Bülent Arınç'tan olay sözler: 'TRT'den uzaklaştırılmam talimatla yapıldı'
Eski siyasetçi Bülent Arınç, BBC Türkçe'ye çok konuşulacak açıklamalarda bulundu.
Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, aktif siyaseti bırakması
sonrası uzun bir aradan sonra ilk kez detaylı bir röportaj verdi.
BBC Türkçe Servisi'ne konuşan Arınç'ın açıklamaları siyasette
deprem yaratacak türden.
BBC Türkçe'den Rengin Arslan'a konuşan Bülent Arınç, “Bu parti
Tayyip’in partisi değildir. Bu parti milletin bize bir emanetidir,
hepimizin partisidir. Bir kişinin şahsi mameleki haline
getirilemez” dedi.
Davutoğlu’nun istifasını ise 'gelişi ne kadar şık ve iyi olduysa,
giderken herhalde çok da şık olmadı' diye yorumladı ve soru
işaretleri yarattığını söyledi.
Ergenekon, KCK, Odatv gibi başlıklarda Türkiye'nin büyük
davalarında gazetecilerin de yargılandığı ve hapiste olduğu
dönemler oldu. O zaman "Türkiye'de basın özgürlüğü vardır", onların
yargılanmalarının sebepleri başka kanunlardır gibi açıklamalarınızı
yakinen hatırlıyoruz. Buradan geriye baktığınızda fikrinizde bir
değişiklik olmuş mudur?
Geldiğimiz nokta çok olumlu değil. Bunu göğsümü gere gere
anlatacak, savunacak bir noktada değilim. Ben beş buçuk yıl
basından, medyadan sorumlu olarak çalıştım. Kendime göre iyi işler
yaptım, doğru işler yaptım.
Fakat bu sizin sözünü ettiğiniz, söylediğiniz ifade özgürlüğü ve
basın özgürlüğü konusunda iki sıkıntımız vardı. Bir, terörle
mücadele kanunundan kaynaklanan. Örneğin Freedom House geliyor, CPJ
(Gazetecileri Koruma Komitesi) geliyor, efenim bizim kayıtlarımıza
göre sizde diyelim ki 39 veya 49 kişi tutuklu veya hükümlü. Biz de
dönüp bakıyoruz, basın mesleğinde çalışır da çalışma hayatını
gazetecilik üzerine yapan insan görünmüyor. Nerden kaynaklanıyor
bu? İsimleri verirlerdi bize, bakardık, adam gazeteci olarak
yazdırmış ama banka soymaktan hükümlü. Sıfatı gazeteci suçu terör
örgütünün propagandasını yapmak. O zaman propaganda suçtu. Adam
gazeteci yazdırmış kendisini ama terör örgütüne mali finansman
sağlamış veya da patlayıcı getirmiş.
O zaman dönerdik dostlarımıza bunların suçları, terörle mücadele
kanunundan kaynaklanıyor, dolayısıyla bu basın mesleği veya çalışma
hayatıyla veya gazetecilik faaliyetleri üzerine inşa edilebilecek
suçlar değil. Bizde bir terörle mücadele kanunu var. Teşekkür
ederiz, anladık derlerdi. Bunu bozan iki şey oldu. Ahmet Şık ve
Nedim Şener. İddianame öyleydi. Kitap yazmışlar, basılmadan el
konmuş. O kitaplarıyla terör örgütüne yardım ve yataklık gibi bir
suçlama.
Fakat sonradan günümüzde daha çok Can Dündar ve Erdem Gül ile
başladı. Daha sonra başka gazeteciler Hidayet Karaca ve Ekrem
Dumanlı vs ama iddianamelerine bakarsanız, gizli sırları ifşadan,
devlete zarar veren faaliyetlerden ve casusluktan bahseden garip,
inanılması mümkün olmayan birtakım iddianameler yazılmaya başlandı.
Bunu zannediyorum paralel devlet yapılanmasıyla mücadele kapsamında
bir gizli silahlı terör örgütü kapsamına sokabilecek faaliyetler
olarak görüyor savcılar. Böyle dava açıyor. İddianamede suçlamalar
korkunç. Bir de tutukluyorlar. Ondan sonra içeriden çıkmak da çok
uzun yıllar alıyor.
'TRT'den uzaklaştırılmam talimatla yapıldı'
Yine son açıklamanızdan, "Hoşa gitmeyen gerçekleri duymama ve
duyurmama adına izlenen bu anti demokratik yol baskı rejimlerinin
yoludur ve tarih kitapları bu yolcuların hazin sonlarıyla doludur"
demiştiniz. Türkiye sizce bu kadar dramatik bir baskı rejimi
yolunda mı, onun içine girdi mi, o yol çoktan bitti mi
çoktan?
Bunlar eleştiriler. Dramatik bir baskı rejimi sözünü ben
söyleyemem. Bununla kendimizi inkar etmiş oluruz. Ya da AK Parti
iktidarını doğrudan suçlamış olurum. Bunu yapacaksa başkaları
yapsın. Her şey ortada. Bütün veriler ortada. Bir kısmı buna doğru
diyebilir. Bir kısmı o kadar da değil diyebilir. Bir kısmı Türkiye
demokratik bir ülke ve bütün şartlarıyla devam ediyor diyebilir.
Ben diyeceklerimi belki farklı bir kapsamda konuşmak isterim. Bir
defa benim bazı özel televizyonlardan, başta TRT'den hemen hemen
iki seneden beri uzaklaştırılmış olmamamın birilerinin talimatıyla
yapıldığını çok iyi biliyorum. Üniversiteler özgür alanlar. Ben
gerçekten üniversite gençliğini çok seviyorum. Kendi gençliğimi
orada görüyorum. Bütün üniversitelerden bize öğrenci
topluluklarından davet geldi.