15 Nis 2010 16:09 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 17:02

BU HAFTA GAZETE EKLERİNİN TAMAMINA KÜSÜM! ARTIK DAYANAMAYACAĞIM!

Köşe yazarları yazar değil,editörler editör değil, kim ne iş yapıyor belli değil, herşey bir bulamaçta! Medyaradar'ın dili gibi kalemi de sivri yazarı Medyanın Ukalası, gazetelerin magazin eklerini yazdı.

CİDDİYETE DAVET
Evet, birkaç haftadır geyiğin dibine vurduk birlikte… Ancak artık şapkayı önümüze alıp düşünmenin zamanı geldi… Zira çok pis duyumlar alıyorum.
Gazetelerin magazin eklerinde sanatçılar, parayla haberlerini yaptırıyormuş… Bunların başında da H.A. adlı bir oyuncu varmış. Gözden düşmekte olduğunu hissettiği anda, eklerde çalışan magazin müdürlerine bir şekilde haberini yaptırıyormuş; ben bana anlatanların yalancısıyım…
Ancak eğer gerçekse, hiç hoş değil! Ben gerçek olmadığını umut ediyorum.
Yine de gazete eklerinin son günlerde geldikleri durumu küçük çapta değerlendirmek istiyorum… Bu sefer isim vermeyeceğim ancak gidişat bazı taraflarda bir hayli çirkin oldu. Arkadaşlar, daha çok ek çıkarmak değildir önemli olan; çıkardığın ekin niteliğidir! Cumaları 5, Cumartesileri 7, Pazarları 10 tane ek çıkararak bir yere varamazsın; zira içinde yine aynı kafalar, aynı yazarlar, aynı görüşler ve konular… Önce doğru düzgün, sıkıcı olmayan ve falancanın eşi-dostu diye yazmayan yazarlar bul kendine; eğlenceli, neşeli ve zeki, sonra ek çıkarmak için yırtın. Bugün pek çok gazetenin magazin ekleri safi çöp haline geldi. Köşe yazarları yazar değil, editörler editör değil, kim ne iş yapıyor belli değil, her şey bir bulamaçta! Yazık günah vallahi ya… İki kuruş kar etmek için yapmadığınız kalmıyor; ama doğru düzgün yazar bile çıkaramıyorsunuz… Üstelik ek yazarı bu! Ek, ek! Politika yazmayacak… Ama sizin yazarlar ne yapıyor? Yediğini, içtiğini ve arkadaşlarının mekanlarını yazıyor… Bu terbiyesizliğe susmak da siz yöneticilere kalıyor… Aferin size! Gazeteciyim diye gezin daha!
Bu hafta gazete eklerinin tamamına küsüm.
Artık dayanamayacağım… O kadar sıkıldım ki hepsinden; şişman yazarlarından, gay yazarlarından, hafif meşrep görünmeye çalışan yazarlarından, cadde kızı yazarlarından, lise mezunu bile olmayan yazarlarından ve yine lise mezunu editörlerinden, hanım anne yazarlarından, aceyip müdürlerinden, salak insanlarla yaptıkları niteliksiz röportajlarından, stajyere röportaj yaptırmalarından, imla hatalarını görmemelerinden… Kısacası her şeylerinden! Keşke bir mucize olsa da tüm ekler buhar olup uçsa; belki gazetenin içini doğru düzgün doldurmayı başarabilirler o zaman…
Bu arada özellikle Takvim’e ve Vatan’a bir tavsiyem var…
Yapamıyorsanız, bırakın! Gerçekten lüzum yok. Denediğinizi biliyorum; ama bu şekilde olmuyor. Eklerinizi dolduramıyorsunuz; yalandan uğraşmayın.
Bu tayfaların içinde ayırdığım çok özel insanlar var tabii… Belki onlardan biri geçse eklerden birinin başına, iş uçacak ama… Aması var işte! Olan haliyle, onlar, vasıfsızların arasında kafayı yiyen ve iş yükünün tamamını, diğer gerizekalılar bir işe yaramadığı için sırtlanmak zorunda kalanlar oluyorlar… İsimleri bende kalsın; alınmak isteyen de bu senaryoda istediği rolü üzerine alınsın! Mal ortada; bilen biliyor! Haydi yallah!

POLİTİKADAN VE POPÜLİZMDEN NEFRET EDERİM AMA…
Son iki haftadır haberlere baktığım anda cinlerimi fışkırtan görüntü; polisin yerde sürüklediği çocuğun annesinin ağlayışı ve ayakkabılarını alıp peşinden koşuşuydu! Bugün "çocuğu" yerde sürüklersen, yarın dağa çıkmasına laf edemezsin. Bu ülkedeki hayvanlığı, Otostopçunun Galaksi Rehberi’ndeki Vogonlara benzeyen siyasetçiler bu hale sokuyor; kafada olan tek şey bürokrasi... Bürokrasinin bir adım ötesini görmeye muktedir olmadıkları için ne yaptıklarının da farkında değiller. Kayıtsız şartsız itaat bekliyorlar ama bu çirkin tavırla avuçlarını yalarlar. Üstelik dahası ne biliyor musunuz; Uzay Otostopçusu’nun elinde bir rehberi ve ona Vogonlarla nasıl savaşılacağını anlatan bir akıl hocası vardı. Üstelik tek ihtiyacı temiz bir havluydu; çünkü Vogonlar havludan korkuyordu –hatırlarsanız dünyanın en iğrenç şiirlerini yazıp okuyorlardı bir de…-! Bizim elimizde bir havlumuz bile yok; peki şu koşullarda, çocukları yerde sürükleyen polislerin ve Vogonları elleri öpülesi kılan siyasetçilerin ülkesinde, biz kendimizi neyle koruyacağız?
SORARIM SİZE!

DİP NOT: Kediyi merak öldürür.

MEDYANIN UKALASI

"Bir konuda ukala olmak, her konuda ahkam kesmekten iyidir... "

[email protected]


http://twitter.com/medyaninukalasi