Bu yazı olay olur! Demet Akbağ'ı Hürriyet köşesine sıkıştırıp nasıl taciz edersin, ha?
Sabah yazarı Hıncal Uluç ile Hürriyet yazarı Cengiz Semercioğlu arasındaki taciz polemiği sürüyor.
Talat Bulut'un taciz skandalı iddiası sonrası başlayan ve verilen
takipsizlik kararı sonrası devam eden 'taciz polemiği' atışması
sürüyor.
Hıncal Uluç, Semercioğlu'na "Talat Bulut'la tiraj ve reyting yapmak
için ortalığı velveleye vermek için çırpındı, her yere saldırdı.
Ama fos çıktı." sözleri ile yüklendi. Semercioğlu'nun kaleme aldığı
yazıyı utanç yazısı olarak tanımlayan Uluç köşesinde o satırlara
yer verdi ve şu ifadeleri kullandı:
Bu defa hedefine Demet Akbağ'ı koymuş. Ona saldırarak, onu taciz
ederek olayı yeniden deşmeye çalışıyor. Hâlâ yargısız infaz
çabalarına devam ediyor. Hâlâ "Taciz" diyor.. "Savcının takipsizlik
kararı verdiği iddia" demiyor.Taciz varmış da Demet Akbağ neden
susuyormuş..
Uluç yazısını şu sözlerle tamamladı:
Söyle, sana mahkeme kurmak ve köşeni kullanarak seni desteklemeyen
herkese saldırmak, taciz etmek hakkını ve gücünü kim verdi?. Sen,
kendin, bizzat Demet Akbağ gibi bir hanım efendiyi, Hürriyet
köşesine sıkıştırıp nasıl taciz edersin, ha?.
İşte Hıncal Uluç'un bugünkü yazısından ilgii
bölüm:
Şimdi benim Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili ve Hürriyet
Gazetesi Genel Yayın Müdürü Vahap Munyar'a açık mektup yazıp "Bir
köşe yazarınız ucuz dedikodularla yaşayan televizyon programına
reyting yapabilmek için Hürriyet gazetesini kullanıyor. Yargısız
infaz yaparak yaratmak ve sürdürmek istediği skandal çabaları,
savcılığın 'Takipsizlik Kararı' ile başlamadan bitti. Özür
dileyeceğine, en azından utanç içinde susup oturacağına, şimdi
olayı yeniden canlandırmak için çırpınıyor ve Demet Akbağ gibi bu
toplumda çok sevilen ve sayılan bir hanımefendi sanatçıyı taciz
ediyor. Neden susuyorsun Munyar?. Tatile mi çıktın" demem mi
lazım?.
Cengiz'in yaptığı aynen bu çünkü..
Talat Bulut'la tiraj ve reyting yapmak için ortalığı velveleye
vermek için çırpındı, her yere saldırdı. Ama fos çıktı. Ülkede
"Hak, Hukuk ve Yasalar" olduğu için Cengiz açığa düştü. Çarşamba
eve gittim, gazeteleri açtım ki, bu defa hedefine Demet Akbağ'ı
koymuş. Ona saldırarak, onu taciz ederek olayı yeniden deşmeye
çalışıyor.
Hâlâ yargısız infaz çabalarına devam ediyor. Hâlâ "Taciz" diyor..
"Savcının takipsizlik kararı verdiği iddia" demiyor.
Taciz varmış da Demet Akbağ neden susuyormuş..
İşte o utanç yazısından satırlar..
"Aslında başlığı, 'Oyuncular Sendikası ne iş yapar' diye atacaktım
ama madem sendika başkanı Demet Akbağ, en doğrusu ona
seslenmek...
Yaz başından bu yana dizi sektörü karışmış, bir taciz skandalıyla
çalkalanıyor.
Konuyla ilgili yönetmenler, yapımcılar, bildiriler
hazırlıyorlar...
Neredeyse herkes konuyla ilgili konuşuyor, konuşmayan bir tek kurum
var: Her fırsatta dizi emekçilerinin haklarını aradığını söyleyen
Oyuncular Sendikası...
Demet Akbağ'ın ve sendika üyesi anlı şanlı oyuncuların tacizle
ilgili söyleyecek tek bir sözü yok mu?
Herhalde bitmeyen yaz tatiline çıktılar ki konudan haberleri yok."
Senin gazetecilikten haberin yok Cengiz!.
Senin "Hukuk"tan haberin yok. Senin "İnsan Hakları"ndan haberin
yok..
