04 Mar 2012 14:21 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:24

CAN ATAKLI VE BAHATTİN YÜCEL GERİ ADIM ATMIYOR

Tarihe postmodern darbe olarak geçen 28 Şubat 1997 sürecinde medyanın rolü tartışılmaya devam ediyor!

Tarihe postmodern darbe olarak geçen 28 Şubat 1997 sürecinde medyanın rolü tartışılırken, Gazeteci Can Ataklı’nın o süreçte dönemin Turizm Bakanı Bahattin Yücel’in şantajla istifa ettiği yönündeki iddiası her geçen gün yeni tanıklıklarla farklı bir boyut kazanıyor. İddiaların ardından dünkü köşesinden 15 maddelik bir açıklama yapan Ataklı “Ben bir iddia ya da ifşaatta bulunmadım. Yaşadığım bir olayı anlattım” diyerek sözlerinin arkasında durdu. İddiaların odağındaki isim Bahattin Yücel ise “Ertuğrul Özkök dosya konusunda masum ama hükümetin yıkılması konusunda değil” diyerek hem Özkök hem de yönettiği gazeteyi dönemin hükümetini yıkmaya çalışmakla suçladı. Can Ataklı ve Bahattin Yücel’in ekranlara ve gazete sayfalarına yansıyan açıklamaları şöyle oluştu:

Sözlerimin arkasındayım

“Ertuğrul Özkök’ün ‘Bizim kanalımızda bu adamları nasıl konuşturursunuz?’ sözlerini ise anlamam mümkün değil” diyen Can Ataklı şunları kaydetti: “Sanıyorum bunun sansür olduğunu fark edecek ve üzülecektir. Yayında söylediğim ‘Bu gece meslek hayatımın sonu olabilir’ sözü bir korku ve endişenin sonucu değil, bir anda 12 yıl öncesini hatırlamamın refleksi ile söylenmiştir. Sözlerimin bir iftira, karalama, komplo olmadığını bütün yüreğimle söylüyorum. Amacımın kamuoyu tarafından anlaşıldığının kanıtı ise gazetelerin internet sayfalarında ve yüzlerce internet sitesinin okur yorumu köşelerinde yayınlanan yazılardır.”

‘Ben, bana söyleneni anlattım’

Ataklı, Yücel’in herkesi kollayan bir açıklama yaptığını da belirterek, “Bahattin Yücel herkesi kollayan bir açıklama yaptı. Benim anlattıklarımı doğruladı. Ertuğrul Özkök ve Zafer Mutlu’nun o dönemde “dosya yok” dediklerini anlattı. Dosya var ya da yok, bu benim dışında, ben Yücel’e “bana söyleneni” aktarmıştım. 15 yıl önce de buna benzer sözler sarfettim.Dönemin en büyük gazetesinin yöneticisi ve yazarı olarak “zorunlu aktör” gibi katılmakla birlikte rahatsızlıklarımı her fırsatta dile getirmiştim” dedi.

Tanıklığın belgesi olmaz

Can Ataklı, dünkü köşesinden “Zorunlu Bir Yazı’ başlığıyla 15 maddelik açıklamasında özetle şunlara yer verdi: “Ben bir iddiada ya da ifşaatta bulunmadım. Yaşadığım bir olayı anlattım. Ortada bir yalan ya da iftira yoktu, çünkü iyi niyetle bana söylenen bir konuyu o dönemin bir bakanına aktarmıştım. Söylediğimi kanıtlamak gibi kaygım yoktu. Bir tanıklık söz konusuydu ve bunun somut belgesi olamazdı. Yayına katılan Aydın Doğan’ı büyük saygı ile dinledim, sözlerine üzüldüğümü belirttim. Medyanın en büyük patronu ile polemiğe girme haddini kendimde bulamazdım. Zafer Mutlu’ya da cevap vermedim, gereği yoktu, “hatırlamadığını” ve “benim karıştırdığımı” söyledi. Yılların arkadaşlığına saygı göstermek zorundaydım.”

Özkök ve medya masum değil

Gazeteci Can Ataklı’nın, 28 Şubat sürecinde Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ve Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Zafer Mutlu’nun “ellerinde dosya olduğu” tehdidiyle Refahyol Hükümeti Turizm Bakanı Bahattin Yücel’i istifaya zorladığı iddiası üzerine Yücel, önceki gece ‘Söz Sende’ programına katılarak iddialara açıklık getirdi. Yücel, Ataklı’nın ‘Ertuğrul Özkök’ün şantajıyla istifa etti’ iddiasını anlatırken, Ertuğrul Özkök’ün ellerinde bulundurdukları medya gücüyle hükümeti yıkmaya çalıştıklarını söyleyerek Özkök ve Doğan hakkında önemli bir iddiada bulundu. Yücel iddiasını şu sözlerle sürdürdü:”28 Şubat’ta medya siyasetin yerini doldurur oldu. Can Ataklı bana ‘Senin hakkında dosya var, istifa etmezsen haber yapacaklar’ deyince, Ertuğrul’u aradım, Can Ataklı ‘nın iddialarından bahsettim. Anlamadı. ‘Bu şartlar altında olsa yayınlarız da çünkü zaten sizin hükümeti biz şey yapmaya çalışıyoruz. Yıpratmaya, yıkmaya çalışıyoruz’ Yıkmaya çalıştıkları çok açıktı, herkes bunu biliyordu. Dosya konusunda masum. Hükümetin yıkılması konusunda hayır.”

ZATEN YIKMAK İSTİYORUZ

“28 Şubat’ta medya siyasetin yerini doldurur oldu’ diyen Bahattin Yücel şunları anlattı: “Can Ataklı bana ‘Senin hakkında dosya var, istifa etmezsen haber yapacaklar’ deyince, Ertuğrul’u aradım, Can Ataklı ‘nın iddialarından bahsettim. Anlamadı. ‘Bu şartlar altında olsa yayınlarız da çünkü zaten sizin hükümeti biz şey yapmaya çalışıyoruz. Yıpratmaya, yıkmaya çalışıyoruz’ Yıkmaya çalıştıkları çok açıktı, herkes bunu biliyordu. Dosya konusunda masum. Ama hükümetin yıkılması konusunda hayır. Ertuğrul Özkök de gazetesi de o masum değil. O sırada İstanbul sermayesi ve Hürriyet grubu özellikle o hükümetin kurulmasına ne sıcak baktı ne de hükümetin devam etmesinden çok mutlu oldu. Siyaset kurumu kendi arasındaki iletişimi bile medya aracılığıyla yapıyordu.’