Bülent Arınç'tan maaş isyanı; Bizim niye villamız yok?
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: Bizden önceki vekillerin villaları var, bizim niye olmasın; üç gün konuşurlar dördüncü gün biter!
TBMM bütçesinin görüşüldüğü Meclis Genel Kurulu’nda seçimden önce
milletvekili maaşlarının arttırılması ve “statü kanunu” olarak
bilinen düzenlemelerin yasalaştırılması amacıyla sürpriz girişim
ortaya çıktı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Meclis Başkanı
Cemil Çiçek’in devreye girip düzenlemeyi gelecek ayın başında Genel
Kurul gündemine getirmesini isteyerek, “Bizden öncekilerin hepsi
yazlıklara kavuştu. Villaları var. Ne lafı olacak, üç gün
konuşurlar dördüncü gün biter kardeşim. Bu dönemin bir şerefi
olsun” dedi.
Türk Parlamenterler Birliği (TPB) Başkanı Nevzat Pakdil, çalışmayla
ilgili bilgi verirken “Şu anda bu teklifin yasalaşması için Meclis
Başkanımız bütün ilgili arkadaşlarla, gruplarla konuşuyor ve
yasanın çıkması için gayret ediyor. Bu hususta ben tek tek bütün
milletvekillerimizden destek arzu ediyorum” dedi. Bütçe üzerinde
hükümet adına konuşan Arınç da bununla ilgili muhalefete uzlaşma
çağrısında bulunarak şunları söyledi:
'Milletvekili korumasız'
“Dönemi sona ermekte olan bir arkadaşınız olarak birkaç şey
söylemek istiyorum; ayağına kurşun sıkan tek grup siyasetçilerdir.
Bu çok acı bir şey. Herkesin koruması vardır, ama milletvekili
korunmasızdır ve milletvekilinin en büyük hasmı yine
milletvekilidir. Çok garip bir şeydir, birbirimizi severiz, ama
birbirimize sahip çıkmayız. Herkes birbirine sahip çıkarken,
korurken kollarken biz birbirimizi yok edecek, gözardı edecek veya
küçültecek bazı şeylerin içinde oluruz. Herkesin ağzında bir sakız,
milletvekilinin dokunulmazlığı, milletvekilinin lojmanı,
milletvekilinin maaşı. Burada 8 bin kişi yemek yiyor günde, ama
gazetelere bakarsanız tonlarca et yeniyor, sanki bunların hepsini
milletvekili yiyor. Ulan vicdansız, ahlaksız, yazma bunu böyle.
‘Vekillerimiz perişan oldu’
Ben lojmanlardan biliyorum, evin hanımı intihar etmek üzereydi. Her
evde 20 tane misafir kalıyor, kendilerine yatacak yer yok. Mesela
lojmanlardan 2003 ocak ayında çıktık. Milletvekillerimiz perişan
oldu. Evi yoksa misafirhanelerde kaldılar. Ben de dedim ki ‘TOKİ
bize de daire yapsın, parasıyla bize satsın.’ İlan ettim ama başıma
gelmeyenler kalmadı. Basından korkarız biz. Basından sevmeyiz ve
korkarız. Ama benden sonra meclis başkanı olan arkadaşımızın adı
Bülent Arınç olmadığı için ona aynı tepki verilmedi. O da TOKİ’ye
konut yaptırdı. Bir kısmımız Yenimahalle’de konut aldık. Sonra
İncek’te yaptırdı. Şimdi İncek’te konutları var milletvekillerinin.
Onlara evet derken bana niye yanlış dediniz. TOKİ milletvekillerine
konut yaptı arkadaşlar, hem de güzel yaptı.
‘Dönem bitiyor yahu’
Milletvekilliği bir görevdir, bu görevin karşılığını vermek lazım.
