BUGÜN DÜĞÜM ÇÖZÜLÜYOr!.. MAHKEME SON KARARINI VERECEK!..
Emin Çölaşan ile Aydın Doğan arasındaki tazminat davasında bugün karar günü!
Hürriyet Gazetesinde 22 yıl çalıştıktan sonra işine son verilen gazeteci Emin Çölaşan ile Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan arasındaki tazminat davasında kararın, bugün açıklanması bekleniyor. Tarafların ek süre istememesi halinde Üsküdar 1. Asliye Hukuk mahkemesindeki tazminat davası sonuçlanacak. Aydın Doğan, Çölaşan hakkında, ''Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi'' adlı kitabı nedeniyle, 50 bin TL tazminat istemiyle dava açmıştı.
6 Mart 2008 günü başlanan davanın bugüne kadarki duruşmalarında tanıklar dinlendi, savunmalar yapıldı. Çölaşan kitapta da belirtildiği gibi kendisine sansür uygulandığını, hükümetin baskısı ile işine son verildiğini aktardı. Aydın Doğan ise, gerçeğe aykırılık ve kişilik haklarına tecavüz gerekçesiyle tazminatta ısrarcı oldu.
ÖZKÖK VE COŞKUN
Duruşmalar sırasında, Ertuğrul Özkök, Tufan Türenç, Enis Berberoğlu ve Özdemir İnce, Aydın Doğan'ın tanıkları oldu. Çölaşan için de Bekir Coşkun ve Kamuran Zeren tanıklık yaptı.
Bekir Coşkun "Çölaşan'a, Hürriyet'te çalışırken yazıları nedeniyle müdahale edildi. Bunu Ertuğrul Özkök yaptı. Yazıları makaslandı. Sansür uygulandı. Hükümet aleyhine yazmaması isteniyordu" dedi.
Kamuran Zeren de "Emin Bey'in yazdığı yazıların bazıları yumuşatıldı, bazıları da çıkarıldı. Bunlar hükümet ve AKP iktidarının ileri gelenlerine yönelik olan yazı ve eleştirilerdi" açıklamasını yaptı.
Özkök ise "Biz Çölaşan'ın yazılarına müdahale etmedik. Doğan grubunun yayıncılık ilkeleri var. Bunlar sansür anlamına gelmez. Bizim ilkelerimize uymamakta direnmiş, kendisini gazetenin üzerinde görmüştür. Hiçbir gazetede böyle bir tavra izin verilmez" dedi.
"BOYNUMA TAKILAN MADALYA"
Karar aşamasına gelen dava konusunda konuşan Emin Çölaşan, davanın muhtemelen bugün sonuca ulaşacağını belirterek "Kitabımda anlattığım ve yazdığım her şey bire bir doğrudur. İçinde en ufak bir hakaret ve yalan yoktur" dedi ve şunları söyledi:
"Aydın Doğan zevahiri kurtarmak için mahkemeye gitti. Kitapta yazdıklarımın yüzde 80'inin doğru olduğunu Kanaltürk ekranında söyleyen kendisiydi. Madem üzerinde benimle ilgili olarak, AKP iktidarından gelen siyasi baskı veya kendi korkuları yoktu, o halde beni niçin kovduğunu açıklasın. Siyasi baskı dışında hangi neden var?
Gerçekleri inkar etmek koskoca medya patronuna hiç yakışmadı. Adaletin tecelli edeceğinden eminim. Benim göğsüme her gün her yerde yüzlerce tanımadığım insan şeref madalyaları takıyor. Aydın Doğan davası da boynuma takılan bir madalyadır."
Gazeteport