'BU NE HIRÇINLIK EKREM DUMANLI!..' SEDAT ERGİN'DEN ZAMAN'IN GENEL YAYIN YÖNETMENİNE SERT YANIT!..
Milliyet yayın yönetmeni Sedat Ergin, kendisini Aydın Doğan'a şikayet eden Ekrem Dumanlı'ya çok ağır bir cevap verdi...
Tuncay Güney ve Zaman Gazetesi
Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın Milliyet'i ağır bir dille suçladığı dünkü yazısındaki maddi hatalardan birini düzelterek başlayalım.
Konumuz Tuncay Güney... Dumanlı, "Peki niçin yüreğiniz Tuncay Güney'in Milliyet gazetesinde çalıştığını söylemeye yetmiyor?" diye soruyor.
Galiba bize "yüreksiz" demek istiyor.
Dumanlı ev ödevini yapmış olsaydı, Tuncay Güney'in Milliyet gazetesinde çalıştığı gerçeğinin bu gazete tarafından saklanmadığını, Tolga Şardan ile Gökçer Tahincioğlu'nun hazırladıkları Ergenekon'la ilgili yazı dizisinin 25 Temmuz tarihinde yayımlanan altıncı bölümünde daha giriş paragrafında vurgulandığını görürdü.
Dumanlı yine ev ödevini yapmış olsaydı, bu gerçeğin daha sonra gazetemizin birinci sayfasından da duyurulduğunu fark edebilirdi. Örneğin, 22 Ağustos tarihinde birinci sayfasında "Güney'in Medya Macerası" başlıklı haberin spotunda "Milliyet'in eklerinde çalıştığı" bilgisinin Türk kamuoyuyla paylaşıldığını okuyabilirdi.
Tuncay Güney, Milliyet'in 1992-93 yılları arasında verdiği Oskar adlı magazin ekinde grafiker olarak çalışmış. O tarihlerde kendisinin hamisi olan ve çalıştığı her gazeteye yanında götüren Tevfik Yener, Oskar'ın Genel Yayın Yönetmenliği'ni üstlenince, Milliyet'e Güney'le birlikte gelmiş.
GÜNEY SAMANYOLU TV'DE ÇALIŞTI MI?
Bu bilgiyi verdikten sonra Ekrem Dumanlı'ya soru yöneltme sırası şimdi bende. Madem yürekli olmaktan bahsediyorsunuz, siz Tuncay Güney'in 1994 yılında Zaman gazetesinin kardeş kuruluşu olan Samanyolu televizyonunda çalıştığı gerçeğini okurlarınızla bu açıklıkla paylaştınız mı? Paylaştıysanız bir mesele yok...
Okurlarınız, Tuncay Güney'in 2001 yılında Emniyet'te alınan ifadesinin cemaatle ilişkisine ait bölümlerini gazetenizin sayfalarında okuyabildiler mi? Gazeteci Ayşe Önal'a kimden randevu almıştı Tuncay Güney?
Neyse, bu yürekli olma mevzuunu burada kapatalım isterseniz...
YALAN MAKİNESİ KİM?
Dumanlı, yazısında Milliyet'e ağır suçlamalar yöneltiyor. Milliyet'in yaptıkları için "ibretamiz bir durum" diyor, bizi "dürüst olmamakla" suçluyor, hatta bir yerde hakkımızda "yalan makinesi" gibi hakeratamiz bir ifade kullanıyor.
Milliyet'in "Tuncay Güney'in güvenilmez biri olduğunu ispatlamak için günlerdir yırtınıp durduğunu" söylüyor, "Bu yaptığınızı gören her insan ayıptır ayıııp demez mi?" diye soruyor. ('Ayıp'taki ı harfini neden uzattığını anlayamadım; azarlama efekti mi vermek istiyor, garip...)
Bir kere, "yalan makinesi" ifadesi çok ağır bir suçlama. Ancak Dumanlı'nın yönettiği gazetede doğru çıkmayan her haber üzerine aynı suçlama rahatlıkla Zaman'a da yöneltilebilir. Örneğin, 9 Kasım'daki Alevi mitingini daha ilk günden "provokasyon girişimi" diye yaftalaması için pekala kullanılabilir.
GÜNEY KARMAŞIK BİRİ
Dumanlı, Milliyet'in Tuncay Güney'in güvenilmez olduğunu kanıtlamaya çalışarak, Ergenekon soruşturmasını gölgelemeye çalıştığını ima ediyor.
Ergenekon gölgelenecek diye Tuncay Güney'i sorgulamayacak mıyız?
Doğrudur, Güney, Ergenekon'un tek şahidi ya da referansı değildir. Ancak Zaman gazetesinde 18 Temmuz 2008 tarihinde belirtildiği gibi, ifadeleri "soruşturmanın en önemli delilleri arasında yer alıyor."
Zaman'ın Anka