BURCU ESMERSOY'DAN İTİRAF; "KAPI GICIRTISINA BİLE OYNARIM"
Son dönemde "Yok Böyle Dans"taki performansıyla adından söz ettiren Burcu Esmersoy'dan ilginç açıklamalar
Burcu Esmersoy’la, 1997’de Türkiye Güzellik Yarışması’nda Miss International seçildiği zaman tanıştığımızı unuttuk bile.
O bizim için NTV ve NTV Spor’un ’cool’ sunucusu yıllardır. Şimdilerde de “Yok Böyle Dans” yarışmasında profesyonellere taş çıkaracak şekilde dans edişini keyifle izliyoruz. “Kapı gıcırtısında oynamaya başlarım” diyen Esmersoy, dans tutkusunu, mesleğini ve özel hayatını InStyle dergisine anlattı.
Hürriyet’in magazin ilavesi Kelebek’in haberine göre, Kariyerine Kanal D ve CNN Türk’ün ardından NTV ve NTV Spor’da devam eden Burcu Esmersoy, hep Rıdvan Dilmen, Güntekin Onay gibi harika iş arkadaşlarıyla çalışmış olmanın en büyük kazançlarından biri olduğunu söylüyor. Spor haberlerinin yanı sıra NTV’de yaz aylarında yayınlanan programları, bayram sohbetlerini de sunarak kendini geliştiriyor. Peki ya hiç mi zorluk yaşamadı erkekler dünyasında tutunmaya çalışırken? Yaşamış ama zorlukların sebebi hiçbir zaman birlikte çalıştığı arkadaşları olmamış. Onlardan tam destek, hep destek almış... O da acayip derecede bağlı mesleğine ve kanalına. Nerede olursa olsun, ister istemez bir gözü hep NTV Spor’da. Maçları takip etmeye çalışıyor, yorumlarına çok güvendiği Güntekin Onay ve Rıdvan Dilmen’in “90 Dakika”sını kaçırmıyor, özellikle amatör sporlara yer verdikleri programı için oturup ders çalışır gibi araştırma yapıyor.
BİZ TÜRK’ÜZ OYNAMAYI SEVERİZ
Ve şimdilerde o ’cool’ güzelin “Yok Böyle Dans” yarışmasında, profesyonellere taş çıkaracak şekilde dans edişini izliyoruz. Olaylara, haberlere ciddi yaklaşan kimliğinden sıyrılıp partneri Jake Davies ile bir hafta mambo, diğer hafta samba yapıyor... Yeri geliyor beline bir şal bağlayıp göbek atarak şaşırtıyor. O ise bunun onu tanıyanlar için pek de şaşırtıcı bir durum olmadığını söylüyor: “Beni yakından tanıyanlar, bu neşeli halimi, göbek atmamı pek yadırgamıyorlar. Çünkü pek çok arkadaşım beni özel gecelerde göbek atarken görmüştür. Ben kapı gıcırtısından oynamaya başlarım. Ayrıca bunun insanın tarzına zarar verdiğini de düşünmüyorum. Benim gördüğüm en cool kadınlardan biri Ajda Pekkan’dır. Ve sahnede harika göbek atar. Bu, onun tarzına zarar vermez. Ayrıca biz Türk’üz, oynamayı severiz.”
KONTROLLÜ BİR MANYAK
Haftanın beş günü sabahtan akşama kadar dans provası yapıyor olması, hayatının ritmini epeyce değiştirmesine rağmen dans etmekten acayip keyif aldığını özellikle vurguluyor. “Keşke daha önce dans tecrübem olsaymış. Şimdi çok daha iyi olabilirdim” derken ister istemez gözler ayağındaki lame, yüksek topuklu dans ayakkabılarına takılıyor. Üzerindeki gri eşofman altı ve siyah büstiyerini göstererek, “Üç aydır eşofmanla dolaşıyorum. Ama ayakkabıdan taviz vermek yok” diyor kahkaha atarak. Esmersoy’un ayakkabılara düşkünlüğü dillere destan. Hatta o kendini bu konuda “Kontrollü bir manyak” şeklinde tanımlıyor. Daha şimdiden yaz sezonundan üç ayakkabı almış bile diyelim, siz anlayın artık. Dans yarışması başlarken tüm yarışmacılara olduğu gibi Esmersoy’a da bir çift klasik dans ayakkabısı vermişler. Ama Esmersoy elbette bunlarla yetinmeyip soluğu dans kıyafetleri satan bir mağazada almış. İşte şimdi ayağındaki bu parıltılı ayakkabılar o gün, o mağazadan alınmış.
