BU GAZETEDE "TETİKÇİ" DİYE BİLİNEN TEK BİR KİŞİ YETİŞMEDİ!...O TETİKÇİLERİN DÖKTÜKLERİ KANLAR HALA KURUMADI!..SABAH GENEL YAYIN YÖNETMENİ ERGUN BABAHAN'DAN "EDİTORYAL BAĞIMSIZLIK" TARTIŞMALARINA SERT CEVAP!..BABAHAN KİMLERİ İŞARET ETTİ?..
Ergun Babahan,gazetenin Çalık Grubu'na satılmasının ardından özellikle Doğan Grubu yazarları tarafından başlatılan "Sabah'ın çizgisi" ve "editoryal bağımsızlık" tartışmalarına cevap verip bakın hangi çağrıyı yaptı....
SABAH'ın çizgisi
SABAH'ın satışı, bizim için de, rakiplerimiz için de haberdir. Haber konusu her gelişme aynı zamanda değerlendirmeye, yoruma açıktır.
Bu nedenle, yazılıp çizilenleri anlayışla karşılamak gerekir.
Ancak bu yazıları yazıp çizerken herkesin hem kendi konumunu, hem geçmişini sorgulaması, hem de burada çalışan insanların ruh halini dikkate alması gerekir.
SABAH, 2000'den bu yana hem çok patron değiştirdi, hem de yönetiminde ciddi değişiklikler gerçekleşti.
Bütün bu değişimler arasında değişmeyen tek şey SABAH'ın çizgisi oldu.
Bu çizginin kimilerince beğenilmemesi, eleştirilmesi doğaldır ama herkesi memnun edecek bir gazete dünya tarihinde olmamıştır.
O nedenle herkesin içi rahat olsun, SABAH değerini bu noktalara getiren çizgisini koruyacaktır.
Bu çizgi laik, demokratik, hukuk devletine inanır.
Bu çizgi insanları inançları, düşünceleri veya giysilerinin tarzı ile yargılayıp mahkum etmemeye özen gösterir.
Bu çizgi demokrasiyi ön planda tutar.
Bu çizgi kadın-erkek, çocuk demeden insan haklarına saygılıdır.
Bu çizgi Türkiye'yi Avrupa Birliği üyesi görmeyi hedefler.
Bu çizgi serbest piyasaya inanır, çalışanların hakkına önem verir.
Buraya bu kadar para koyan insanların aklında farklı bir model olsaydı, gidip öyle bir gazete alırlardı bu bir.
İkincisi ise bu gazetenin genetik kodlarının önemidir.
Bu kodlar, SABAH'ın başka bir çizgiye gitmesine izin vermez.
Editoryal bağımsızlığa gelince...
Ben uzun yıllardır bu gazetede görev yaptım.
Hiçbir gün grubun içindeki bir şirketin CEO'su yazarlarını telefonla benzin istasyonu brifingine çağırmadı, yazarlar da koşarak gidip bir günde vergi uzmanı kesilmedi.
Bu gazetede "tetikçi" diye bilinen tek bir kişi yetişmedi.
Onların doğum yerleri ve sabıka kayıtları herkesin hafızasındadır.
O tetikçilerin döktükleri kanlar hala kurumadı.
O yüzden bizi ve geleceğimizi sorgulayanlar, biraz dönüp kendi kurumlarına baksalar, belki bilgisayar başına geçince ne yazacaklarına daha fazla dikkat ederler.
"Açtırma kutuyu, söyletme kötüyü" diye çok güzel bir deyim var.
Kutuyu açmak kolay da, kapatması zahmetli.
Üstelik medyada yeni bir dönem başlamak üzere.
Bu dönemin kavga gürültü, anlamsız çekişmelerle geçmemesi, itibarı hızla eriyen tüm medyanın lehine olacaktır.
O yüzden eli kalem tutan herkesin bu konuya hassasiyet göstermesi gerekir.
SABAH ve atv Türkiye'nin iki önemli markası ve değeridir.
Biz bugüne kadar bu çizginin sürmesi ve kurumlarımızın ayakta kalması için mücadele ettik.
Bize aksi söylenene kadar da aynı mücadeleye devam edeceğiz.
Böyle biline...
Ergun Babahan/SABAHhttp://w