DEMOKRASİ!
Önce 2008’de çekilen ’Gölgesizler’ filmindeki öpüşme sahneleri ile adınızdan söz edildi, sonra da Can Dündar ile öpüşürken görüntülendiniz... Son olarak da ’İçimdeki Sessiz Nehir’ filmindeki tecavüz sahnesi... Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
Türkiye’de yaşadığım süre içinde pek çok şey öğrendim, pek çok sıkıntı çektim. Karın ağrılarım ’Gölgesizler’ filmindeki öpüşme polemiği ile başladı. İnsanların bir öpüşme sahnesini neden bu kadar abarttığını anlamadım. Yok, alt dudaktan öpecekmiş de üst dudaktan öpmüş! Ben de en sonunda olayı ti’ye aldım ve "Dudakta demokrasi! Alt dudak, üst dudak ayrımı yapmam" dedim. İlk dersimi bu olayla aldım. ’İçimdeki Sessiz Nehir’ filmindeki tecavüz sahnelerimin konuşulması ise beni çok yaraladı. Benim amacım kesinlikle kısa yoldan şöhret olmak falan değil. Ben Almanya’da yıllarca oyunculuk yaptım ama demek ki Türkiye’de bu işler böyle oluyormuş! Nedense, bir film çekildiğinde önce sevişme veya öpüşme sahneleri haber oluyor. Bence bu çok kötü bir şey!

Bu eleştiriler sizi çok mu yıprattı?
Tecavüz sahnesinin basına yansımasından sonra ne yapacağımı bilemedim. Bir filarmoni sanatçısını götürüp pavyonda sahne almaya zorlasanız, şaşırır kalır; ne yapacağını bilemez! Ben de aynı durumda kaldım. Çok çaresizdim!

’İçimdeki Sessiz Nehir’de oynamaya nasıl karar verdiniz? Beni bu filmde en çok senaryo etkiledi. Çünkü orada, acı çeken bir kadının felsefesi vardı. İlk defa uzun metraj çeken bir yönetmenle çalıştım. Filmi izlediğinizde o tecavüz sahnesinin filmin konusu ile hiçbir alakası olmadığını göreceksiniz. Hiçbir şekilde teşhircilik söz konusu değil.

YOLUMA ENGEL OLDU
Tecavüz sahnesinin çekimlerinde zorlandınız mı?

Bu sahneler insanı gerçekten çok zorluyor. Nihayetinde sevdiğiniz, kalbinizde yeri olan bir insanla sevişmiyorsunuz. Dikkat etmeniz gereken birçok ayrıntı var... "Işık nasıl gelecek?", "Mizansen nasıl olacak?" ya da "Ne konuşulacak?" gibi detaylarla ilgileniyorsunuz. Bu sahnelerde kesinlikle bir zevk söz konusu değil!

Türkiye’de magazinel olaylar oyunculara genelde pozitif döner. Sizde de böyle bir durum oldu mu?
Tam tersine, bu olaylar yoluma engel olarak çıktı. Demek ki, ben bunları kullanmayı bilemedim! Magazini kullanmak bana çok ters geldiği için yapmadım. Ben en çok özel anlarımı yaşadığım bir olay için eleştirildim. ’Yuva yıkan kadın’ olarak anıldım. Sonuçta, ben bir insanla çok özel anlar yaşadım. Bir şeyler hissettim ve doğal olarak bu hislerin karşılığında bir eylem oluştu. Bunların deşifre edilmesi bana hep ters geldi. Hiçbir şekilde prim yapma düşüncem olmadı.

Öner Öngün/Sabah