'BİZİM DE SORULARIMIZ VAR!.. ' FEHMİ KORU-SONER YALÇIN DÜELLOSU TAM GAZ!.. BU KEZ YANIT SONER YALÇIN EKİBİNDEN GELDİ!..
Fehmi Koru'nun bugünkü yazısına Soner Yalçın değil ona yakın bir isim yant verdi. İşte o isim ve yanıtı
BİZİM DE SORULARIMIZ VAR
Soner Yalçın, İngiliz diplomasisinin ve İngiliz istihbaratı MI6´nın 6-7 Eylül 1955 olaylarının perde arkasındaki rolünü konu alan nitelikli bir yazı kaleme aldı.
Yeni Şafak'ın çift kimlikli yazarı Fehmi Koru, yazıda ayrıntılarıyla anlatılan İngilizlerin bu kanlı komplosunu görmezden gelip, kafa karışıklığı yaratmaya çalıştı / çalışıyor.
Soner Yalçın gerekli cevabı kendisine verdi, burada tekrar hatırlatmaya gerek yok ama Koru bugünkü yazısında işi bulandırmaya devam ediyor.
Okuduğunu anlamamak bu olsa gerek; 11 kaynak gösterilen yazıyı iki kaynağa indirgemiş Koru. Ne diyor Koru: "İki kitap ismi veriyor: Brendan O'Malley ve Ian Kreig'in 'The Cyprus Conspiracy' ile Makarios Druşotis'in 'Karanlık Yön EOKA' adlı kitapları..." Ve ekliyor; olayla ilgili en etraflı kitabın yazarı Dilek Güven´in tespitleridir, diye.
Koru´nun bugünkü yazısına bakınca, `ben mi yanlış okudum´ diye Soner Yalçın´ın cevabına tekrar göz attım. Hayır, bende bir yanlışlık yoktu. Söz konusu cevapta; zaten Soner Yalçın da Dilek Güven´in kitabını kaynak olarak kullandığını, yazmış.
Koru, madem özellikle James Bond'un İstanbul'da bulunmasının kaynağını merak ediyor; ilgili 11 kaynak arasında K Dergisi'ne bakabilir. (13 Temmuz 2007, sayfa 2-7)
Dedik ya; mesele kaynak göstermek, "ben yazdım, sen yazdın" tartışması değil. Zaten Koru bir sayfalık yazının minik bir bölümünden yola çıkarak polemik yaratmak istiyor.
Soner Yalçın'ın yazısını okuyanlar anlamıştır; James Bond aslında İngiliz Gladio'sunun simgesi olarak yazılmaktadır. Fehmi Koru bunu bilmesine rağmen neden konuyu başka kulvarlara taşımak istemektedir?
Meselesi nedir?
Koru, İngilizlerin rolünü gölgelemek mi istemektedir?
Peki, Koru bunu neden yapsın?
Çıkar yakında...
Diğer yanda...
Soner Yalçın içeriği saptırılmak istenen yazısında MI6´nın rolü üzerine vurgu yapıyor.
MI6 ajanları denince akla dünya üzerinde gelen kurumlardan biri neresidir biliyor musunuz:
Londra yakınlarında bulunan Exeter Üniversitesi.
İngiliz istihbarat servisi mensuplarının ana ocağı gibidir burası.
Yani MI6 ajanlarının büyük çoğunluğu bu okulda öğrenim görüyor.
Bu üniversite sadece İngiltere için değil özellikle Ortadoğu ülkelerine de ajan yetiştirmekle ünlüdür.
Ayrıca...
Buradan mezun olanların özellikle İslam ülkelerinde önemli mevkilerde (siyasi, ekonomik ve üniversite kadrolarında) yönetici olarak görev yaptığı biliniyor.
Üniversite o kadar iyi eğitim veriyor ki okulun kıyısından köşesinden geçenler bile ülkelerinde önemli mevkilere geliveriyor!
Örneğin:
Exeter Üniversitesi´nin enstitülerinden birinin adı; Arap ve İslami Araştırmalar Enstitüsü. Burada bölgenin tarihi, kültürü ve dilleri öğretildiği için, bölge konusunda uzman olmak isteyenler MI6 ajanları mutlaka buradan geçiriliyor.
Enstitü'nün başında; Prof. Dr. Tim Niblock bulunuyor. Bu isim tanıdık; dönemin (2005) Dışişleri Bakanı Abdullah Gül´e Exeter Üniversitesi fahri doktora unvanını veren kişi.
Sabahaddin Zaim ve Nevzat Yalçıntaş ve Milli Kültür Vakfı´nın bursu ile İngiltere´ye giden Abdullah Gül´ün Exeter Üniversitesi´yle öğrencilik ilişkisi 1970´lerin sonlarına dayanıyor.
Gül´ün 1976-1978 yılları arasında Exeter Üniversitesi´nden öğrenci arkadaşı kimdi biliyor musunuz: Fehmi Koru.
Koru ve Gül o yıllarda Müslüman Öğrenciler Birliği yurdunda kalıyordu.
Türk öğrencilerin bu üniversiteye gitmesi için destek verenlerden biri olan AKP eski milletvekili Nevzat Yalçıntaş; 14 Mayıs 2002 Salı günü TBMM Genel Kurulu´nda nasıl bir anısını anlatıyordu Exeter ile ilgili:
"Seneler önce, İngiliz Dışişleri Bakanlığı, Avrupa'da, her ülkeden birkaç kişiyi -herhalde bizi de alakalı gördü- Londra'ya ve güneye Exeter Şatosuna davet etti, bir beyin fırtınasına. Parlamentoda parlamento reformuyla vazifelendirilmiş İşçi Partisi üyelerinden Crossman geldi, dedi ki: "Biz -çok kısa geçiyorum- endüstriyi, demokrasiyi hallettik; fakat, karşımızdaki problem, medyanın demokrasiyi tahrip edecek çapta girişimlerde bulunması; bunu halletmeye çalışıyoruz." Nerede; İngiltere'de; yani, demokrasinin beşiği bir yerde."
Tutanak için tıklayınız
Refah Partisi´nden Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Şükrü Karatepe´den, Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz´a; İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğu´a kadar birçok isim burada eğitim gördü.
Evet, ne ilginç değil mi?...
Bir yandan; Kıbrıs sorunu konusunda İngiliz Gladio'sunun ayak oyunlarını; 6-7 eylül 1955 olaylarının perde arkasında yaşananları tek tek ortaya döken bir makale, diğer yanda Fehmi Koru'nun anlamsız bir polemiği.
İnsan sormadan edemiyor:
Bulanıklık neden yapılmak istenmektedir?
Bu durum "İngiliz sempatisiyle" açıklanabilir mi?
Ah Exeter Üniversitesi ah!
Nasıl öğrenciler yetiştiriyorsunuz böyle!
Barış Pehlivan
Odatv.com