08 Şub 2019 08:46 Son Güncelleme: 08 Şub 2019 09:28

BM'den kan donduran Cemal Kaşıkçı raporu!

Amerikan The New York Times gazetesinden öldürülen Suudi gazeteciyle ilgili önemli iddiada bulundu.

The New York Times'ın Amerikan ve yabancı yetkililere dayandırdığı haberine göre, Bin Selman'ın geriye dönük konuşmalarını inceleyen Amerikan istihbarat birimleri Suudi Prens’in Kaşıkçı cinayetinin sinyallerini olaydan 1 yıl önce verdiğini ortaya çıkardı.

Amerikan istihbaratının dinlemelerine takılan söz konusu konuşmanın bugüne kadar “Suudi Prens'in Kaşıkçı’yı öldürme niyetine ilişkin bugüne kadar ortaya çıkan en kapsamlı delil” olduğu vurgulandı.

SALMAN’IN TELEFON KONUŞMALARI VE MESAJLAŞMALARINI İNCELENDİ

Habere göre, Kaşıkçı cinayetinin sorumlularının bulunması için soruşturma yürüten Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı ve istihbarat ajansları, Suudi Prensin geriye dönük telefon konuşmaları ve mesajlaşmalarını inceledi.

İstihbarat raporlarını gören bir yetkili, Prens Muhammed bin Selman ve prensin danışmanlarından Turki Aldakhil arasında Eylül 2017’de yapılan bir görüşmede, Suudi Arabistan yönetiminin Kaşıkçı’nın eleştirilerinden giderek daha çok rahatsız olduğunu belirttiğini ifade etti.

Söz konusu konuşmada Muhammed bin Salman’ın, Kaşıkçı ülkesine geri dönmesi için kandırılamazsa, zorla ülkeye döndürülmesini emrettiğini anlatan yetkili, Suudi prensin, iki yöntemin de işe yaramaması halinde, Suudi Gazetecinini peşinden “bir kurşun” ile gideceğini ifade ettiğini aktardı.

Amerikan istihbarat analistleri Prens bin Selman’ın buradaki “kurşun”dan kastının doğrudan, Kaşıkçı’nın vurulması değil de gazetecinin öldürülmesi niyetini belli eden bir kalıp olarak kullanmış olabileceğinin altını çizdi.

KAŞIKÇI’YA İŞ TEKLİFİ TUZAĞI

Haberde ayrıca bugüne kadar Kaşıkçı meselesinde ismi hiç geçmeyen Aldakhil’in son döneme kadar Al-Arabiya televizyonunun genel müdürlüğünü yaptığı, Suudi Arabistan’da önemli bir medya figürü ve Veliaht Prens’in en önemli danışmanlarından biri olduğu kaydedildi.

Aldakhil’in Eylül 2017’deki görüşmede Muhammed bin Selman’la Kaşıkçı’ya Al-Arabiya’da bir iş teklifi yaparak, gazeteciyi ülkeye geri döndürme konusunun da konuşulduğunun altı çizildi.

Bazı Suudi haber siteleri geçen ay Al-Arabiya’daki görevinden ayrılan Aldakhil’in, Suudi Arabistan’ın Abu Dabi Büyükelçiliği görevine atanmasının düşünüldüğünü yazmıştı.

ULUSLARARASI TEPKİLERİN UMURSANMAMASINI SÖYLEMİŞ

İstihbarat raporunda, Bin Selman’ın Aldakhil ile yaptığı konuşmadan bir kaç gün önce, başka bir danışmanı olan Suud El Kahtani ile görüşmesinde Bin Selman’ın Kaşıkçı’nın sosyal medya paylaşımları ve makalelerinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdiğine işaret edildi.

Söz konusu konuşmada Kahtani’nin Veliaht Prens’i Kaşıkçı konusunda atılacak bir adımın uluslararası tepki toplayabileceği konusunda uyardığı bunun üzerine Bin Selman’ın, Suudi Arabistan’ın kendi vatandaşları ile ilgili konularda uluslararası tepkileri umursamaması gerektiğini söylediği aktarıldı.

KAŞIKÇI’NIN CESEDİ HALEN BULUNAMADI

Suudi gazeteci Kaşıkçı, evlilik işlemleri için 2 Ekim 2018’de girdiği Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğunda katledilmişti.

Orta Doğu’nun en etkin gazetecilerinden, Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı’nın, Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmesi ve sonrasında yaşananlar, Türkiye ve dünya kamuoyunun gündemindeki yerini koruyor.

Cinayetin üzerinden geçen sürede Kaşıkçı’nın ne zaman, nerede ve nasıl öldürüldüğüyle ilgili bilgiler ortaya çıktı ancak cesedinin nerede olduğu konusu hala netlik kazanmadı.

CİNAYETTE SUUDİ ARABİSTAN İZLERİ

Amerikan Washington Post gazetesi, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatının (CIA), Kaşıkçı cinayetinin emrini Suudi Arabistan Veliaht Prensi Bin Selman’ın verdiği sonucuna ulaştığını yazmıştı.

Birleşmiş Milletler (BM) Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard, Kaşıkçı cinayetine yönelik uluslararası soruşturma kapsamında 28 Ocak-3 Şubat’ta Türkiye’ye gerçekleştirdiği ziyarete ilişkin dün yazılı açıklama yapmıştı.

Callamard açıklamada, “Türkiye’deki görevim sırasında toplanan deliller, Kaşıkçı’nın, Suudi Arabistan Devleti yetkilileri tarafından acımasızca ve önceden tasarlanmış cinayete kurban gittiğini gösteriyor.” ifadesini kullanmıştı.