13 Ağu 2008 09:41
Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:10
"BİZLER ŞİZOİD TİPLERE BENZİYORUZ!..." MEHMET Y. YILMAZ RECEP'İN TAVUĞU'NU ANLAYAMAYAN AHMET HAKAN'A CEVAP VERDİ!...
AHMET Hakan, önceki gün Hürriyet´te, "Recep İvedik"in rol aldığı bir reklam filmi ile ilgili olarak yapılan bir "farkındalık araştırmasından" söz ediyordu
Recep´in tavuğu meselesi
AHMET Hakan, önceki gün Hürriyet´te, "Recep İvedik"in rol aldığı bir reklam filmi ile ilgili olarak yapılan bir "farkındalık araştırmasından" söz ediyordu.
Söz konusu reklam filmi, ülkemizin "burjuvalarınca" da çok beğeniliyormuş. Ahmet Hakan, buna çok şaşırdığını yazıyor.
Doğrusunu isterseniz çok da şaşılabilecek bir durum değil.
Ülkemizde, "para" ile "kültür ve görgü" birbirinden bağımsız konular.
Sermayenin hızla el değiştirdiği bir ülkede, taşlar yerine oturana kadar -ki bu da neresinden baksanız beş-altı kuşak demek- böyle olması da doğal.
Ülkemizde "burjuvazinin tarihi" dediğimiz şey 100 yılı ancak buluyor ve böyle bir toplumda yüksek değerlere sahip bir burjuva kültüründen söz edebilmek de ne yazık ki mümkün değil.
Hızlı tüketilen popüler kültür ürünlerindeki estetik seviyenin düşüklüğü bundan ileri geliyor.
Ve bu kendini de hızla tekrar üretiyor, toplum giderek lümpenleşiyor.
Bizler gibi arada kalanlar da elimizde olmadan kendi dışındaki her şeye yabancı duran şizoid tiplere benziyoruz!
Öte yandan işin bir de reklamcılık boyutu var ki o da bize toplumumuzun genel fotoğrafını veriyor.
Günümüz reklamcılığında tüketicinin, yüksek bir zeká ile önüne konan "metni ve görselliği" algılaması beklenmiyor.
Evet, postmodern denemeler de var ama genel eğilim her şeyin toplumun en aptal bireyinin anlayacağı düzeyde sunulması.
Böyle olduğu için de "Recep´in tavuğu" kolayca yumurtlayabiliyor, belden aşağı şakalar, anlamak için zeká gerektiren esprileri yeniyor!
Çünkü standartları "göbeğini kaşıyan adamların çokluğu" belirliyor!
"Bu kötü bir şey mi" diye soracak olursanız olumlu ya da olumsuz bir yanıtım yok. Toplumlar yaşamaları gereken süreçleri yaşıyorlar, hepsi bu!
MEHMET Y. YILMAZ / HÜRRİYET
AHMET Hakan, önceki gün Hürriyet´te, "Recep İvedik"in rol aldığı bir reklam filmi ile ilgili olarak yapılan bir "farkındalık araştırmasından" söz ediyordu.
Söz konusu reklam filmi, ülkemizin "burjuvalarınca" da çok beğeniliyormuş. Ahmet Hakan, buna çok şaşırdığını yazıyor.
Doğrusunu isterseniz çok da şaşılabilecek bir durum değil.
Ülkemizde, "para" ile "kültür ve görgü" birbirinden bağımsız konular.
Sermayenin hızla el değiştirdiği bir ülkede, taşlar yerine oturana kadar -ki bu da neresinden baksanız beş-altı kuşak demek- böyle olması da doğal.
Ülkemizde "burjuvazinin tarihi" dediğimiz şey 100 yılı ancak buluyor ve böyle bir toplumda yüksek değerlere sahip bir burjuva kültüründen söz edebilmek de ne yazık ki mümkün değil.
Hızlı tüketilen popüler kültür ürünlerindeki estetik seviyenin düşüklüğü bundan ileri geliyor.
Ve bu kendini de hızla tekrar üretiyor, toplum giderek lümpenleşiyor.
Bizler gibi arada kalanlar da elimizde olmadan kendi dışındaki her şeye yabancı duran şizoid tiplere benziyoruz!
Öte yandan işin bir de reklamcılık boyutu var ki o da bize toplumumuzun genel fotoğrafını veriyor.
Günümüz reklamcılığında tüketicinin, yüksek bir zeká ile önüne konan "metni ve görselliği" algılaması beklenmiyor.
Evet, postmodern denemeler de var ama genel eğilim her şeyin toplumun en aptal bireyinin anlayacağı düzeyde sunulması.
Böyle olduğu için de "Recep´in tavuğu" kolayca yumurtlayabiliyor, belden aşağı şakalar, anlamak için zeká gerektiren esprileri yeniyor!
Çünkü standartları "göbeğini kaşıyan adamların çokluğu" belirliyor!
"Bu kötü bir şey mi" diye soracak olursanız olumlu ya da olumsuz bir yanıtım yok. Toplumlar yaşamaları gereken süreçleri yaşıyorlar, hepsi bu!
MEHMET Y. YILMAZ / HÜRRİYET