Bu ne saçma “İzmir tartışması” böyle?...
Medyaradar siyaset analisti Atilla Akar, CHP İzmir milletvekili Ali Yiğit’in “Gerekirse de İzmir ayrılsın” sözünü ve patlak veren “İzmir kızları güzeldir, değildir” tartışmasını değerlendirdi…
İzmir’i severim. Yaşanacak şehirdir. Gerçi çoktandır gitmedim. En son altı sene önce Çeşme’ye tatile giderken merkezde bir günlüğüne konaklamıştık. Biraz bozulmuş bulmuştum. (Halen öyle mi bilmem ama en çok da Pasaport’taki tarihi kahvehanelerin değişmesine üzülmüştüm. ) Gerçi İzmir her haliyle güzel. Oldukça dingin bir şehir. (İnsan burada İstanbul gibi telaştan değil sakinlikten ölür. İnsanları da daha medeni idi. Demografisi, yaşama kültürü bu süre zarfında nasıl değişti bilmiyorum.) Neyse; konumuz benim İzmir izlenimlerim değil. Lakin şu sıralar öylesine garip bir “İzmir tartışması” yaşanıyor ki değinmeden duramadım…
BU KAFANIN CHP’DE NE İŞİ VAR?..
İzmir’e dair CHP İzmir milletvekili Ali Yiğit’in sözlerini görünce şok oldum. (İlk tepkim “Bu ne biçim laf, bu ne biçim CHP milletvekili?” oldu. Sonra kendi kendime “Türk ordusu İzmir’e girip, Yunan ordusunu denize dökerken bu adam da orada olsaymış onu da atsalarmış iyi olurdu herhalde” diye söylendim. Bu lafı “Mustafa Kemal’in Partisi”nden olduğunu söyleyen biri söylüyordu üstelik. “Yuh” dedim kendi kendime “Babanın malı mı? Sen kimin toprağını nereye bağlıyorsun?” Yok “Avrupalılık”mış, yok “modernlik”miş falan filan. Hay senin Avrupalılığın da modernliğin de batsın. Bu adamı CHP’ye alan da tutan da zihniyete lanet olsun!
Gerçi solda öylesine tuhaf bir kafa yapısı oluştu ki “laiklik”, “modernlik”, “çağdaşlık”, vb gibi kavramlar adına “Bağımsızlık”tan bile vazgeçilecek neredeyse. Bu uğurda her tür “Mankurt zihniyet” alkışlanır, olumlanır oldu. Batının bin yıllık sömürgecilerine utanmasalar (?) kırmızı halı serecekler. Bu da onlardan biri işte. Şu trajik çelişkiye bakın!
Peki ne demiş bu beyefendi? "Cumhurbaşkanı, Başbakan kafa tutuyor, Dışişleri kafa tutuyor. 'Avrupa Birliği’ni istemiyoruz' diyorlar. 57 yıl bu kapıda bekledik. AB’ye girmek için kanun değişiklikleri yaptık yüzlerce. Biz Avrupalı olmaya hazırız. Hele İzmirliler bu işe çok hazırlar. Orası demokrasiye açılan, Avrupa’ya açılan bir kapı gibidir. Biz bazen diyoruz ki 'Gerekirse de İzmir ayrılsın' yani biz istemeyiz, bu şartlarda bunlarla yaşamayı. Biz Avrupalı olmaya çalışıyoruz. Türkiye’de yaşayan demokrat, aydın, çağdaş insanlar Avrupalı olmaya hazır''
Bir de “Bunlarla yaşayamayız” dedikleri kim acaba? Muhtemelen AKP’ye oy veren kitleler. Diğer bir deyişle “CHP’ye oy vermeyenler” Vermezler tabi! Bu kafaya niçin oy versinler ki? Sen tasını tarağını toplayıp ilk fırsatta AB’ye kaçmayı düşünüyorsun. Bu topraklardan manen kopuyorsun. Adam, kendi partisine zarar verdiğinin bile farkında değil. Gene de baklayı ağzından çıkartması iyi olmuş!
Ayrıca bak sen!.. Sen kimin vatan parçasını kimden ayırıyorsun kardeşim? (Bir başkası da çıkıp “Türkiye’nin filanca bölgesi AB’ye katılsın” derse ne diyeceksin? Sen kimin değirmenine su taşıyorsun?) Anlaşılan “Mandacı kafa” farklı bir formatta yeniden hortlamış. Hem de Kurtuluş Savaşının mirasçısı olduğunu söyleyen bir partinin içinde. Lakin adamın hakkını tümden yemeyelim. Sen şayet devlet olarak bütün ülkeni AB’ye bağlamaya, iradeni ona devretmeye, bağımsızlığını tedricen iptale kalkarsan sonunda “TBMM milletvekili” sıfatı taşıyan biri de –maalesef- çıkıp bunları söyler elbette. (Tanzimat’tan beri böyle kekliyorlar bizleri!) Gene iyi, sen devlet olarak bütününü bağlamaya çalışırken o hiç değilse bir kısmını bağlamaya çalışıyor. Halimize şükredelim!..
