14 Mayıs 2008 11:33 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:06

BU SEFER KÜFÜRÜ O YİYECEK!... İSMET BERKAN'DAN SONRA HANGİ KÖŞE YAZARI ÖZKAN'DAN KÜFÜR YİYECEK?... İŞTE "BIZKACSAFIZ.COM VE O YAZAR!...

Ulusalcıların 2 NUMARALI coşku adamı, Kanaltürk'ün satışından Tuncay Özkan'ı sorumlu tuttu.

bizkaçsafiz.com


Tuncay Özkan'ın Kanaltürk'ü Koza-İpek grubuna satmasına tepkiler devam ediyor. Dün akşam Kanaltürk ana habere katılarak bu eleştirilere ağır hakaretlerle cevaplar veren Tuncay Özkan, bu satışı savunmuştu. Özkan ayrıca, kendisinin başlattığı harekete göndermede bulunarak wwwbizkaçlirayız.com" manşeti atan Radikal gazetesi Genel Yayn Yönetmeni İsmet Berkan'a ekran karşısından küfürler etmişti.

ULUSALCI KÖŞE YAZARI DA YAZDI


Tuncay Özkan'ın bu satış işlemini bugün de ulusalcıların Tuncay Özkan'ın ardından gelen "2 numaralı coşku adamı" Yiğit Bulut da eleştirdi. Bulut'un Tuncay Özkan hareketine uygun gördüğü isim ise "bizkaçsafız.com" Bu da demek oluyor ki, iki ay daha kanalın yönetimini sürdüreceğini açıklayan Tuncay Özkan, bu akşam da yine ekrandan Yiğit Bulut'a küfredebilir.


BİZKAÇSAFİZ.COM


Bu adresi tanıyor musunuz? Tanımıyorsunuz ama birazdan yazacaklarımla hangi adres olduğunu anlayacaksınız. Biliyorsunuz, son 48 saatin bomba haberi; Tuncay Özkan "Kanaltürk´ü, tam karşıda, hatta kendisinin de en fazla yayınlarda sövüp, saydığı" bir "yapıya" sattı...

Habere herkes şok oldu, ben olmadım. Bu satış sonrası, bugüne kadar bana gelen yüzlerce elektronik mesaja şimdi cevap veriyorum. Mesajlarda hep aynı soru vardı: "Ulusal ve milli çizginiz Tuncay Özkan ile aynı, neden Kanaltürk´te program yapmıyor ve `bizkackisiyiz.com´un konferanslarına katılıp çalışmıyorsunuz?"


SAF İSKOÇ KÖYLÜLER GİBİ..


Sevgili dostlar, hiçbir cevap yazmadım bugüne kadar, bence şimdi de yazmama gerek yok, yaşananlardan sonra "sizce gerek var mı?"
Bu aslında yüzlerce yıldır yaşanan bir dinamik. Eski İskoçya´da "toprak sahipleri", İngiliz Kralı´na "en ateşli şekilde karşı çıkarlar" ve köylüleri "sözde özgür İskoçya isteyerek" biraraya getirip, meydanlarda "İngiliz Kralı´nın" ordusunun karşısına çıkarırlardı...

Savaşa bir saat kala "İngiliz Kralı´ndan", orduyu oraya toplayan üç-beş isme yönelik "Şu toprakları kendilerine verdim" şeklinde mesaj gelir ve "ordular savaş olmadan dağılırdı." O kalabalığı, "sözde özgür İskoçya" diye oraya toplayanlar, esas amaçlarına ulaşırlar ve "görünen amaç ile gizli amaç son noktada ayrışırdı." Bu satışın da "aynı mantık" içinde algılanması gerektiğini düşünüyorum. Bir mücadele yapıldı, "insanlar meydanlara toplandı", kapalı kapılar ardında pazarlıklar yapıldı ve "kraldan son dakikada" haber geldi...
Burada olan "aynen saf İskoç köylüler gibi meydanlara toplananlara" oldu. İşi kuranlar daha doğrusu "lider" muhalif görünenler "bu işten en az 10 ila 20 milyon dolar" arası cebe koyarlarken, meydandakilere de "başka bir bahar" umudu kaldı...


KARŞI GRUBA SATACAĞINA..


Ama bu hareketi kesinlikle kınamıyorum. Dünya tarihi bu tip olaylarla dolu. Hatta bırakın dünya tarihini, Türkiye´deki siyasi hayat dolu. Parti kuran liderler, insanları peşlerine takarlar, sonrasında seçime 6 ay kala "partiyi" kendilerine ve yanlarındaki birkaç kişiye "bakanlık-sıra" vaadiyle "bırakıp" "alternatif" oldukları partiye geçerler. Dünyanın "özü bu" ; topla, biriktir, güçlendir sonra da "yenemeyeceğini" düşündüğün, rakip göründüğün, tarafa sat! Çünkü en iyi parayı o verir!
Burada Tuncay Özkan´ın açıklamasına da yer verelim. Ne demiş; "Satmasaydım, Unakıtan kapatacaktı!" Tam karşı "gruba"