27 Haz 2012 13:24 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:51

BUGÜN YAZARINDAN ŞOK İDDİA! RASİM OZAN, AYDIN DOĞAN'I TEHDİT Mİ ETTİ?

Bugün yazarı Adem Yavuz Arslan, Rasim Ozan Kütahyalı'nın günlerdir tahrik, tehdit ve korkutma içerikli yazılar yazdığını iddia etti. İşte o yazı..

Fitne çıkarma çabaları

MİT Müsteşarı'nın ifadeye çağrılmasından sonra başlayan kriz için duruldu denebilir. Başbakan'ın daveti, davete verilen cevap herkesin malumu. Tabii bu durum kimsenin hoşuna gitmedi. Kavga çıkarmak isteyen bir kesim fitne ateşini gazeteler üzerinden yakma çabasında.

Tahrik etmek, kavgayı büyütmek, tarafları birbirine kırdırmak üzerine kurulu bu planda, Rasim Ozan Kütahyalı (ROK) önce Ankara'da camiaya yakın bürokratların ve gazetecilerin içeri alınacağını yazdı.
Bir sonraki adımda da ismimi açıkça yazdı.

ROK'un günlerdir sürdürdüğü ve tahrik-tehdit-korkutma içerikli yazılarından medya grubunun tepe isminin haberi ve onayı var mı bilmiyorum?

Lakin ROK'un başlaması için büyük çaba sarf ettiği ve Aydın Doğan'ı da tehdit ederek yanına çekmeye çalıştığı bu sürek avına alışığız.

Hayatını polis korumasıyla geçirmek zorunda olan, ölüm tehditleri alan biriyim.

Buna hapse atılma tehdidi de eklensin ve bu "Yeni Ankara" imasıyla yapılsın eyvallah... Bunlar kader planındaki şeyler fakat iftira ve yalanlara katlanılamaz.

MİT krizi patladığında yarım sayfa analiz yazdım. Savcının yanlış yaptığını açıkça belirttim. Bunun kardeş kavgasına dönüşmemesi için hep ortama su serpmeye çalıştım. ROK'un iddia ettiği gibi Başbakan'a tek bir küfür hakaret, aşağılama yazısı yazmadım.

Arşivler ortada...
ROK'un yazılarında esaslı bir skandal daha var.

"Konuştuğum herkes diyor ki", "Elimizde deliller var." Belki ROK ifa ettiği görevin coşkusuyla farkında değil ama burada bir suç ikrarı var.

Bir gazetecinin haber kaynaklarıyla yaptığı görüşmeler kaydedilmişse bu yasa dışı dinleme, izleme ve takiple olur.

Sanıyorum savcılar ROK'u çağırıp 'Kim bu gazetecileri izleten bürokrat' diye soracaktır.

Zaten yazdığı yazının ne anlama geldiğini görünce tepki vermemem için kırk türlü yola başvurdu. Beni dava açmaktan ve cevap vermekten alıkoymak için hatırlı kişileri araya koydu.

Cep telefonuma 'Ben ettim sen etme, özür diliyorum' mesajları attı. Ben de 'Belki hatasını fark etmiştir' diye özür yazısı bekledim.

Ama özür yazısını yazmadı. Kararlılığımı duyunca web sitesinden yarım ağız bir özür yazdı. Onda da laf cambazlığı yapıyor. Yalanlarına orada da devam ediyor. Karakterini ortaya koyuyor.

ROK'a yaptığı iftiralar ve ithamları mahkemede ispatlama fırsatı tanıyacağım.

Bakalım hukuk bilgisi de dili gibi kıvrak mı? Aslında ROK gibi malzeme veren birine çok şey söylenebilir. Kallavi dalışlar da yapabilirim. Ama büyüklük bende kalsın...

Adem Yavuz Arslan/Bugün