25 Kas 2009 13:02 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:59

"BU MEVKUTEYE GAZETE,ONU YAPANA GAZETECİ DENEMEZ!.." ERGUN BABAHAN'IN HEDEFİNDE HÜRRİYET VAR!..

"Hürriyet'in yazmadıklarına değil, yazdıklarına da bir bakın" diye Ergun Babahan birkaç örnek de verdi. İşte o sözler...


Hürriyet'in gazeteciliği... Zalim ve mazlum

Ahmet Altan'ın Hürriyet ve Sabah'ı Kafes Planı haberini görmemeleri nedeniyle başlayan bir tartışma var ortada.

Deniz Feneri haberini vermediler diye gazeteleri yerden yere vuranlar, eleştirilere tek bir cevap veriyor: Sana ne?

Bunların tiyniyeti böyledir.

Onların her türlü hesap sorma hakkı vardır ama hesap verme yükümlülüğü yoktur.

Her dönemin hükümranı onlardır aslında.

Onlar Ergenekon'un en kilit isimleriyle kucak kucağa olabilir, kimi yazar yapıp yapmayacaklarına ordu komutanlarıyla karar verebilir, Ergenekon'un altını oymak için her türlü yayını yapabilir, siz eleştiri yaparsanız ihbarcı olursunuz.

Bunu yazarken hiç yüzleri kızarmaz.

Çünkü Ahmet Kaya'yı, Orhan Pamuk'u, Hrant Dink'i nasıl ihbar ettikleri akıllarına gelmez.

İkisi ölen, biri sürgüne giden bu insanların başlarına gelen olaylardan dolayı utanç da, sorumluluk da duymaz.

Aslında Ahmet Altan eksik yapıyor.

Neleri yazmadığı kadar, neleri, nasıl yazdığı da önemli Hürriyet gazetesinin.

Kafes planında ''operasyon'' diye nitelenen Hrant Dink cinayetini ısrarla üç-beş maceracı gencin eylemi diye yazdı mesela.

Hükümeti zora sokmak için planlandığı anlaşılan Danıştay baskınını irticai eylem ilan etti.

Ergenekon İddianamesi'ni ilk başta gayri ciddi göstermek için deli gibi yayın yaptı.

Mızrak çuvala sığmayınca ''vahim'' insan haklarını gündeme getirdi.

Bilmeseniz Hürriyet'i Türkiye'nin insan hakları savunucusu sanırsınız.

Özkök'ün aksine biz bizim gibi düşünmeyen insanları yandaş, faşist diye nitelemiyoruz.


Bunu, elinde silah ve planlarla yakalanan, çocukları öldürmek için uygun anı bekleyenler ve onlara sahip çıkanlar için yapıyoruz.

Yeraltından çıkan silahları gömenler, masum insanlarımızı öldürmeye yönelik planlar yapanlar faşist katillerdir.

Bugüne kadar 1 Mayıs'ta Taksim'de, 16 Mart'ta Beyazıt'da nelere muktedir olduğunu gördüğümüz bu katillere sahip çıkanlar, en hafif deyimle onların yatakçısıdır.

Sen önce Sevil Atasoy'u, Ergenekon zanlısı Hurşit Tolon'un talebi üzerine neden yazar yaptığı, yazarlığa başlattığın hafta köşeni ona ayırdığını, sayfa sayfa tanıtım yaptığını, gerçek ortaya çıkınca da apar topar işine son verdiğini anlat.


Ergenekon zanlılarına ulaşıp savunmalarını yapmakta üstüne yok.

Şu amiral Öğütçü'ye de ulaşsan ve ''Ne bu iş'' diye sorsan.

Çocukları bombayla havaya uçurmaya çalışmakla itham edilen emekli generale savunma hakkını kullanma şansını versen.

Ya anlamıyorsun ya da anlamamakta ısrar ediyorsun.

Biz sana fikirlerinden dolayı karşı çıkmıyoruz.

Tekrar edeyim, darbecileri savunmak için canını dişine taktığın için karşı çıkıyoruz.

Karargahın sesi olarak, darbe müsveddesi olarak yayın yaptığın için karşı çıkıyoruz.

Olan biteni bütün çıplaklığıyla görmene rağmen, vicdanının sesini dinleyip gerçekleri halktan gizlediğin için karşı çıkıyoruz.

Kendi halkına karşı eylem planı yapan bir ordu olamaz.

Bu orduya sahip çıkan mevkuteye gazete, onu yapana gazeteci denemez.

Demokrat ise hiç denemez.


Ergun Babahan/STAR