Senin aklın fikrin o ucuz programına reyting malzemesi olsun diye
skandal yaratmak.
Sana bu köşede çok ama çok basit sorular sordum.. Niye cevap
vermedin?. Sen, adınla sorulan soruyu görmezden gelirken, daha
doğrusu verecek cevabın olmadığı için susarken, Demet Akbağ, hem de
devam eden bir yargı sürecinin ortasında niye kendisini ve başında
bulunduğu saygın kurumu ortaya atsın ve senin ucuz polemik
çabalarına malzeme olsun?.
Sen reyting peşindeyken, seninle ayni kurumdaki Milliyet Yazarı
Özay Şendir, hem de seninle ayni gün gazetecilik yaptı ve iddialara
kaynak olan dizinin yapım şirketi patronu Fatih Aksoy'la
konuştu.
Oku Cengiz.. Satır satır oku.. Oku da "Çamur atmakla, gazetecilik
yapmak arasında ne fark var" onu gör!.
Bak Özay neler yazmış..
"Fatih Aksoy'u en ünlü yıldızların bile MED Yapım çalışanlarına
kötü davranmasına izin vermeyen bir adam olarak tanıdım. Bu
tanıklığa güvenerek, Talat Bulut'un 'Yasak Elma'ya devam kararıyla
ilgili kendisini aradım. Konuşmaya, '19 yaşında bir kız, tanığı yok
diye, 'iftira atan insan' konumuna mı düştü' diye başlayacak oldum,
'Dur bakalım' dedi ve başladı anlatmaya:
- Bu konuda, genç kıza "Savcılığa şikayet et" diyen de benim,
"Savcılığa başvurman buradaki pozisyonunu değiştirmez, sen lütfen
işine devam et" diyen de...
- Hepiniz dosyayı bilmeden yazıp çiziyorsunuz. O genç kız
ifadesinde "Odada yalnızdık" diyor ama takipsizlik kararı veren
Savcı, tam 12 kişinin ifadesini aldı, biliyor musun? Üstelik o genç
kızın avukatının istediği tanıklar da var, bu 12 kişi arasında...
Diğer kostümcü, onların olayı anlattıklarını söylediği diğer kişi
ve o gün kızı almaya gelen erkek arkadaşı hepsini dinlemiş,
Savcı.
- Daha ilk gün, "Mahkemenin vereceği kararı beklemem, savcı dava
açtığı an, Bulut'la yollarımızı ayırırız" diyen benim. Savcı, ciddi
bir sosyal medya baskısına rağmen ve o kadar kişiyi dinledikten
sonra bir karar vermiş. Ne yapayım, kendim mahkeme mi kurayım?
- Ben kişilere göre değil, ilkelere göre çalışırım. Şimdi yargı
taciz iddiasını ciddi bulmadığı halde, oyuncunun işine son
verdiğimi düşünelim. Yarın rakip bir firma setlere kendisine bağlı
kişileri soksa, sonra da başrol oyuncularımı tacizle suçlasa...
Yargı iddiaları ciddi bulmasa bile, benim herkesi kovmam gerekmez
mi? Bu kadar kırılgan bir ortama kendimi nasıl sokarım?
- Yargıtay'ın emsal bir kararı var. Bir kadın tek başına olduğu
anda tacize uğrasa bile, sonraki hali ve tavrı da kanıttır diye...
Burada genç kızın sonraki halini gören insanlar da dinlenmiş mi,
dinlenmiş. Ardından yargı bir karar vermiş. "Kız iftira atıyor"
demiyorum, "Olmamıştır" da demiyorum. Söylediğim, yargı iddiayı
inceledi ve dava açmadı. Adama 'tacizci' demek de ayıp. Ne
yapacağım, yargıya güvenmekten başka?
- Bu ülkede, karanlık ve yargının ele geçirildiği zamanlar oldu ama
artık bunlar geride kaldı. Yargıya güvenmekten başka hangimiz ne
yapabiliriz? Bu konuda görüş beyan edenler, kendileri de birer
mahkeme kurmuş olmuyorlar mı?
***
Hadi bakalım Cengiz, Fatih Aksoy'a da cevap ver..
Söyle, sana mahkeme kurmak ve köşeni kullanarak seni desteklemeyen
herkese saldırmak, taciz etmek hakkını ve gücünü kim verdi?.
Sen, kendin, bizzat Demet Akbağ gibi bir hanım efendiyi, Hürriyet
köşesine sıkıştırıp nasıl taciz edersin, ha?.