Bu arada ne ilginçtir ki düne kadar en hızlı “AB’ci” AKP iken, şimdi birdenbire tersine döndü. Bu şayet bir manevra, numara değilse roller değişti anlaşılan. İşte şimdi CHP yeni model “AB’cilik”te onunla yarışabilir belki de. Ki, zaten çok hevesliydi. Hep diyorum; “Böyle giderse bu ülkenin ipini CHP çekecek” kimse inanmıyor!
BİR SAÇMALAMA DA AKP’LİDEN!
Ne var ki İzmir üzerine saçmalamalar silsilesi bitmiyordu. Bu kez de sıra bir AKP’lideydi. AKP’lilerin “İzmir antipati”si vaktiyle “Gavur İzmir” söylemlerinden malum. İşte aynı anlayışın bir uzantısı olarak AK Parti İl Başkan Yardımcısı Mehmet Tozlu'nun bir televizyon programında yerel yönetimleri eleştirirken "Bu şehrin eskiden kızları bile güzeldi. Artık kızları bile kalmadı" demesi bir başka saçmalama şahikasıydı. Bu değerlendirme de nereden çıktı? CHP’ye çakmak için bula bula “İzmir kızları”nı mı buldun? Sana ne İzmir’in kızlarının güzelliğinden çirkinliğinden. Güzellik yarışması jürisi misin nesin? Sen işine bak kardeşim. Yoksa İzmir’de sürekli kaybetmenin hazımsızlığının derdinde misin?
Tabii AKP’liler böyle laf ederde CHP’liler durur mu? Onlarda aslında bu “magazin” düzeyindeki konuya balıklama atlamışlar. Doğal olarak CHP'li kadınlardan tepki gelmiş. Kimi "Biz İzmirli kadınlar hepimiz güzeliz, eskiden de güzeldik; şimdi de güzeliz. Bizim güzelliğimiz öncelikle düşüncelerimizde ama bunu görebilmek gerekir" demiş, kimi “çirkin dedi” sonucu çıkartıp “İzmirli kızlarla alıp veremedikleri ne? Onları rahatsız eden İzmir'in kızlarının yüz güzelliği değil yaşam biçimi, hayata bakışları ve yürekleridir. Varsın İzmirli kızlara 'çirkin' desinler. Bizler İzmir'i onların çirkinliklerine teslim etmeyeceğiz" diye çıkışmış. Ellerinde “İzmir’in güzel kızları mis gibi cumhuriyet kokar”, “En güzelimiz Zübeyde anamız” diye pankartlarla toplantı düzenlemişler.
Kısaca olay hızla politize olmuş, olmakla da kalmamış hemen “Kızlarımız güzeldir, değildir” tartışmasına dönüşmüş. Güleyim mi ağlayayım mı bilemiyorum. Aniden oluşan suni gündemlere bak. CHP’liler gene AKP’nin tuzağına düşmüş ve abuk bir lafın peşine takılmışlar. (Mehmet Tozlu tepkiler üzerine bir de cevap vermiş sözüm ona. Tam bir popülist ve kasaba kurnazı politikacı ağzıyla “CHP zihniyeti İzmir’in kızları dahil bütün güzelliklerin düşmanıdır” demiş. Bir de tepki gösteren CHP’li kadınlara “Siz ve sizin tasmanızı elinde bulunduranlar” diye seslenmiş. Seviyeye bak. Ayıp diye bir şey var. Bence asıl şimdi bir cevabı hak etmiş!) Sanki İzmir kızlarının güzelliğinin ispata gereği varmış gibi. Aniden ve yeniden bir “Ömür törpüsü” tartışmamız daha olmuş. Bu şuursuz kıyaslamayı ciddiye alıp cevap bile vermem ben. Ne gereksiz polemikler bütün bunlar!
Bence İzmir’de İzmir’in kızları da güzeldir. De, ne yapalım şimdi yani? Biri İzmir’i AB’ye bağlamaya kalkmış, bir diğeri İzmir’in kızlarına takmış kafayı. Diğerleri onun peşine takılmış.
Bırakın kardeşim İzmir’le de kızlarıyla da uğraşmayı!.. Ne İzmir’i bu ülkeden koparmaya ne de İzmir’in kızlarını saçma bir tartışmanın içine çekmeye gücünüz yetmez sizin! ..
18.11.2016.
[email protected]