KISA SÜREDE TANIŞIP EVLENMEK BÜYÜK HATAYMIŞ
Burcu Esmersoy’un sıradan bir günde kıyafet tarzı oldukça sade. Hemen hemen her gün spor yaptığı için oldukça fit olan vücuduyla istediği her şeyi giyebilme lüksüne de sahip. Ama onun tercihi minimal kesimli bol elbiselerden yana. Bu model ve üzerine giydiği minik hırkalar neredeyse imzası gibi. Gri, siyah, krem gibi renkleri tercih ediyor. Desen sevmiyor. Ekranda ise gömlek ve pantolon ikilisinden vazgeçmiyor. Alışveriş konusunda birkaç yıl öncesine kadar parasının hesabını hiç bilmezken, birkaç yıldır kendini kontrol altına aldığını anlatıyor: “30’lu yaşlarla birlikte daha az alışveriş yapar oldum. Sanırım paranın ne kadar zor kazanıldığını anlamaya başladım.” 30’lu yaşların ona getirdiği bir özellik de kadın-erkek ilişkilerinden ne beklediğini artık biliyor olması. Malum, göz önünde bir evlilik yaşadı İtalyan Massimo Cusimano ile. Ve yine aynı derecede ses getiren bir şekilde boşandı üç yıl önce. Şimdi durduğu yerden ilk evliliğine göz attığında “Zaten kısa sürede tanışıp evlenmek büyük bir hataymış. Sanırım tanıştığımız dönemde içinde bulunduğum duygusal ruh halinden çok etkilendim” diye başlıyor anlatmaya...
İLİŞKİMİN EVLİLİĞE DOĞRU GİTMESİNİ İSTEMİYORUM
Annesi ve babası o çok küçük yaştayken boşanmış Burcu Esmersoy’un. Onu dedesi ve babaannesi büyütmüş. Hayatı boyunca onları anne-baba yerine koymuş. İşte Cusimano’yla tanıştıkları dönem, yedi yıldır kanser tedavisi gören babaannesini ve hemen ardından da dedesini kaybetmesiyle yaşadığı hassas dönemmiş: “Şimdi düşünüyorum da sanırım o dönemde pek doğru düşünüp değerlendiremedim bu durumu. Doğru insan olduğunu sandım. Ama dört ay çok az bir süreydi evlenmek için. İnsanlar yeri geliyor yıllarca birbirini tanıyamıyor. Benim tanımam da mümkün değildi.” Evliliklerinin ilk günleri biraz İtalya’da, biraz Türkiye’de geçtiği için masal gibiymiş. Asıl sorunlar eşi İstanbul’a taşınınca başlamış. “O zaman aslında pek de birbirimiz için uygun olmadığımızı anladık. Ben de bir evliliği yürütmenin ne kadar zor olduğunu gördüm. Sanırım bir de bir erkekten neler beklediğimi fark ettim” derken söz yeni erkek arkadaşı Cem Alper’e geliyor: “Yeni ilişkime de bunları bilerek başladım. Evet, evlilik zor. Bir ilişkiyi yürütebilmek daha kolay ve ben daha kolay olanı seçiyorum. İlişkimin evliliğe doğru gitmesini istemiyorum.”
YARIŞMADAN SONRA PARİS’E GİDECEK
Burcu Esmersoy’un dans yarışmasıyla gelen yoğunluğundan pek de mutlu değilmiş sevgilisi Cem Alper. Şikayeti, eskisi kadar sık vakit geçirememek. Kolay değil, Esmersoy’un sabah başlayan dans provası temposu, akşam 18:00’de NTV’de olması, makyaj ve saçının yapılması, 19:00, 20:30 ve 22:30 spor bültenlerini sunmasıyla 23:00’te sona eriyor. “Bu tempo arasında ya eve dönünce görüşüyoruz ya da o kanala geliyor. Birlikte dışarıdan yemek söyleyip yiyoruz. Böylece vakit geçirmiş oluyoruz” diyor Esmersoy. Çoğu planları dans yarışması bittikten sonra yapılmak üzere. İlk sırada ise keyifli bir Paris gezisi var.