Can Dündar, Aydın Doğan'ı neden gizlice kayda aldı?
Can Dündar’ın yaklaşık 15 yıl boyunca şahsi internet sitesini yönete Saim Tokaçoğlu, firari gazeteci Dündar’ın, işadamı Aydın Doğan’ın bir sohbet yemeğindeki konuşmalarını gizlice kayda aldığını iddia etti.
Çarpıcı bilgiyi Can Dündar’ın yaklaşık 15 yıl boyunca şahsi internet sitesini yönetmiş olan Saim Tokaçoğlu paylaştı.
Tokaçoğlu, Temmuz ayında “Kayda Geçsin Diye – Uğur Mumcu gazeteciliğinden Can Dündar zihniyetine 45 yılın öyküsü…” adlı bir kitap yayınladı. Telgrafhane Yayınlarından çıkan anı kitabında Tokaçoğlu, Almanya’da firari olarak yaşayan Can Dündar hakkında çok dikkat çeken anılara yer verdi.
1 SAAT 48 DAKİKA KAYDETMİŞ!
Tokaçoğlu, Dündar’ın Aydın Doğan’ın bir sohbet yemeğindeki konuşmalarını gizlice kaydettiğini yazdı. Kayıt süresinin de 1 saat 48 dakika olduğunu aktardı.
Kitabın 121’inci sayfasındaki anısında Saim Tokaçoğlu, “Can’ın etik anlayışını en iyi anlatacak belgelerden biri de DVD’ye aktarılarak yedeklenmek üzere bana verdiği hafıza kartlarından birinden çıktı” ifadesini kullandı.
Tokaçoğlu şöyle devam etti:
“Bu bir yemekte gizlice kaydedilmiş bir ses dosyası. Yalnızca dosyaya arşiv bilgisi ekleyebilmek için bir kısmını dinledim. Aydın Doğan, Can Dündar ve seslerden anlaşıldığı kadarıyla iki kişi daha bir restoranda yemek yerlerken kaydedilmiş. Belli ki özel bir yemek, çatal bıçak sesleri, espriler, kahkahalar arasında Aydın Doğan konuşuyor da konuşuyor…”
Saim Tokaçoğlu, 2003 yılında Can Dündar’la yaşadığı anısını şu sözlerle aktardı:
DÜNDAR’IN BİLGİSAYARI ÇÖKÜNCE…
“Can Dündar, Milliyet gazetesinin haftada bir yayımlanacağı ‘Popüler Kültür’ ekinin başına geçti. Sürekli yeni işler, yeni yükler de getiriyordu beraberinde. E-mail trafiği artıyor, Can’ın bilgisayarı o günkü teknolojinin de ilkelliği nedeniyle çok sorun çıkarıyordu. Mümkün olduğu kadar sık dosyaların, belgelerin, fotoğrafların yedeklerini almaya çalışıyordum. Yurt dışında yaptığı röportajların fotoğraflarını kendisi çektiği için başkasında bir kopyası da olmuyordu. Bilgisayar çöktüğünde kaybolan dosyaları kurtarmak için günlerce uğraşmak gerekiyordu.
Yine bir gün internette ilgisiz sitelerden birinde bir linke tıklamış. Başka bir şey yapmasına fırsat kalmadan bütün disk tertemiz olmuş, bütün dosyalar silinmiş. …”
DVD’DEN ÇIKANLAR
“İki güne yakın uğraştım, ama sonunda çok az kayıpla bütün dosyalarını kurtardım. (…) Dosyalarının kurtulduğunu öğrendiğinde doğal olarak çok sevindi. Emek’te onların bürosunda buluştuk. Kurtardığım dosyaları bir DVD’ye kaydedip yedekleyip, Can’a vereceğim ama bir telaşla etrafımda dönüp duruyor ‘şunlara bir de ben bakayım’ diye. ‘Yedeklemeye gerek yok’ diye bazı dosyaları sildi. ‘Tamam bunları DVD’ye kaydedebilirsin’ dedi ve kalktı bilgisayarın başından. Ancak, aceleye yedeği olmayan önemli dosyaları da silmiş olabilir düşüncesiyle çöp kutusundaki dosyaları da alıp attım DVD’ye. Daha sonra baktığımda yurt dışında genç bir hayat kadınıyla yaptığı röportaja ait ‘çok özel fotoğraflar’ olduğunu gördüm. O serinin yayınlanabilir nitelikteki karelerini röportajında kullandı. Bunun ne kadar etik olup olmadığını da ‘sağ kolu’ ile paylaştım.
DÜNDAR, DOĞAN’I NEDEN GİZLİCE KAYDETTİ?
Can’ın etik anlayışını en iyi anlatacak belgelerden biri de DVD’ye aktarılarak yedeklenmek üzere bana verdiği hafıza kartlarından birinde çıktı. Bu, bir yemekte gizlice kaydedilmiş bir ses dosyası. Yalnızca dosyaya arşiv bilgisi ekleyebilmek için bir kısmını dinledim. Aydın Doğan, Can Dündar ve seslerden anlaşıldığı kadarıyla iki kişi daha, bir restoranda yemek yerlerken kaydedilmiş. Belli ki özel bir yemek, çatal-bıçak sesleri, espriler, kahkahalar arasında Aydın Doğan konuşuyor da konuşuyor. Seslerin netliğine bakılırsa Can, Aydın Doğan’la masaya oturduklarında girmiş kayda ve tam 1 saat 48 dakika kaydetmiş o masadaki bütün konuşmaları. Bana o ses kaydının olduğu hafıza kartını yanlışlıkla vermiş olmalı. Dinlemedim, dinlemeyi de düşünmüyorum. Ama Can’ın etik anlayışına bir puan verebilmeniz için aktarıyorum sadece. Aydın Doğan gibi birinin o masada yaptığı bütün konuşmaları gizlice kaydetmenin amacı ne olabilir sizce?”