06 Haz 2010 19:22
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:21
BU ÜLKEDE BEREN SAAT EN İYİ OYUNCU ÖDÜLÜNÜ ALIYORSA BEN NE DİYEYİM!
Oyuncu Beren Saat ve anchorman Uğur Dündar'a ödül verilmesine tepki gösteren ünlü yazar kim?
Bugün Gazetesi yazarı Aykut Işıklar, Altın Kelebek Ödülleri’nin gençlere verilmesi gerektiğini öne sürerek, Uğur Dündar ve Beren Saat’e verilen ödüllere tepki gösterdi..
İşte Aykut Işıklar’ın Bugün’deki o yazısı:
Rahmetli Nezih Demirkent’e "Altın Portakal var, Altın Koza var, Altın Mikrofon vardı. Peki neden Altın Kelebek ödülü yok? Oysa Kelebek gazetesini kadınlar aile ve ev haberleri için değil, magazin haberleri için alıyor" demiştim.
Allah rahmet eylesin Nezih Bey, Hürriyet’in hem genel yayın müdürü hem de her türlü idari işlerden sorumlu müdürü idi. Onun imzası olmadan muhasebeden kuruş çıkmazdı, gazeteye de tek sütuna beş santim haber bile girmezdi. Her zaman ki mağrur ifadesi ile dinlemiş ama yanıt verme zahmetine bile katlanmamıştı. ’Bu çocuk neler saçmalıyor yine’ der gibi... Magazinden hiç hoşlanmazdı sadece Türkan Şoray, Zeki Müren ve Muazzez Abacı’yı tanırdı.
Oysa patronumuz Erol Simavi magazin dünyasının içinde idi. Hatta yönlendiren kişi idi. Gazinolar kadrolarını yaparken Erol Simavi’ye danışırdı. Gazinocular kralı Fahrettin Aslan yakın arkadaşı idi.
Bir hafta sonra telefonum çaldı ’Ben Nezih bana kadar gel’ diyen bir adam. Nezih Bey’in yanına en fazla iki dakika sonra vardım.
’Sen geçen gün ne diyordun? Altın Kelebek filan gibi laflar ettin. Nasıl yaparız’ diye sorduğu zaman yanıtım hazırdı. Dinledi ama yine yüz vermedi. İlkini küçük yapalım. Bir deneyelim. Şayet halkın ilgisini çekerse seneye çok görkemli yaparız. O günlerde henüz Hürriyet’in stadyumlarda araba dağıttığı 30 bin kişilik konserleri olmamıştı. Benim de bu işlere ne kadar yatkın olduğumu bilmiyordu. Nezih Demirkent... Hocam, ağabeyim, ustam, müdürüm... Demek anılmak istiyormuş. Huzur içinde yat...
1973 yılında ilk Altın Kelebek işte böyle doğdu. Daha sonra Zeynep Avcı, Şadan Yolaşan, Özer Yelçe, Erdoğan Sevgin, Erol Bilem duydu.
Peki ilk Altın Kelebek töreni nasıl oldu? 37 yıl öncesinden Hürriyet’te kalan sadece Fikret Ercan’ı biliyorum. Arap Fikret olarak seslendiğimiz Fikret, devam sayfalarını çizen sıradan sekreter idi. Bu muhabbetlere çok uzaktı. Nezih Bey’in prensi olup, yakınlarına gelmek kolay değildi. Öyle değil mi Nail Güreli, Seçkin Türesay, Ertuğ Karakullukçu...
