Bu durumda çalışanların kazancına ve genel refahına yatırım yapmak zorunlu hale geldi. Çünkü çok sayıda çalışanın mutsuzluğu ve organizasyonun dışına doğru harekete geçmesi bu şirketlere ciro ve üretkenlik kaybı açısından daha büyük maliyetler getirir. İşgücünde kayıplar yaşayan şirketler, önümüzdeki 12 ile 18 ay boyunca ve belki de çok daha uzun süre bununla mücadele edecek.
Beşeri kaynaklarına yatırım yapmayan şirketler geride kalacak. Bu yüzden liderlerinin çalışanlarını gerçekten anlamaya çalışması gerekiyor. Liderlerin, çalışanların yaşadıkları konusunda çok daha derin bir empati geliştirmesine ve bu empatiyi harekete geçme ve değişme konusundaki şefkat ve kararlılıkla birleştirmesine ihtiyaç var” dedi.
Büyük istifa dalgasının yarattığı boşlukların nasıl doldurulacağı ile ilgili birçok konunun tartışıldığının altını çizen uzmanlar, “Akademisyene göre, AI, otomasyon ve robotların iş hayatında daha çok yer alacağı bir döneme giriyoruz. Diğer taraftan da ABD uzaktan çalışmayı özellikle ülke dışında yetenek avına çıkarak, farklı bir boyuta da taşıyabilir.
Zira yetenek göçünün uzun vadeli olumsuz sonuçları ile mücadele eden Türkiye gibi ülkeler, önümüzdeki dönemde, mobilite esnekliğine dahi gerek olmadan, yeteneklerinin farklı coğrafyalardaki işler için kullanıldığına artarak şahit olabilirler” diyerek konunun ciddiyetini belirtti.