BURASI BİR GÖÇ ÜLKESİ!
Çağan Irmak, 'Dedemin İnsanları'nın kendisi için taşıdığı anlamı, çekimler sırasında yaşananları ve beklentilerini Radikal'e anlattı.
Çağan Irmak, Türkiye sinemasının en üretken yönetmenlerinden birisi. Hemen her yıla bir film sığdırmayı başarıyor. Filmleri, hem eleştirmenler hem de sinemaseverler tarafından beğenilsin ya da beğenilmesin tartışma yaratmayı, konuşulmayı başarıyor. Son filmi ‘Dedemin İnsanları’da öyle olacak gibi. Filmin İzmir galasına gitmek üzereyken havaalanında ulaştığımız Çağan Irmak filmle ilgili düşüncelerini Radikal ile paylaştı.
Irmak film kendisi için çok şey ifade etse de ‘soğukkanlı’ davranmak zorunda olduğunu ifade ediyor: “Filmin çekimi sırasında duygusallığına kapılmadan hikâyeyi anlatmak için mesafeli durmaya çalıştım. Film daha öncekilerin aksine dramatik yanıyla değil, insanları gülümseten yönüyle öne çıksın istedim. Filmin çekimlerine başlamadan önce kendi kendime bir söz vermiştim, ‘Asla kimseyi mutsuz etmeyecek, hayatı biraz daha hafife alacak bir film yapmalıyım’ diye. Yani filmdeki dede gibi esprili bir film. Sanırım bunu başardım. Çünkü önceki akşam İstanbul’daki galadan çıkan insanların gülümsediğini fark ettim.”
‘Burası bir göç ülkesi’
Filmin çekimleri için Bodrum, Side, Milas, Girit ve Gökçeada’nın da aralarında bulunduğu birçok mekânda çekim yaptıklarını belirten Irmak, çekimlerde görev alan yerel halktan dinlediği hikâyelerin Türkiye’nin bir göç ülkesi olduğu gerçeğiyle bir kez daha yüzleşmesini sağladığını ifade ediyor.
Filmin sinema eleştirmenleri tarafından beğenilmesinin ve izleyici tarafından beklenilmesinin olumlu olduğunu ifade eden Irmak, bu durumun ortaya çıkarması muhtemel sonuçlarından da çekinmiyor değil: “Beni korkutan şey şu: Film gürültü kopartırsa bu sadece gişe için iyi olabilir. Ama herkes konuştuğunda algı değişiyor ve yönetmenin sesi boğuluyor. Filmin doğru algılanmasını gişe başarısına tercih ederim. Herkesin bu filmi kendi fikirleriyle seyretmesini ve değerlendirmesini isterim.”
Şimdi söz tabii ki seyircinin. Çağan Irmak bazı tedirginlikler taşısa da filmin bir ‘Babam ve Oğlum’ etkisi yaratıp yaratmayacağı, gişede önemli bir başarı elde edip etmeyeceği de merak konusu... Seyircisi bol olsun, herkes kendi fikirleriyle filmi izlesin diyelim..