İlk Altın Kelebek Ödülü Aksaray Lunapark Gazinosu’nda dağıtıldı. Patronu Osman Kavran’dan izni alan ve geceyi organize eden kişi tabii ki bendeniz. Mevcut gazino programının arasında, yarım saatte halledildi her şey. Ödül kazanan sanatçılar yani Türkan Şoray, Zeki Müren, Nilüfer, rahmetli Barış Manço, Bedia Akartürk, Tarık Akan ve unuttuğum sanatçı arkadaşlarım ile Kelebek’ten bir grup müşteri gibi oturduk. Uzun masada sohbet edip eğlendik. Ara verilince bir sandalyeyi merdiven gibi kullanıp sahneye çıktık. İlk ödül böyle verildi. Tabii Nezih Bey salonda durumu gördü. Alkışı yani. Ertesi yıl Spor Sergi Sarayı, Şan Tiyatrosu, İnönü Stadı derken iş büyüdü. Tam on yıl, ödül alan sanatçı seçiminin dışında her şeyi ile uğraştığım, Altın Kelebek çocuğum gibidir. Şimdi ödül törenlerine bile çağırmıyorlar. Hiç önemli değil. Bu dünya bu kadar vefasız. Geçenlerde Sabah’ın 25. yaş kutlaması vardı. Dinç Bilgin ile Zafer Mutlu yoktu. Beni tabii ki Altın Kelebek’e çağırmazlar. Duayen diye ortalarda dolaşanlar beni görünce ne yapacak?
Ancak ödül dağıtımı konusunda çok üzgünüm. 70 yaşına yaklaşan Uğur Dündar ’en iyi haber spikeri’ ödülü alsa ne olur, almasa ne olur. Yerine bir genç seçilemez mi? İki kelime arasında iki dakika bekleyen Banu Güven ’en iyi spiker’ ise tüm spiker kızlardan özür diliyorum. Bu iş bitmiştir arık. Torun sahibi İbrahim Tatlıses’in yerinde olsam ödülü genç halk müziği öğrencileri adına havaya kaldırırdım. Teyzesi Hürriyet’te çalıştığı için en iyi erkek şarkıcı seçilen Yalın acaba Tarkan ve Kenan Doğulu’yu görünce ne yapacak? Ferhat Göçer olsam, bir daha Hürriyet okumam. Ne komik öyle. Bu ülkede Beren Saat en başarılı oyucu ise ben de diyorum ki "Keşke 37 yıl önce dilim tutulsaydı da rahmetli Nezih Demirkent’e Altın Kelebek ödül törenini önermeseydim. Suç benim, Türk halkından özür diliyorum."
İşte Aykut Işıklar’ın Bugün’deki o yazısı:
Rahmetli Nezih Demirkent’e "Altın Portakal var, Altın Koza var, Altın Mikrofon vardı. Peki neden Altın Kelebek ödülü yok? Oysa Kelebek gazetesini kadınlar aile ve ev haberleri için değil, magazin haberleri için alıyor" demiştim.
Allah rahmet eylesin Nezih Bey, Hürriyet’in hem genel yayın müdürü hem de her türlü idari işlerden sorumlu müdürü idi. Onun imzası olmadan muhasebeden kuruş çıkmazdı, gazeteye de tek sütuna beş santim haber bile girmezdi. Her zaman ki mağrur ifadesi ile dinlemiş ama yanıt verme zahmetine bile katlanmamıştı. ’Bu çocuk neler saçmalıyor yine’ der gibi... Magazinden hiç hoşlanmazdı sadece Türkan Şoray, Zeki Müren ve Muazzez Abacı’yı tanırdı.
Oysa patronumuz Erol Simavi magazin dünyasının içinde idi. Hatta yönlendiren kişi idi. Gazinolar kadrolarını yaparken Erol Simavi’ye danışırdı. Gazinocular kralı Fahrettin Aslan yakın arkadaşı idi.
Bir hafta sonra telefonum çaldı ’Ben Nezih bana kadar gel’ diyen bir adam. Nezih Bey’in yanına en fazla iki dakika sonra vardım.
