19 Eki 2006 11:54 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 12:46

BİZİM SİCİLİMİZ TEMİZ...FATİH ALTAYLI NİÇİN BÖYLE DEDİ?

Sabah Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı'dan Hürriyet yazarı Mehmet Yılmaz'a cevap: "Benim ve arkadaşlarımın sicilinde gazetecilik dışı işler için kamu kurumu yöneticileriyle görüşme yapmakla ilgili bir leke yok.Bundan sonra da olmayacak"

Hürriyet yazarı Mehmet Yılmaz'ın "Medya beğenmediğinize ateş edeceğiniz silah değildir" yazısına Sabah Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı'dan cevap gecikmedi.


Bizim sicilimiz temiz


Birkaç gündür İMKB yönetimi ile ilgili haberler ekonomi sayfamızda yer alıyor. "kendimizle" ilgili olduğu için dikkatle hazırladığımız haberler.
Belki biliyorsunuz, Sabah gazetesi ve bağlı olduğu Merkez Yayın Holding halka açılma çalışmaları yürütüyordu.
Neredeyse tamamı yurtdışındaki yatırımcılarca satın alınacak bir grup hisse halka arz edilecekti. Gelen paranın neredeyse tamamı TMSF'ye olan borçlarımızın ödenmesinde kullanılacaktı. Tamamen hukuka dayanarak yürütülen bu çalışmaları engellemek için "bazıları" büyük çaba sarf etti.
Ve bu çabalar sonucunda İMKB yönetimi tamamen hukuka aykırı bir kararla halka açılmamızı engelledi.
İMKB Başkanı Osman Birsen'in kişisel gayretiyle eksik imzalarla ve olmayan hukuki gerekçelerle yolumuz kesildi.
Biz de buradaki yanlışları haber yaptık. Bununla da yetinmedik, bu "kararı" alanlarla ilgili olarak yargıya başvurduk. Çünkü biz yargı dışında bir güce boyun eğmeyiz.
Halka açılmamızı engellemek için her türlü lobiyi yürütenlerin "sözcüleri" şimdi bizim bu haberlerimizi eleştiriyor.
Oysa bizim bakışımız şu: Ellerindeki gücün hukuktan üstün olmadığını göstermek.
Bizi eleştiren "sözcülere" sormak isterim.
Gidip "yakın çalıştıkları" İMKB yönetimine sorsunlar.
Halka açılma sürecimiz içinde Sabah gazetesinden gazeteci unvanlı bir tek kişi kendilerini aramış mı, bir istekte bulunmuş mu?
Sadece İMKB'ye değil, SPK'ya da aynı soruyu sorsunlar. Bizden bir tek gazeteci SPK'dan bir tek kişiyle bu konuyla ilgili bir görüşme yapmış mı!
Benim ve arkadaşlarımın sicilinde gazetecilik dışı işler için kamu kurumu yöneticileriyle görüşme yapmakla ilgili bir leke yok.
Bundan sonra da olmayacak.
Herkesin askerlerle ve siyasetçilerle konuşmak için sıraya girdiği 30 Ağustos resepsiyonunda bütün geceyi her nedense SPK Başkanı Doğan Cansızlar'ın peşinde dolaşarak geçirenler bunu böyle bilsin!


Mehmet Yılmaz'ın yazısı:

Medya,beğenmediğinize ateş edeceğiniz silah değildir

Medya gücünün bir silah olarak kullanılmasını Türkiye, Uzanlar´ın gazete ve televizyon sahipliği döneminde öğrendi.


Reklam vermeyenleri tehdit etmek, tehdit işe yaramadığı zaman o ürünlerle ilgili yalanlarla dolu haberler yapmak o grubun yayınları için sıradan bir durumdu.


Bazı haberleri ve fotoğrafları "ileride gerekli olur" diye kullanmayıp saklamak da öyle.


Aynı şekilde icraatlarını beğenmedikleri kamu görevlilerini tehdit etmek, peşlerine kamera takmak, bu kamu görevlilerini yıldırmak ve sindirmek için haklarında yalan ve yanlış haberler üretmek de bu grubun marifetleri arasındaydı.


Bu nedenle bir gazeteci olarak Uzanlar´ın elinden gazete ve televizyonları alınınca memnun olmuştum.


Ancak son günlerde böyle tehlikeli bir eğilimin yine gündeme geldiğini görüyorum.


Amacım bir polemik yaratmak değil, bu yüzden isim vermeyeceğim.


Ama önemli bir konudaki kararı beğenilmeyen bir kamu görevlisine ve başında bulunduğu kuruma karşı sistematik bir kampanya yürütüldüğünü görüyorum.


Ve yine bazı reklam verenlerden de aynı yayın kuruluşu ile ilgili bu tür şikáyetler duyuyorum.


Bu daha önce denenmiş ve deneyene hiçbir faydası olmamış bir yön