Bozkırın tezenesi susalı 2 yıl oldu!
Türkiye'nin en büyük sanatçılarından olan bağlama ustası Neşet Ertaş'ın ölümünün 2. yılı anılıyor.
Herkesin ‘Baba’ dediği Neşet Ertaş’ın ölümü üzerinden bugün 2 yıl
geçti.
1938 yılında Kırşehir’de doğan Neşet Ertaş, henüz 5 yaşındayken
bağlama çalmaya başladı.
Babası da saz ustası olan Neşet Ertaş, daha sonra keman çalmayı da
öğrendi.
Babasıyla birlikte küçük yaşlardan itibaren düğünlere çalmaya giden
büyük üstat, sanatçılığını çok küçük yaşlarda kazandı.
Çocukluğundan itibaren ekmeğini kazanmaya başlayan Neşet Baba, İç
Anadolu’da gezmediği köy kalmadı, çalmadığı Anadolu kasabası
kalmadı.
Sanat işleriyle uğraşmaktan okula gidemeyen Neşet Ertaş, henüz 14
yaşındayken İstanbul’a plak çıkartmaya gelmişti.
Ertaş, İstanbul’da, Sençalar isimli bir plak şirketine gitti,
şirketin sahibi Ertaş’ın sesini duyduğu anda çok beğendi ve 16
yaşındayken “Neden Garip Garip Ötersin Bülbül” isimli ilk albümünü
çıkarttı.
İstanbul’da yaşama alışamadı ve 2 yıl kaldıktan sonra Ankara’ya
gitti. Ankara’da çalıştığı mekanda hayat arkadaşını buldu ve adeta
yıldırım nikahı kıydı. Evliliğinden iki çocuğu oldu.
Felç oldu, vazgeçmedi!
Üstat Neşet Ertaş, 1978 yılında birçok albüm yaptı ve birçok
turneye katıldı.
Her şey olunda giderken parmakları felç oldu; işsiz kaldı…
Tedaviye girecek parası da yoktu. Kız kardeşleri Almanya’da
yaşıyordu, 3 çocuğunu da alıp Almanya’ya gitti.
Ertaş tedavi olduktan sonra parmakları hızla iyileşti, bu kez
Almanya’da ismini duyurdu.
Türk düğünlerinin vazgeçilmez ismi oldu.
Daha sonra Türk Halk Müziği, Türkiye’de yeniden parladı ve Ertaş da
öne çıktı.
Demirel’in verdiği ödülü reddetti!
Süleyman Demirel’in döneminde Neşet Ertaş’a “Devlet Sanatçısı”
unvanı verilmek istendi, ama üstat, “Herkes bu devletin sanatçısı
bu ödülü almak bana ayrımcılık yapmak gibi geliyor” deyip ödülü
almadı.
Halkın gözünde daha da büyüyen Ertaş’ın sazı çalma tarzı İTÜ’de
ders olarak hala okutulmaktadır.
Ünlü sanatçı, 25 Eylül 2012 tarihinde prostat kanserinden İzmir’de
hayatını kaybetti.
Hürriyet