’Sen geçen gün ne diyordun? Altın Kelebek filan gibi laflar ettin. Nasıl yaparız’ diye sorduğu zaman yanıtım hazırdı. Dinledi ama yine yüz vermedi. İlkini küçük yapalım. Bir deneyelim. Şayet halkın ilgisini çekerse seneye çok görkemli yaparız. O günlerde henüz Hürriyet’in stadyumlarda araba dağıttığı 30 bin kişilik konserleri olmamıştı. Benim de bu işlere ne kadar yatkın olduğumu bilmiyordu. Nezih Demirkent... Hocam, ağabeyim, ustam, müdürüm... Demek anılmak istiyormuş. Huzur içinde yat...
1973 yılında ilk Altın Kelebek işte böyle doğdu. Daha sonra Zeynep Avcı, Şadan Yolaşan, Özer Yelçe, Erdoğan Sevgin, Erol Bilem duydu.
Peki ilk Altın Kelebek töreni nasıl oldu? 37 yıl öncesinden Hürriyet’te kalan sadece Fikret Ercan’ı biliyorum. Arap Fikret olarak seslendiğimiz Fikret, devam sayfalarını çizen sıradan sekreter idi. Bu muhabbetlere çok uzaktı. Nezih Bey’in prensi olup, yakınlarına gelmek kolay değildi. Öyle değil mi Nail Güreli, Seçkin Türesay, Ertuğ Karakullukçu...
İlk Altın Kelebek Ödülü Aksaray Lunapark Gazinosu’nda dağıtıldı. Patronu Osman Kavran’dan izni alan ve geceyi organize eden kişi tabii ki bendeniz. Mevcut gazino programının arasında, yarım saatte halledildi her şey. Ödül kazanan sanatçılar yani Türkan Şoray, Zeki Müren, Nilüfer, rahmetli Barış Manço, Bedia Akartürk, Tarık Akan ve unuttuğum sanatçı arkadaşlarım ile Kelebek’ten bir grup müşteri gibi oturduk. Uzun masada sohbet edip eğlendik. Ara verilince bir sandalyeyi merdiven gibi kullanıp sahneye çıktık. İlk ödül böyle verildi. Tabii Nezih Bey salonda durumu gördü. Alkışı yani. Ertesi yıl Spor Sergi Sarayı, Şan Tiyatrosu, İnönü Stadı derken iş büyüdü. Tam on yıl, ödül alan sanatçı seçiminin dışında her şeyi ile uğraştığım, Altın Kelebek çocuğum gibidir. Şimdi ödül törenlerine bile çağırmıyorlar. Hiç önemli değil. Bu dünya bu kadar vefasız. Geçenlerde Sabah’ın 25. yaş kutlaması vardı. Dinç Bilgin ile Zafer Mutlu yoktu. Beni tabii ki Altın Kelebek’e çağırmazlar. Duayen diye ortalarda dolaşanlar beni görünce ne yapacak?
Ancak ödül dağıtımı konusunda çok üzgünüm. 70 yaşına yaklaşan Uğur Dündar ’en iyi haber spikeri’ ödülü alsa ne olur, almasa ne olur. Yerine bir genç seçilemez mi? İki kelime arasında iki dakika bekleyen Banu Güven ’en iyi spiker’ ise tüm spiker kızlardan özür diliyorum. Bu iş bitmiştir arık. Torun sahibi İbrahim Tatlıses’in yerinde olsam ödülü genç halk müziği öğrencileri adına havaya kaldırırdım. Teyzesi Hürriyet’te çalıştığı için en iyi erkek şarkıcı seçilen Yalın acaba Tarkan ve Kenan Doğulu’yu görünce ne yapacak? Ferhat Göçer olsam, bir daha Hürriyet okumam. Ne komik öyle. Bu ülkede Beren Saat en başarılı oyucu ise ben de diyorum ki "Keşke 37 yıl önce dilim tutulsaydı da rahmetli Nezih Demirkent’e Altın Kelebek ödül törenini önermeseydim. Suç benim, Türk halkından özür diliyorum."