23 Ağu 2008 09:39
Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:11
"BU NASIL BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ!...." ERGUN BABAHAN AKŞAM GAZETESİ'Nİ NASIL SAVUNDU?... BABAHAN AYDIN DOĞAN'A NELERİ HATIRLATTI?...
Ergun Babahan soruyor; Basın özgürlüğü Doğan haberleri için geçerli değil mi?
Yayın Durdurna Yasağı ve Basın Özgürlüğü
Hürriyet, Milliyet, Radikal, Posta, Vatan ve Referans gazetelerinin sahibi Aydın Doğan, Akşam gazetesinin hakkında yaptığı yayını Sarıyer 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden aldığı bir kararla durdurdu.
Bir basın patronunun bir başka gazetenin yayınını mahkeme kararıyla durdurması basın özgürlüğü açısından ilginç bir tablo aslında.
Mahkemenin kararı bu açıdan ilginç ama bir başka açıdan daha da ilginç.
O da şu;
Bu ülkede, her demokratik ülkede olduğu gibi, cumhurbaşkanı, başbakan veya siyasetçi aleyhine yayın yapmak, eleştirmek, hatta hakaret etmek serbest.
Özellikle Başbakan Erdoğan'ın açtığı hakaret davalarında Yargıtay'ın oldukça özgür bir yorum yaptığı ve siyasetçinin eleştiriye açık olması noktası üzerinde durduğu görülüyor.
Ama bir gazetenin bir başka basın patronu hakkında yayın yapmasına mahkeme kararıyla izin verilmiyor.
O zaman basın özgürlüğünün sıradan yurttaş, siyasetçi, elinde medya gücü olmayan işadamı için başka, büyük bir medya patronu içinse başka bir anlama geldiği sonucu çıkıyor.
Özellikle Doğan'ın kimi gazetelerinin yayınları göz önüne alındığında bu daha da ironik bir durum alıyor.
Özellikle de son günlerde Karamehmet hakkında yapılan yayınlarda bu gariplik daha çarpıcı biçimde görünüyor açıkçası.
Herkesin aynı kişilik haklarına sahip olduğunu iddia eden bir hukuk ülkesi için garip bir durum değil mi? ~hs~-->
Hürriyet, Milliyet, Radikal, Posta, Vatan ve Referans gazetelerinin sahibi Aydın Doğan, Akşam gazetesinin hakkında yaptığı yayını Sarıyer 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden aldığı bir kararla durdurdu.
Bir basın patronunun bir başka gazetenin yayınını mahkeme kararıyla durdurması basın özgürlüğü açısından ilginç bir tablo aslında.
Mahkemenin kararı bu açıdan ilginç ama bir başka açıdan daha da ilginç.
O da şu;
Bu ülkede, her demokratik ülkede olduğu gibi, cumhurbaşkanı, başbakan veya siyasetçi aleyhine yayın yapmak, eleştirmek, hatta hakaret etmek serbest.
Özellikle Başbakan Erdoğan'ın açtığı hakaret davalarında Yargıtay'ın oldukça özgür bir yorum yaptığı ve siyasetçinin eleştiriye açık olması noktası üzerinde durduğu görülüyor.
Ama bir gazetenin bir başka basın patronu hakkında yayın yapmasına mahkeme kararıyla izin verilmiyor.
O zaman basın özgürlüğünün sıradan yurttaş, siyasetçi, elinde medya gücü olmayan işadamı için başka, büyük bir medya patronu içinse başka bir anlama geldiği sonucu çıkıyor.
Özellikle Doğan'ın kimi gazetelerinin yayınları göz önüne alındığında bu daha da ironik bir durum alıyor.
Özellikle de son günlerde Karamehmet hakkında yapılan yayınlarda bu gariplik daha çarpıcı biçimde görünüyor açıkçası.
Herkesin aynı kişilik haklarına sahip olduğunu iddia eden bir hukuk ülkesi için garip bir durum değil mi?
Bir basın patronunun bir başka gazetenin yayınını mahkeme kararıyla durdurması basın özgürlüğü açısından ilginç bir tablo aslında.
Mahkemenin kararı bu açıdan ilginç ama bir başka açıdan daha da ilginç.
O da şu;
Bu ülkede, her demokratik ülkede olduğu gibi, cumhurbaşkanı, başbakan veya siyasetçi aleyhine yayın yapmak, eleştirmek, hatta hakaret etmek serbest.
Özellikle Başbakan Erdoğan'ın açtığı hakaret davalarında Yargıtay'ın oldukça özgür bir yorum yaptığı ve siyasetçinin eleştiriye açık olması noktası üzerinde durduğu görülüyor.
Ama bir gazetenin bir başka basın patronu hakkında yayın yapmasına mahkeme kararıyla izin verilmiyor.
O zaman basın özgürlüğünün sıradan yurttaş, siyasetçi, elinde medya gücü olmayan işadamı için başka, büyük bir medya patronu içinse başka bir anlama geldiği sonucu çıkıyor.
Özellikle Doğan'ın kimi gazetelerinin yayınları göz önüne alındığında bu daha da ironik bir durum alıyor.
Özellikle de son günlerde Karamehmet hakkında yapılan yayınlarda bu gariplik daha çarpıcı biçimde görünüyor açıkçası.
Herkesin aynı kişilik haklarına sahip olduğunu iddia eden bir hukuk ülkesi için garip bir durum değil mi? ~hs~-->
Hürriyet, Milliyet, Radikal, Posta, Vatan ve Referans gazetelerinin sahibi Aydın Doğan, Akşam gazetesinin hakkında yaptığı yayını Sarıyer 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden aldığı bir kararla durdurdu.
Bir basın patronunun bir başka gazetenin yayınını mahkeme kararıyla durdurması basın özgürlüğü açısından ilginç bir tablo aslında.
Mahkemenin kararı bu açıdan ilginç ama bir başka açıdan daha da ilginç.
O da şu;
Bu ülkede, her demokratik ülkede olduğu gibi, cumhurbaşkanı, başbakan veya siyasetçi aleyhine yayın yapmak, eleştirmek, hatta hakaret etmek serbest.
Özellikle Başbakan Erdoğan'ın açtığı hakaret davalarında Yargıtay'ın oldukça özgür bir yorum yaptığı ve siyasetçinin eleştiriye açık olması noktası üzerinde durduğu görülüyor.
Ama bir gazetenin bir başka basın patronu hakkında yayın yapmasına mahkeme kararıyla izin verilmiyor.
O zaman basın özgürlüğünün sıradan yurttaş, siyasetçi, elinde medya gücü olmayan işadamı için başka, büyük bir medya patronu içinse başka bir anlama geldiği sonucu çıkıyor.
Özellikle Doğan'ın kimi gazetelerinin yayınları göz önüne alındığında bu daha da ironik bir durum alıyor.
Özellikle de son günlerde Karamehmet hakkında yapılan yayınlarda bu gariplik daha çarpıcı biçimde görünüyor açıkçası.
Herkesin aynı kişilik haklarına sahip olduğunu iddia eden bir hukuk ülkesi için garip bir durum değil mi?
ERGU