Amerika’da verirler. Yıllık 110 bin dolar 180 bin dolar verirler,
seçim bölgesinde ofis açar. Bizim de buna uygun bir düzenleme
yapmamız lazım. Ya milletvekili maaşının Başbakanlık Müsteşarı
maaşına endekslenmesi ne demek yahu! Ben milletvekiliyim, ben
seçilmiş insanım, benim hesabım ayrı olmalı. Ödenek ve yollukları,
hak kazanma ve ödemeleri, emeklilik, tedavi hakkını, analık halini,
ölüm yardımı, sosyal hakları, personel istihdamını, protokol
sırasını düzenlemişler. Bunları konuşalım, dönem bitiyor yahu.
Ocaktan sonra seçim, kimse burada kalmaz, kimse bunları düşünmez.
Ocak ayının ilk gündemine bunu koymamız lazım. Müzakere edilsin
ondan sonra da bunu parlamentoya getirelim. Bunu yapmadığımız
takdirde çok zor durumda kalırız.
‘Eskilerin villaları var’
Florya’da ben 30 tane daha güzel süit oda yapacaktım. Belediyeyi
aşamadığım için 30 yer yapamadım. 14’üncü dönemin deniz kenarında
villaları var, 15’inci dönemin Kuşadası’nda var, 16’ncı dönemin
Artur’da, 17’nci dönemin Antalya’da var, 20’nci dönemden sonra yok.
20’nci dönemde biz geldik, harç bitti yapı paydos dediler. Bizden
öncekiler hazine tahsisleriyle hepsi yazlıklara kavuştu hepsi.
Kendimize geldiğimiz zaman ‘Aman laf olur.’ Ne lafı olacak, üç gün
konuşurlar dördüncü gün biter kardeşim. Bu dönemin bir şerefi
olsun. Bence milletvekillerine ait bir düzenlemeyi yapalım.
Toplasanız 2 bin 800 civarındayız, 500’ü burada, geri kalanlar da
öteki dönemlerde. Her gün cenaze töreni oluyor zaten burada. Bu
insanları kuyruklara sokmanın alemi var mı? Efendim bizim neyimiz
eksik? Milletvekilleri için niye kanun çıkaramıyoruz, neden
biraraya gelmiyoruz? Meclis Başkanımızdan da buna öncülük yapmasını
istiyorum. ocak ayı içerisinde bu konuyu gündemden çıkarmamız
gerektiğini düşünüyorum.”
Arınç: Oğluma da bakanlar kadro teklif ettiler
Arınç, CHP Sözcüsü Haluk Koç’ın açıkladığı 85 kişilik torpil
listesinin bir bölümünün doğru olduğunu söylerken kişisel itirafta
da bulundu. Arınç, “Bunların hepsi doğru değildir, yalandır’
diyemem. Bunların bir kısmı doğrudur. Sayın Kılıçdaroğlu’nun dünkü
konuşmasını takdir ettim, esasen doğru konuştu. Ama bize dönüp ‘Bir
Recep amcaya bakın bir de bunların çocuklarına bakın’ dedi. Bu
konuda toptan suçlamak doğru değil. Benim kızım var çalışmıyor,
damadım var evlendiği zaman doktor oldu, KPSS’sini bilmem, nasıl
doktor oldu bilmem. Oğlum var, itiraf edeyim; bazı bakan
arkadaşlarım, ‘Bir kadro verelim çalışsın’ dediler. Oğlum da benim
gibi, ‘Baba ben özel sektörde çalışacağım’ dedi, özel sektörde
çalışıyor. Bakanlarımızdan çocuklarından hiç birisinin devletle
ilişiği olmayanı da vardır. 83 tane ismin içine beni koymasalar
olmaz. Doktor Metin bilmem ne dediler. Vallahi de billahi de bu
ismi bilmem, hayatımda görmedim, rüyamda da görmedim. Peki benimle
ne alakası var, bir ara Meclis’te geçici görevle bulunmuş. Benim
hakkımda her şeyi söyleyebilirsiniz, ama ben dürüstlüğü ilke
edinmiş bir insanım” dedi.